Norveç'ten, ülkedeki şirketlere, İsrail'in Filistin'i işgaline hizmet eden işbirliğine girmeme çağrısı

Norveç, ülkedeki şirketlere, İsrail'in Filistin'deki işgalini sürdürmesine hizmet eden ticari işbirliğine girmemeleri çağrısında bulundu.

Norveç Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, "İsrail'in, Filistin'i işgalini sürdürmesine hizmet eden ticaret ve işbirliğine girmeyin." ifadesine yer verildi.

Açıklamada, Uluslararası Adalet Divanı (UAD) kararının, İsrail'in, uluslararası hukuku ihlal ettiğini belirttiği hatırlatıldı.

Bu kapsamda Norveçli şirketlerin sorumlu ve uluslararası hukuka riayet edecek şekilde faaliyetlerini sürdürmeleri gerektiği vurgulanan açıklamada, İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarındaki yasa dışı varlığını sürdürmesine hizmet edebilecek ticari ilişkilerin, insan hakları ve insancıl hukuk ihlalleriyle ilişkilendirilebileceği riskini taşıdığını kabul etmeleri gerektiği kaydedildi.

Açıklamada, "İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarındaki yasa dışı varlığını sürdürmesine hizmet eden kuruluşlarla iş ilişkilerinin sonlandırılması gerekip gerekmediğini derhal değerlendirin." ifadesi kullanıldı.

Öte yandan açıklamada, Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide'nin konu hakkındaki ifadelerine de yer verildi.

Eide, "Eğer işgali sona erdirmeyi başaracaksak, bu faaliyete gelir sağlayan herkes sorumluluk almalıdır." ifadesini kullandı.

Elazığ'da kamyon kasasında 5 ton 880 kilogram kaçak et ele geçirildi

- UAD'nin İsrail'in Filistin'i işgaline ilişkin danışma görüşü

UAD Başkanı Lübnanlı Yargıç Nawaf Salam, 19 Temmuz'daki halka açık oturumda İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarına ilişkin danışma görüşünü açıklamış, işgal altındaki Filistin topraklarının parçalanmış ayrı bölgeler değil "tek bir bölgesel birim" olduğunu bildirmişti.

İsrail'in Gazze'de işgalci güç konumunda bulunduğunu belirten UAD, İsrail'in Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da da işgalci olduğunu ortaya koymuştu.

UAD, ayrıca İsrail'in Filistin topraklarındaki işgaline "en kısa sürede son vermesi" gerektiğini vurgulayarak, tüm devletlerin de İsrail'in işgal ettiği topraklardaki varlığını hukuki olarak tanımama, yardım veya destek sağlamamakla "yükümlü bulunduğunu" kaydetmişti.