Genel

Milli Savunma Bakanı Güler, Yıllık Değerlendirme Toplantısı'nda konuştu: (2)

- "Bizim Irak'ta ve Suriye'de yaşayan Kürt kardeşlerimizle hiçbir sorunumuz yok. Bizim problemimiz sadece ve sadece teröristlerle" - "Yeni dönemde Suriye'de PKK/YPG terör örgütü er ya da geç tasfiye edilecek. Bunu hem Suriye'deki yeni yönetim hem de biz istiyoruz" - "(Disipline sevk edilen teğmenler) Burada önemli olan, içerik ne olursa olsun disiplin sürecinin her zaman aynı şekilde işletilecek ve disiplinden asla taviz verilmeyecek olmasıdır"

Abone Ol

ANKARA (AA) - Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, "Bizim Irak'ta ve Suriye'de yaşayan Kürt kardeşlerimizle hiçbir sorunumuz yok. Bizim problemimiz sadece ve sadece teröristlerle." dedi.

Güler, Milli Savunma Bakanlığında medya temsilcilerine yönelik Yıllık Değerlendirme Toplantısında, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Suriye'de Esad'ı deviren yeni yönetimin yapacaklarını görmek ve "onlara bir şans vermek gerektiğini" düşündüklerini belirten Güler, "Halihazırda birçok ülke ile Askeri Eğitim ve İş Birliği Anlaşmamız bulunuyor. Yeni yönetimin talep etmesi durumunda gerekli desteği sağlamaya hazırız." diye konuştu.

ABD'nin Suriye'de bugüne kadar belli bir tutumu olduğunu ancak ortamın değiştiğine dikkati çeken Güler, "Artık herkes, istese de istemese de ortaya çıkan gerçekliği kabullenmek zorunda." ifadesini kullandı.

Terör örgütü PKK/YPG'nin temel gelir kaynaklarından petrolün ana bölgesi Deyrizor'un muhaliflerin kontrolüne geçtiğine, şu anda örgütün bu gelir kaynağından mahrum kaldığına işaret eden Güler, TUSAŞ saldırısı sonrası düzenlenen operasyonlarla Suriye'nin kuzeyindeki teröristlere kaynak sağlayan tesislerin vurulduğunu anımsattı.

Güler, örgütün şu anda parasal konuda "çok ciddi" sıkıntıya girdiğini belirterek, Suriye'deki terör örgütünün elebaşı Ferhat Abdi Şahin'in "Biz yeni yönetimle anlaşıyoruz. Suriye'de bulunduğumuz alanlarda yeni Suriye bayrağından başka bayrak dalgalandırılmayacak." mesajını hatırlattı. Bakan Güler, bu mesajın terör örgütünün yeni dönemde kendini kurtarmaya yönelik bir arayış içerisinde olduğunu gösterdiğini söyledi.

Terör örgütü PKK/YPG'nin artık tek başına hareket etmesine ve kendisine alan açmasına Suriye halkının, yeni yönetimin ve Türkiye'nin müsaade etmesinin söz konusu olmadığını vurgulayan Güler, şöyle devam etti:

"Öncelikli konumuz PKK/YPG terör örgütünün tasfiyesidir. Bunu ABD'li dostlarımıza da açık ve net şekilde ifade ettik. Onların da pozisyonlarını tekrar değerlendirmelerini bekliyoruz. Yeni dönemde Suriye'de PKK/YPG terör örgütü er ya da geç tasfiye edilecek. Bunu hem Suriye'deki yeni yönetim hem de biz istiyoruz. Suriye dışından gelen örgüt mensupları Suriye'yi terk edecek. Suriyeli olanlar silahlarını bırakacak. Bizim ne Irak'ta ne de Suriye'de yaşayan Kürt kardeşlerimizle hiçbir sorunumuz yok. Bizim problemimiz sadece ve sadece teröristlerle."

Suriye'de yaşayan Kürtlerin de terör örgütü PKK/YPG'nin baskı ve zulmüne maruz kaldığını, PKK/YPG mensubu teröristlerin oradaki Kürtlerin çocuklarını zorla kaçırdığını ve silah altına aldığını belirten Güler, ailelerin de çocuklarını örgütün elinden kurtarmak için başka ülkelere göndermeye çalıştıklarını anlattı.

- "Terör örgütü, Suriye'den örgüt elemanı ve malzeme aktarmaya çalışıyor"

Bakan Güler, "ABD tarafından verilen bu silahların birçoğu çatışmalarda kullanıldı veya farklı grupların eline geçti, bir kısmı da terör örgütü tarafından Irak'ın kuzeyine aktarıldı. Irak'ın kuzeyine eleman temininde zorlanan terör örgütü, Suriye'den örgüt elemanı ve malzeme aktarmaya çalışıyor. Ancak Irak'ın kuzeyine gönderilenler bölgeyi bilmedikleri ve zorlandıkları için ya teslim oluyor ya da çok kısa zamanda örgütten kaçıyorlar." şeklinde konuştu.

Yeni dönemde DEAŞ ile mücadeleye ilişkin soruya verdiği yanıtta ise Güler, ABD'ye "Terör örgütü PKK/YPG ile hareket etmeyi bırakın. Görevlendireceğimiz 3 komando tugayı ile DEAŞ'a karşı birlikte mücadele edelim." dediklerini hatırlattı.

"Onlara binlerce DEAŞ'lı teröristin ve ailelerinin tutulduğu El-Hol kampının kontrolünü sağlayabileceğimizi ilettik." diyen Güler, buna rağmen "ABD'lilerin buna sessiz kaldığını ve DEAŞ ile mücadele adı altında PKK/YPG terör örgütüyle işbirliği yaptıklarını kaydetti.

Bir terör örgütü kullanılarak başka bir terör örgütüyle mücadele edilmeyeceğini vurgulayan Güler, "Yani, terörle mücadele teröristlerle yapılamaz. Ayrıca, son 3 yıldır Suriye'de DEAŞ'lı teröristlerin saldırı yaptığını duyan var mı? Şu an DEAŞ ile ilgili bir şey duymuyoruz, görmüyoruz." ifadelerini kullandı.

- "Rusya'nın birliklerini çektiğine yönelik kesin bir emare yok"

Rusya'nın Suriye'deki durumu sorulan Güler, şöyle konuştu:

"Rusya'nın Suriye'deki birliklerini tam anlamıyla çektiğine yönelik kesin bir emare yok. Bazı gemileri bakım ve değişim kapsamında Rusya'ya götürebilirler. Şu anda oradan ayrılacaklarını sanmıyorum. Kalmak için ellerinden gelen her şeyi yapacaklardır. Hatta bir Rus yetkili, Suriye'de kalmaya devam edeceklerini ve yeni yönetimle de bu konuda görüştüklerini açıkladı. Rusya, Suriye içerisinde farklı yerlerde bulunan değişik büyüklükteki birliklerini Tartus ve Lazkiye'ye topladı. Bu süreçte onlara gerekli desteği sağlayabileceğimizi söyledik. Ancak bu konuda bizden bir talepleri olmadı."

Bölgedeki son gelişmelerden sonra her ülkenin bir oyun planı bulunduğunu, Türkiye'nin de savunma ve güvenlikle ilgili tüm gelişmeleri yakından takip ederek gerekli tedbirleri aldığını belirten Güler, "Ayrıca, Suriye'den kaçan Beşşar Esed'in hava sahamızı kullandığı iddiaları da doğru değildir." açıklamasında bulundu.

Son gelişmeler kapsamında yabancı savunma bakanlarıyla yaptıkları görüşmeler hatırlatılan Güler, bu görüşmelerde Suriye'nin birliği ve toprak bütünlüğünü desteklediklerini, terörle mücadeledeki net tutumlarını bir kez daha ifade ettiklerini belirtti.

Bakan Güler, Suriye'deki siyasi geçişin güvenli, sorunsuz ve mevcut problemleri çözecek şekilde olması için aktif çaba ve girişimlerini sürdüreceklerini aktardı.

- Türkiye'nin Suriye'deki mevcut durumu

Türkiye'nin Suriye'deki birlikleri ve Süleyman Şah Türbesine ilişkin soruyu ise Güler, şöyle yanıtladı:

"Türkiye'nin Suriye'deki mevcudiyeti, Suriye topraklarının bölünmesine ve orada bir terör koridorunun oluşturulmasına engel olmaktır. Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve birliğinin korunması, siyasi sürecin barışçıl şekilde tamamlanması ve sınırımızın terör unsurlarından arındırılması temel amacımızdır. Gerekli şartlar oluştuğunda Suriye'nin yeni yönetimiyle bu konular görüşülüp tekrar değerlendirilebilir.

Süleyman Şah Türbesi'nin Karakozak köyündeki yerinden şu anda bulunduğu Suriye Eşmesi köyüne geçici olarak taşıdığımızı daha önce ifade etmiştik. Türbenin Karakozak köyündeki eski yerine taşınıp taşınmaması konusu sahadaki duruma göre daha sonra değerlendirilir."

- "S-400 ile ilgili tutumumuzda ise bir değişiklik yoktur"

F-16, Eurofighter ve F-35 savaş uçaklarıyla S-400'ler konusundaki son duruma yönelik soruyu da yanıtlayan Güler, 40 F-16 alımıyla ilgili süreç ve teknik görüşmelerin devam ettiğini bildirdi.

Eurofighter konusunda da görüşmelerin olumlu şekilde sürdüğünü ifade eden Güler, Katar'da tatbikata katılan Birleşik Krallığa ait 2 Eurofighter'ın 18 Aralık'ta Ankara'ya geleceğini ve uçakları görme fırsatı bulacaklarını söyledi.

Güler, "F-35 konusunda da almak istediğimizi daha önce söylemiştik. F-16 alım sürecindeki olumlu havanın F-35 sürecine de yansıyacağını düşünüyoruz. ABD'de görevi devralacak yeni yönetimle de müttefiklik ruhuna aykırı CAATSA yaptırımlarının kaldırılmasını konuşacağız. S-400 ile ilgili tutumumuzda ise bir değişiklik yoktur." dedi.

- "Konu, organize ve planlı bir disiplinsizlik yapmaktır"

Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu mezuniyet töreni sonrasında disipline sevk edilen teğmenlerle ilgili sürece ilişkin de bilgi veren Güler, Türk Silahlı Kuvvetlerinde müesses disiplinin muhafazası ve idamesinin "olmazsa olmaz" olduğunu vurguladı.

Olaya en başından itibaren disiplin açısından baktıklarını dile getiren Güler, şöyle devam etti:

"Konu, yürürlükten kaldırılan andı okumak veya 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz.' demek değil, amirlerin ikazlarına rağmen kasıtlı, organize ve planlı bir disiplinsizlik yapmaktır. Olaya ilişkin yapılan inceleme ve soruşturmanın okunan metinle veya içeriğiyle bir ilgisi yoktur. Disiplin soruşturmasında hiçbir teğmene okunan metnin içeriği veya neden 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz.' dedin?' diye soru sorulmadı. Burada önemli olan, içerik ne olursa olsun disiplin sürecinin her zaman aynı şekilde işletilecek ve disiplinden asla taviz verilmeyecek olmasıdır. Yüksek Disiplin Kurulu süreci devam etmektedir. Kurul kararını henüz vermedi. Bu aşamada kesin kanaat belirtmek uygun değil. Hep birlikte sonucu bekleyelim."

(Bitti)

{ "vars": { "account": "G-KW05LWMTBL" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }