Özel öğretim kurslarında ise yüz yüze eğitim yapılmayacak, faaliyetlere uzaktan eğitim yoluyla devam edilecek.
Bu yazıya konu olan ayrıntı “çeşitli kurslar” tanımında gizli…
ÇEŞİTLİ KURSLARA AÇIK, ÖZEL ÖĞRETİM KURSLARINA YASAK
Yazıyı kanun tanımlarına boğmak istemem ama… Konuyu detaylandırabilmek için maalesef bu şart…
5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nda (g bendi) “Çeşitli Kurslar” şöyle tanımlanıyor: “…kişilerin sosyal, sanatsal, sportif, kültürel ve mesleki alanlarda bilgi, beceri, dil, yetenek ve deneyimlerini geliştirmek, isteklerine göre serbest zamanlarını değerlendirmek amacıyla faaliyet gösteren özel öğretim kurumları…”
Aynı kanunda (ö bendi) Özel Öğretim Kursları ise “…Kişilerin, Bakanlıkça belirlenmiş bilim gruplarına uygun eğitim ortamlarında, öğrenim seviyelerine, ilgi ve isteklerine uygun öğretim programları doğrultusunda, bilgi, beceri, yetenek ve deneyimlerini geliştirdiği, serbest zamanlarını değerlendirdiği bir bilim grubunda eğitim veren kurumları” diye tanımlanıyor.
ÇEŞİTLİ KURSLAR, ASLINDA HOBİ+SANAT+YETENEK KURSLARI
Yani bu iki kurs tipi farklı…
“Çeşitli Kurslar” kişisel bilgi beceriyi artırmak için açılmış kurslar. Kısaca sosyal, sanatsal, sportif, kültürel ve mesleki kurslar tarif ediliyor. Satranç kursu, bağlama kursu, bale kursu vb gibi.. Buralarda okul müfredatındaki dersler verilemez.
Özel Öğretim Kursları ise lise öğrencileri ve mezunlar için üniversiteye hazırlık kursları… Müfredattaki okul derslerinin verildiği kurslar.
MEB BÜROKRASİSİ, YASA VE UYGULAMADAKİ ÇELİŞKİDEN BİHABER Mİ?
Milli Eğitim Bakanlığı bürokrasisi, özel öğretim kurslarını “uzaktan eğitim”e mahkûm ederken, kamuoyunda yaygın olarak “kişisel gelişim kursu” adıyla bilinen çeşitli kursların 1 Haziran’da açılmasına izin vermekle;
a)Ciddi bir çifte standart uygulamasına imza atmış olmuyor mu?
b)Özel öğretim kursları aleyhine haksız rekabete yol açmıyor mu?
MEB bürokratları iyi bilir… 5580 sayılı yasanın kurulmasına ve faaliyet göstermesine izin verdiği LGS’ye hazırlık kursu yok. Yasada hiç yeri yok ama uygulamada çok LGS kursu var. Bu konuda bir açık(!) asla söz konusu değil. Çünkü iş kağıt üzerinde başka, uygulamada başka…
Ortaokul son veya lise son sınıfta çocuğu olan “her kademede” MEB bürokratına sorun, hem LGS hem de üniversite sınavına hazırlık konusunda piyasanın durumunu anlatsın!
Hal böyleyken, özel öğretim kurslarının elini kolunu bağlayıp, büyük çoğunluğu yasal çerçeve dışında faaliyet gösteren rakibinin önünü açmakla MEB nereye varmak istiyor, anlamak çok zor.
İlgili yasaya göre kurulmuş, (tek ders işini karıştırmamak kaydıyla) fiziki koşullarını yerine getirmiş, yasaya göre öğretmen istihdam etmiş özel öğretim kursları kapalı… Aynı yasaya göre farklı kategoride açılmış ama çoğu faaliyet alanını yasaya aykırı olarak, özel öğretim kurslarına haksız rekabet edecek kadar genişletmiş kişisel gelişim kursları açık…
Özel öğretim kursu girişimcisi ne yapsın? Ya “kişisel gelişim kursuna dönüşüm” konusunu gündeme alır ya da eylül ayını hedef koyar, hazırlığını ona göre yapar.
Tabii bu arada…
Yasal olarak faaliyet izni verilmiş olmasına rağmen, kişisel gelişim kursu girişimcileri ne düşünür, kursu eğitime açar mı? Yoksa onlar da eylülü beklemeyi mi tercih eder, onu tahmin etmek kolay değil. Yaşayarak göreceğiz.
Sonuç ne olursa olsun…
MEB’in bu yazıyla haksız rekabete yol açtığı gerçeği karşımızda duruyor.