Memur-Sen İstanbul İl Temsilciliği tarafından düzenlenen İl Divan Toplantısı Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın başta olmak üzere, Eğitim Bir-Sen Genel Sekreteri Talat Yavuz, Memur-Sen İl Temsilcisi Cesur Öztürk ile Konfederasyon bünyesindeki sendikaların şube başkanları, şube yönetim kurulu üyeleri ve kurum temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi."
4688 Sayılı Kanun ve İşçi Sendikaları Üzerine Açıklama
4688 sayılı İş Kanunu'nun, günümüz koşullarına ve evrensel normlara uygun hale getirilmesi gerektiği, özellikle işçi sendikalarının örgütlenme özgürlüğünün daha fazla güvence altına alınması gerektiği vurguladı..
Ali Yalçın'ın konuşmasında ele aldığı temel konu, Türkiye'deki işçi sendikalarının karşılaştığı en önemli sorunlardan biri olan örgütlenme özgürlüğü ve bu özgürlüğün 4688 sayılı İş Kanunu ile sınırlandırılmasıdır.
4688 Sayılı Kanun'un Sorunları: Yalçın'a göre, bu kanun, Türkiye'deki işçi sendikalarının pratiğine uygun değil ve güncellenmesi gerekiyor. Kanunun bazı hükümleri, sendikaların örgütlenme çalışmalarını zorlaştırmakta ve işverenlerin baskılarını kolaylaştırmaktadır.
Evrensel Normlara Uyum: Yalçın, kanunun evrensel normlara göre yeniden düzenlenmesi gerektiğini söylemektedir. Bu, diğer demokratik ülkelerde olduğu gibi, işçilerin herhangi bir baskı veya engel olmaksızın sendikaya üye olma hakkının daha güçlü bir şekilde korunması anlamına gelmektedir.
Haksız Rekabetin Önlenmesi: Kanunun yeniden yapılandırılmasıyla, işçi sendikaları arasındaki haksız rekabetin önlenmesi amaçlanmaktadır. Bu sayede, tüm işçiler eşit koşullarda örgütlenme hakkına sahip olabileceklerdir.
Örgütlenme Özgürlüğünün Genişletilmesi: Yalçın, örgütlenme özgürlüğünün tamamen açılması gerektiğini belirtmektedir. Ancak, mevcut durumda işçi sendikalarının toplu iş sözleşmesi yapabilmesi için, o iş kolundaki çalışanların %1'ini üye yapması gerekmektedir. Bu oranın düşürülerek, daha fazla işçinin toplu pazarlık süreçlerine dahil olması hedeflenmektedir.
Ali Yalçın, Memur-Sen'in daha önce elde ettiği bir kazanım olan "servis hizmeti"nin, daha sonra hükümetin tasarruf tedbirleri kapsamında kısıtlanmasına rağmen, sendikaların mücadelesi sayesinde geri getirildiğini belirtmektedir. Ancak bu kez de "koruyucu giyim yardımı" adı verilen bir başka haktan mahrum kalma tehlikesiyle karşı karşıya olunduğunu ifade etmektedir. Yalçın, bu durumun yaklaşık 1 milyon insanı etkileyecek büyük bir hak kaybına neden olabileceğini sözlerine ekledi.
Ali Yalçın, Memur-Sen Genel Başkanı olarak yaptığı konuşmada, kamu çalışanlarının güncel sorunlarına dikkat çekmiş ve bu sorunların çözümü için yapılan çalışmalara değinmiştir. Konuşmasında özellikle İstanbul'daki hayat pahalılığı ve yüksek kiraların kamu çalışanlarını zor durumda bıraktığını ve bu nedenle "Büyükşehir Tazminatı"nın gerekliliğini vurgulamıştır.
İstanbul'da Yaşayan Kamu Çalışanları için Büyükşehir Tazminatı Talebi
- Memur-Sen İstanbul İl Temsilcisi Cesur Öztürk, yaptığı konuşmada İstanbul'da yaşayan kamu çalışanlarının yaşadığı zorluklara dikkat çekti. Özellikle konut kiraları, eğitim ve trafik gibi sorunların kamu çalışanlarını zor durumda bıraktığını ve birçok memurun Anadolu'ya tayin olmak istediğini belirtti. Öztürk, bu sorunların çözümü için "Büyükşehir Tazminatı" verilmesi gerektiğini savundu.
- İstanbul gibi büyük şehirlerde yaşayan kamu çalışanları, yüksek yaşam maliyetiyle mücadele ediyor. Özellikle konut kiralarının hızla artması, birçok memurun bütçesini zorluyor. Eğitim ve trafik gibi sorunlar da yaşam kalitesini düşürüyor. Bu durum, kamu çalışanlarının motivasyonunu olumsuz etkileyerek hizmet kalitesini düşürebiliyor.
Memur-Sen'in "Büyükşehir Tazminatı" talebi, bu sorunlara yönelik pratik bir çözüm olarak değerlendiriliyor. Büyükşehir tazminatı, İstanbul gibi büyük şehirlerde yaşayan kamu çalışanlarına ek bir ödeme yapılması anlamına geliyor. Bu sayede, kamu çalışanları yüksek yaşam maliyetleriyle daha rahat başa çıkabilecek ve motivasyonları artması bekleniyor..