memur maaş zammını belli olması için geri sayım başladı. Milyonlarca memurun maaşı 5 Ocak ayında zamlanacak. Yapılacak olan zam ile ilgili önemli açıklamalar gelmeye devam ediyor. Memur maaşına %43,93 oranında zam yapılmasına yönelik önemli bir açıklamada Kaya'dan geldi. İşte o açıklama ve detayları:
Yeni yılda memurların maaşlarına yapılacak zam oranı, kamu çalışanlarının gündemindeki en sıcak konulardan biri haline geldi. Kamu Birliği Konfederasyonu Genel Başkanı Osman Kaya, yaptığı açıklamada, memurların yaşam standartlarının iyileştirilmesi için yeniden değerlendirme oranında artış ve refah payı verilmesi gerektiğini vurguladı.
Kaya'nın açıklamalarına göre:
- Yetersiz Zam: Memurlara yapılacak yüzde 13 civarındaki zam, artan yaşam maliyetleri karşısında yeterli değil. Özellikle kira, fatura, vergi gibi harcamalardaki yüksek artışlar, memurların bütçelerini zorluyor.
- Refah Payı Talebi: Memurların refah seviyesini artırmak ve alım güçlerini korumak için refah payı verilmesi gerekiyor.
- Doğum İzni Sorunu: Kamu çalışanlarının doğum izinlerinin yetersiz olması, annelerin iş hayatı ile aile hayatı arasında denge kurmasını zorlaştırıyor. Doğum izinlerinin dünya standartlarına uygun hale getirilmesi ve bebek bakımı için kısmi çalışma imkanı sağlanması gerekiyor.
- Sağlıkta Atama Sorunu: Sağlık çalışanları açığı giderek artıyor. Bu sorunun çözümü için en az 50 bin sağlık çalışanı ataması yapılması gerekiyor.
- 3+1 Sisteminin Olumsuz Etkileri: 3+1 sistemi, memurların tayin hakkını kısıtlayarak aile bütünlüğünü bozuyor ve psikolojik sorunlara yol açıyor. Bu sistemin kaldırılması gerekiyor.
Konfederasyonun diğer talepleri arasında:
- En düşük memur maaşının yoksulluk sınırının üzerine çıkarılması.
- Memurların yaşam standartlarının iyileştirilmesi için çeşitli sosyal hakların sağlanması.
Genel olarak, Kamu Birliği Konfederasyonu, memurların sorunlarına dikkat çekerek, hükümetten somut adımlar atmasını bekliyor. Konfederasyonun bu talepleri, kamu çalışanlarının ve sendikaların gündeminde önümüzdeki dönemde de önemli bir yer tutacağa benziyor.
Kaya, şunları kaydetti:
“Enflasyon farkıyla beraber yüzde 13 civarında bir artış beklenmektedir. Oysa yeniden değerlendirme oranının yüzde 43.93 kira atışlarının yüzde 60.45 olduğu, bin 50 TL üzeri elektrik faturalarının iki katına çıktığı vergi, harç ve cezaların yüzde 43.93 olarak artış gösterdiği bir dönemde memura yapılacak yüzde 13 civarı artış neye yarayacaktır, memur bu maaşla yılı nasıl geçirecektir.”
“Memur hayatını nasıl devam ettirecektir, açıklanan yoksulluk sınırının dahi altında maaş alan memur her geçen gün, açlık sınırına yaklaşmaktadır. Talebimiz memurun rahat bir nefes alabilmesi, insan onuruna yakışır bir hayat sürebilmesi, sürebilmesi adına maaş artışının yeniden değerlendirme oranı olan yüzde 43.93'e yükseltilmesi ve memurlara refah payı verilmesidir” “Geleceğimizi inşa eden en değerli varlıklarımız olan çocuklarımızın sağlıklı ortamda büyütülebilmesi, toplumumuz için büyük önem taşımaktadır. Günümüzde çalışan annelerinin çocuklarına yeterli zaman ayırabilmesi hem fiziksel hem duygusal sağlık açısından kritik bir öneme sahiptir ancak mevcut doğum izinleri annelerin ve babalarının çocuklarıyla kaliteli zaman geçirmelerine imkan tanımamaktan öte birçok zorluğa yol açmaktadır. Türkiye'de doğum izni dünya genelinde birçok ülkeyle kıyaslandığında yetersiz kalmaktadır”
“Yeterli doğum izni yalnızca ailelerin değil aynı zamanda toplumun da refahını arttıracaktır. Uzun vadede ise daha sağlıklı, güçlü ve güvenli bir nesil yetiştirilmesine imkan tanıyacaktır. Türkiye'de kamu ve özel sektörde halen devam etmekte olan ücretli doğum izninin doğumdan önce 8 doğumdan sonra 8 olmak üzere 16 haftadan doğum sonrası ücretli izin süresinin 6 ay ve üzerine çıkarılmasını ve bebek 2 yaşına gelene kadar kısmi çalışmanın önünün açılmasını istiyoruz. Doğum izinlerinin revize edilmesi, yetkililerinin bu konuda daha hızlı ve etkili adımlar atmasını Genç Sağlık Sendikası ve Kamu Birliği Konfederasyonu olarak talep ediyoruz.”
“Sağlıkta en az 50 bin atama 2025 yılında yapılmalıdır”
“Türkiye'de yaklaşık 800 bin civarında atama bekleyen sağlıkçı vardır. Bu sayı her geçen gün artmaktadır. Depremde, afette, yangında, selde, Türkiye'nin en kritik eşiklerine en ön safta can siper bir şekilde çalışan sağlık çalışanlarımızın devamlılığının sağlanması adına en az 50 bin atamanın 2025 yılında yapılması gerekmektedir. Bu konudaki talebimizi sizler vasıtasıyla bir kez daha kamuoyuna duyurmak istiyoruz” şeklinde konuştu.
“3+1 sistemi aile bütünlüğünü etkilemektedir”
“Türkiye'de bu sistemle çalışan 300 bin devlet memuru vardır. Bu sayı her geçen gün artmaktadır. Bugün Milli Eğitim Bakanlığı'nda, Sağlık Bakanlığı'nda, Adalet'te, Diyanet'te, Türkiye'de işe başlanan her kısımda 3+1 sistemiyle göreve başlanılmaktadır. Bu sistem şu demektir; atandığınız yerde 4 yıl boyunca özlük hakkınız yani tayinleriniz kapalı bir şekilde çalışacaksınız. Bu sistemin oluşturduğu büyük bir mağduriyet vardır. Yaptığımız anket 3+1 sözleşmeli sistemiyle çalışanlarının yüzde 80.7 bu sistemin aile bütünlüğünü etkilediğini söylemektedir. Yine yüzde 79.8 mahalle ve özlük haklarının etkilendiğini söylemektedir. Ayrıca bu sistem yüzünden ayrıcalığa maruz kaldığını söyleyen oranı yüzde 49.7'dir. Bu sistem yüzünden mobbinge maruz kaldığını söyleyenlerin oranı yüzde 68'dir. Bu sistem yüzünden psikolojim bozuldu diyenlerin oranı yüzde 30'dur”