2025 yılında memur maaşlarına yapılacak olan %6-5'lik zamlar için açıklama yapan Hürriyetçi Eğitim Sen Genel Başkanı Levent Kuruoğlu, sendikalara çeşitli eleştiriler yöneltti. Kuruoğlu'nun sosyal medya hesabı üzerinden açıklaması şöyle:

"Analogdan Dijitale Fotoğrafın Yolculuğu Sempozyumu" düzenlendi "Analogdan Dijitale Fotoğrafın Yolculuğu Sempozyumu" düzenlendi

2025 Toplu Sözleşme zammı memur ve emeklisine, birinci altı ayda %6, ikinci altı ayda %5 olacak.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve diğer yetkililerin açıklamalarını dikkate aldığımızda, enflasyon düşecek! Temmuz ayı ev kirasını 6256 TL, zeytinyağının litresini 116 TL'den hesaplayan TÜİK enflasyonunu esas aldığımızda, enflasyonun düşüş eğilimine girdiği söylenebilir(!)

Merkez Bankasının yıl sonu enflasyon tahmini de göz önüne alındığında, gelecek yıl memur ve emekliye dişe dokunur bir enflasyon farkı ödemesi de görünmüyor. Enflasyon rakamları ekonomik hayatımızın gerçekleri ile örtüşmüş olsa sıkıntı yok ancak açıklanan rakamların hayatımızdan ne kadar kopuk, sanal olduğunu artık herkes biliyor.
Aylardır Hür-Sen olarak; refah payı uygulamasının hayata geçirilmesini istiyor ve ısrarla vurguluyoruz. Çünkü, sanal enflasyon rakamlarının sebep olduğu, yıllar içinde akıl almaz bir boyuta ulaşan alım gücü azalması düzeltilmezse, memur ve emekli 2025 yılını çok zor geçirecektir. Bunu sağlamanın tek yolu da REFAH PAYI uygulamasıdır. İktidar bunu memur ve emeklilere borçludur. 
İkinci en önemli problem ise, bu kadar yüksek enflasyonun altında adeta inim inim inleyen memur ve emekliye verilecek zammıın, 2025 yılı için %6+5 olarak düzenlenmesidir.
Bu rakamlar aslında, yetkili sendikanın sendikal performansını da net olarak ortaya koymaktadır. Kuzu kuzu imza atmak, atmasa dahi kuzu kuzu masada tiyatro oynamanın gerçek sonuçlarıdır tüm yaşadıklarımız.

Ortada güçlü bir talep olmadığı sürece, 2025 ve sonraki yıllarda yaşanılacak ekonomik sefaletin düzeleceğini öngörmek mümkün değildir. Güçlü talep, sendikaların ortaya koyacağı demokratik hak talepleri ile mümkündür. 1 milyonu aşkın, 500 bini aşkın üye gücünde olan sendikalardan gerçek anlamda bir ses çıkmadığı buna rağmen çalışanlardan destek gördükleri göz önüne alındığında, yaşadığımız ekonomik ve sosyal girdaptan çıkış hiç de kolay olmayacaktır.

Hür-Sen, sorumluluklarının ve özlenen sendikacılığın merkezi olmanın farkında olarak mücadelesine devam edecektir. Güç verin, ele ele yürüyelim, birlikte başaralım.