Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) öğretmenevleri ile ilgili son hamlesi olan anket çalışması, uzun süredir devam eden sorunun çözümüne yönelik yetersiz bir adım olarak değerlendiriliyor. Öğretmenlerin, özellikle tatil bölgelerinde konaklama sıkıntısı yaşadıkları öğretmenevlerinde, bürokrat ve sivil vatandaşların daha fazla yer bulması yıllardır gündeme gelen bir sorun.
Geçen yıl yapılan yüzde 50 kontenjan ayrılması kararı, sorunu kısmen de olsa hafifletse de, öğretmenlerin öğretmenevlerini tam anlamıyla sahiplenebilmeleri için daha köklü çözümlere ihtiyaç olduğu düşünülüyor. MEB'in son olarak öğretmenlere kafe isimleri ve atmosferi konusunda anket göndermesi, bu beklentilerin çok uzağında kalıyor.
"Kafelerin ismi mi değişecek, sorunlar mı?" şeklinde eleştirilen bu adım, öğretmenlerin asıl sorunlarının görmezden gelindiğini gösteriyor. Öğretmenler, öncelikle öğretmenevlerinde kendilerine ayrılan kontenjanlara saygı gösterilmesini, yer bulma konusunda yaşanan sıkıntıların giderilmesini ve öğretmenevlerinin sadece öğretmenlere hizmet verecek şekilde düzenlenmesini talep ediyor.
Anket çalışmasının ardındaki amaç, öğretmenlerin dikkati asıl sorunlardan saptırmak ve sorumluluğu onlara yüklemek olabilir. Öğretmenler, bu tür çalışmalarla oyalanırken, öğretmenevlerindeki temel sorunlar çözümsüz kalmaya devam edebilir.
Öğretmen sendikaları ve sivil toplum kuruluşları da MEB'in bu yaklaşımını eleştirerek, daha somut ve etkili çözümler talep ediyor. Öğretmenevlerinin yönetim yapısının gözden geçirilmesi, şeffaf bir rezervasyon sistemi oluşturulması ve denetimlerin sıklaştırılması gibi öneriler öne sürülüyor.
Milli Eğitim Bakanlığının öğretmenevleri konusunda attığı adımlar, sorunun derinliğine inmeyen yüzeysel çözümlerden ibaret kalıyor. Öğretmenlerin haklı taleplerinin karşılanması ve öğretmenevlerinin gerçek anlamda öğretmenlere hizmet vermesi için daha kapsamlı ve etkili adımlar atılması gerekiyor. Aksi takdirde, öğretmenevleri sorunu, eğitim camiasında büyük bir memnuniyetsizlik kaynağı olmaya devam edecek.
