Siyaset bağlantılı sendikalar, bağlı oldukları siyasilerin hedeflerini seslendirerek gündem oluşturmakta, üyelerini de bu gündemle meşgul edip, üyeye asıl sorununu unutturmakta ve sendikacılık görevini yapmamaktalar.
Sendikacılığı, siyasetin hedefleri için kullanmakta, çalışanların mali ve sosyal hakları için mücadele vermek yerine devlet bütçesi destekli bir sendika patronluğu ortaya koymaktalar.
Siyaset güdümlü sendikalar, algı sendikacılığı yaparak oluşturdukları psikolojik ve sosyal etki ile göbek bağı ile bağlı oldukları siyasi yapıların hedefleri için varlık göstermekteler.
Üyelerini istedikleri konuya ve söyleme odaklandırarak, asıl hedeften saptırıp, dikkat dağıtıp buna da üyelerine sendikacılık olarak servis etmekteler.
Bunun sonucu olarak, gelinen noktada çalışanlar üzerinde sendikal körlük yaratılmıştır.
Nasıl mı?
Tıpkı Görünmez Goril Deneyinde olduğu gibi…
Görünmez Goril Deneyi:1999 yılında psikologlar Christopher Chabris ve Daniel Simons tarafından yapılan insan algısının bir şeye odaklanırken başka bir şeyi kolayca gözden kaçırabileceğini, algıdaseçicilik yaşarken körlük de yaşayabileceğini ortaya koyan bir deneydir.
Deneyde katılımcılara bir video izletilir. Videoda, siyah ve beyaz giyinmiş iki grup oyuncu bir basketbol topunu birbirlerine paslamaktadır. Katılımcılardan, sadece beyaz takımdaki oyuncuların kaç pas yaptığını saymaları istenir. Video devam ederken, bir goril kostümlü kişi sahneye girer, birkaç saniye boyunca ekranda yürür ve sonra çıkar.Katılımcılar beyaz takımın oyuncularının pasını saymaya odaklandıklarından oyuncuların arasından dolaşıp sonrada çıkan gorili fark etmemiştir.
İşte Görünmez Goril Deneyi mantığındaki gibi, siyasi sendikaların yarattığı sendikal körlük ile; çalışanlar sendikanın istediği yönde yoğunlaştıklarından, olayları görmezden gelebilir, göremedikleri şeylerin farkında bile olamaz, görülebilenden çok daha fazlası olup bitiyor olabilir, büyük şeyleri kaçırıyor olabilir, durum karşısında zihin farkında olmadan filtreler uygulayabilir, görülenler yanıltıcı olabilir.
Peki ya,biz algılarla meşgul edilirken sendikal alanda, Görünmez Gorilleri kaç kez gözümüzün önünden kaçırmış olabiliriz?
Ne yazık ki siyasallaşmış sendikalar Görünmez Goril Deneyi’nde olduğu gibi, üyelerini bağlı bulundukları siyasi partilerin ideolojik hesaplarına dikkatlerini çekerek ellerinden alınan haklarının fark edilmemesini sağlıyorlari…
Maalesef siyasal sendikaların yüklenmiş olduğu bu misyon yüzünden sendikacılık amacından çıkmış, devlet bütçesi destekli güç ve konfor alanına dönüşmüştür.
Sendikal alanda kronik bir soruna dönüşen siyasal sendikacılık, çalışanların asıl sorunudur ve çalışanların hak kazanımının önündeki asıl engelhalini almıştır.
Siyasallaşmış sendikalar ortak problemlerde birleşmek yerine, çalışanları ayrıştırarak,gruplaştırarak böl-parçala- yönet anlayışıyla hedeften uzaklaştırıp sendikal mücadeleyi ortadan kaldırmışlardır.
Kısacası siyasallaşmış sendikalar ideolojik ve popülist söylemlerle, algıda seçicilik ve dikkatsizlik körlüğü yaratarak, üyelerini ve tüm hedef kitleyi gerçek gündeminden ve sorunlarından koparıp,psikolojik ve toplumsal etki yaratma işiyle meşguller.
Asıl çözüm bekleyen ekonomik ve sosyal hak kaybının gündem dışı bırakılmasına, sumen altı edilmesine, çalışanların oyalanmasına hizmet etmektedirler.
Sendikaların işi siyaset yapmak değil, çalışanların ekonomik ve sosyal haklarını elde etme ve iyileştirme konusunda mücadele ortaya koymaktır.
Sendika üyeleri başta olmak üzere çalışanlar, siyasallaşmış sendikaların yarattığı psikolojik ve toplumsal etkiyi görmeli, bu tuzaktan kurtulmalı.
Çalışanlar, siyasi partilerin iş kolu olmuş sendikalardan kendini kurtarmalı.
Ekonomik ve sosyal hakların kazanımı ve güvenliği siyasetten bağımsız, sadece çalışanın tarafından olan, sendikacılık görev ve sorumluluğunu yerine getirmek için mücadele veren sendikaları güçlendirmekle mümkündür.
KADRİYE DEMİREL
Anadolu Eğitim Sendikası Antalya İl Temsilcisi
