Çocukları bayramlarda “seyirlik” hale getirmek yerine, bu özel günleri onların da rahatça yaşayabileceği şekilde kutlamalıyız. Bayram, gösteri değil; sevgi, paylaşım ve neşe demektir.
Çocuklar için bayramı gerçekten bayram yapalım.
Çocukların bayramlarda gösteri yapması ilk bakışta masum ve eğlenceli bir etkinlik gibi görünse de, işin iç yüzü bazen hiç de öyle değildir. Günlerce süren provalar, kalabalık önünde sahneye çıkma baskısı, ağır kostümler ve kimi zaman anlamını kavrayamadıkları
gösteri şarkıları çocuklar üzerinde ciddi bir stres yaratabilir. Bu durum çocukların fiziksel ve duygusal gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir.
Daha da önemlisi, çocukların bu gösterilerde birer “seyirlik nesne” haline gelmesi, onları araçsallaştırmak anlamına gelir. Çocuklar bayramların ruhunu yaşamak yerine, büyüklerin izlemesi için hazırlanmış bir gösterinin figüranı haline gelir. Bu da bayramın özüne, yani sevgi, saygı, paylaşım ve coşkuya zarar verir.
Elbette çocukların bayramlarda aktif olmaları güzel bir fikirdir; ancak bu katılım onların istekleri, sınırları ve mutluluğu göz önünde bulundurularak planlanmalıdır.
Sonuç olarak, çocukların bayramlarda gösteri yapması ancak gönüllülük, ölçülülük ve pedagojik hassasiyetle ele alınırsa anlamlı olabilir. Aksi takdirde, çocukların bu özel günlerde sadece izleyen değil, gerçekten yaşayan bireyler olmalarına fırsat verilmelidir.