6 Şubat 2023'teki depremlerin hemen ardından aldıkları kısa mesajla göreve koşan ve görevlerini fedakarlıkla sürdüren öğretmenler Evren Çakmak ve Mevlüt Purtaş, öğrencilerine umut olmaya devam ediyor.
Büyüklükleri 7,7 ve 7,6 olan Pazarcık ve Elbistan merkezli depremlerin merkez üssü Kahramanmaraş'ta İl Milli Eğitim Müdürlüğü koordinesinde okul gruplarından paylaşılan "Müsait olan meslektaşlarımız kriz masasında ve çadırlarda görev almaya gelebilirler" mesajı ile çok sayıda öğretmen göreve koştu.
Afetin yaşandığı ilk günden itibaren öğrencileri yalnız bırakmayan öğretmenler İl Milli Eğitim Müdürlüğü koordinesinde oluşturulan çadır okullarda görev yaparak onlara her türlü desteği sağlamanın gayretiyle çalıştı.
Evren Çakmak ve Mevlüt Purtaş da öğrencilerine yardıma koşan öğretmenlerden sadece ikisi.
Kişisel kaynaklarını kullanarak ders içerikleri hazırlayan matematik öğretmeni Çakmak ile çocukların yaşadığı travmayı azaltmaya yönelik destek sağlayan rehber öğretmeni Purtaş, öğrencilerin barındığı çadır kentlerde sınırlı imkanlara rağmen gönüllü olarak görev yaptı.
Özellikle de sınav dönemlerinde öğrenciler için yoğun emek harcayan gönüllü öğretmenler, bu süreçte yalnızca bilgi aktarmakla kalmayıp aynı zamanda çocuklara moral ve umut da aşıladı.
Öğretmenlerden Evren Çakmak, AA muhabirine, depremden birkaç gün sonra okul grubundan gelen gönüllü öğretmen çağrısına kayıtsız kalmadığını belirtti.
Deprem sonrası kentte kaldığını aktaran Çakmak,
"Ne yapabilirim diye düşündüm ve o süreçte okul idaresine başvurdum. Daha sonra çadır kentte ve birkaç farklı yerde ihtiyaç olduğunu öğrendim. Gün içerisinde farklı bölgelere giderek oralarda öğretmenlik yaptım." diye konuştu.
Çadır kentte görev yaptığı dönemdeki öğrencilerinin birçoğuyla halen görüştüklerini ve onlara destek olmaya devam ettiklerini anlatan Çakmak, yaşanan tüm zorluklara rağmen eğitim faaliyetlerini sürdürdüklerini dile getirdi.
Deprem sonrasında çadır kentlerde çocukların yaşadığı belirsizliği gidermeye çalıştıklarını anlatan Çakmak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Öncelikle çocukları motive etmeye çalıştık, hepsinde bir korku, ümitsizlik vardı, daha doğrusu bir belirsizlik vardı. Yani, her şeyin bitmediğini ve devam edebileceğimizi söyledik. Ne yaptık? Öncelikle materyallerimiz yoktu. Çadırdaki öğrenciler sınava hazırlanıyordu, sınav öğrencisiydi. Çocuklara ne yapabilirim diye düşündüm. Evden fotokopi makinesi getirdim, işte fotokopi çektik. Daha sonra yardımlar, kitaplar gelmeye başladı. Yavaş yavaş adapte olduk. Zor bir süreçti ama yine de çocuklar geldi, hiç devamsızlık yapmadılar. O şekilde devam ettik. Öğrencilerimizden güzel yerler kazanan oldu."
- "Bu şehre karşı borcumuz vardı"
Rehber öğretmeni Mevlüt Purtaş da deprem sonrasında çadır kentlerde eğitim faaliyetlerine katıldığını hatırlatarak, öğrencilerinin bazıları ile bağlarının halen kopmadığını aktardı.
Depremin ardından 5 ay boyunca çadır kentlerde görev yapan Purtaş, şunları paylaştı:
"İlk olarak yaşam alanları kurduk, ardından eğitim çadırlarını hayata geçirdik. İlkokuldan lise seviyesine kadar öğrencilere eğitim verdik. Sonuçta, bu şehirde büyüdük, bu şehre karşı borcumuz vardı. Bırakıp gitmek olmuyor, insanların zor zamanlarında bize ihtiyacı olduğunda burada olmamız gerekiyordu. Biz de bu bilinçle, bu heyecanla burada kaldık. Sınava hazırlanan öğrencilerimiz için gönüllü öğretmenlerimizle birlikte, kaynak kitaplar ve bakanlığımızın sağladığı tabletleri öğrencilerimize ulaştırdık."