İstanbul Adliyesi önündeki polis kontrol noktasına terör örgütü DHKP/C mensuplarının silahlı saldırısına ilişkin tutuklanan avukat Seda Şaraldı'nın yargılanmasına başlandı.
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuklu sanık Şaraldı ve avukatları hazır bulundu. Duruşmaya Fransa Barosundan bazı avukatlar ile çok sayıda izleyici de katıldı.
Söz hakkı verilen sanık Şaraldı, salon dolduğu için duruşmaya giremeyen avukatlar olduğunu söyledi.
Adil yargılanması için avukatların duruşma salonuna alınmasının güvence olduğunu ifade eden Şaraldı, "Onları biz çağırdık buraya. Çevik Kuvvetin buradan alınmasını, meslektaşlarımın buraya alınmasını istiyorum. Lütfen kapıları açın. Sorgu vereceksem herkesin duymasını istiyorum." dedi.
Mahkeme başkanı, güvenlik gerekçesiyle izleyiciler bölümü dışında salona başka kimsenin alınmayacağını bildirdi.
Sanık avukatları, dışarıda kalan meslektaşlarının içeri alınmaması nedeniyle savunma yapmayacaklarını söyleyerek salondan ayrıldı.
Mahkeme heyeti, sanık Seda Şaraldı'nın tutukluluk halinin devamına karar verip duruşmayı erteledi.
- İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 6 Şubat'ta silahlı terör örgütü DHKP/C mensubu Emrah Yayla ve Pınar Birkoç'un, adliyenin D blok kapısına yaklaştıkları sırada görevli polis memurlarınca uygulama yapıldığı belirtiliyor.
İddianamede, Birkoç'un görevli polislerin yüzüne biber gazı sıktığı, arkasındaki Yayla'nın da silahla ateş edip bir polisi ayağından yaraladığı aktarılıyor.
İki eylemcinin de polis memurlarına silahla ateş edip koşmaya başladıkları sırada vatandaşlardan Dilfiraz Karataş'ın eylemcilerin açtığı ateşte yaralandığı ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği anlatılan iddianamede, C blok önündeki nöbet kulübesine doğru ateş edip gelen eylemcilerin buradaki polislerin karşılık vermesiyle etkisiz hale getirildikleri kaydediliyor.
İddianamede, terör örgütü DHKP/C'nin "merkez komite" olarak adlandırılan yapı tarafından yönetildiği, Sabancı suikastının faillerinden firari Fehriye Erdal ile Zerrin Sarı, Seher Demir ve Musa Aşoğlu'nun bu komitede olduğuna dikkati çekilerek, bunlar hakkında yakalama kararı çıkarıldığı vurgulanıyor.
Olayın ardından gözaltına alınan bazı şüphelilerin bu süreçte açlık grevine girerek tüm aşamalarda direndikleri kaydedilen iddianamede, şüphelilerin imza atma gibi uymaları gereken kurallara uymayıp, örgütsel tavır sergilediklerin altı çiziliyor.
İddianamede, firari şüpheliler Zerrin Sarı, Seher Demir, Musa Aşoğlu ve Fehriye Erdal ile saldırgan Pınar Birkoç'un ablaları olan tutuklu şüpheliler Necmiye Birkoç ve Nejla Birkoç, Ayten Öztürk, Diyar Ersoy, Elif Ersoy, Ercan Güneş, Gamze Eroğlu, Hakan İnci, Hasan Karapınar, Meryem Özsöğüt, Nazan Betül Vangölü Kozağaçlı, Oktay Kelebek, Seda Şaraldı, Seher Adıgüzel ve Ulaş İnci'nin "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6'şar aydan 15'er yıla kadar hapse çarptırılmaları talep ediliyor.
İddianamede etkisiz hale getirilen teröristler Emrah Yayla ile Pınar Birkoç hakkında ise "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "kasten öldürme", "kamu malına zarar verme", "tasarlayarak öldürme" ve "silahlı terör örgütüne üye olma’" suçlarından yürütülen soruşturmada, öldükleri için kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği kaydediliyor.
