Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı'nda görevi sırasında İsrail ordusunun kurşunuyla kısmi felç kalan foto muhabiri Fadi el-Vahidi, yaklaşık bir aydır kalkamadığı yatağında zor günler geçiriyor; ailesi de onun yurt dışında tedavi olması için açlık grevi yapıyor.
Katar merkezli Al Jazeera televizyon kanalı için çalışan Fadi, İsrail'in Gazze'de 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği ağır saldırılar nedeniyle yaralanan onlarca gazeteciden biri.
Fadi, Cibaliya'daki olayları takip ettiği sırada 9 Ekim'de İsrail askerlerinin attığı kurşunun boynuna isabet etmesi sonucu kısmi felç kaldı. Fadi, İsrail ordusunun kuşattığı Gazze'de bulunan Uluslararası El-Helou Hastanesinde tedavi görüyor.
Filistinli basın mensubunun ailesi, oğullarının tedavi için Gazze dışına çıkmasına izin vermesi konusunda İsrail'e baskı yapmak amacıyla cuma gününden bu yana açlık grevinde.
Fadi'nin annesi Hibe Vahidi de kanser ve kemik erimesi hastası olmasına rağmen oğlu için yemekten, içmekten hatta ilaç kullanmaktan vazgeçti.
İsrail'in bir yıldan uzun süredir devam eden saldırıları kapsamında kasıtlı olarak hastane ve devlet kurumlarının hedef alınması; bölgenin güney kesimle bağlantısının kesilmesi, tıbbi ve insani yardım malzemelerinin bölgeye girişinde ciddi kısıtlamalar uygulanması nedeniyle sağlık hizmeti yok denecek seviyede.
Bu durumda hastane odasında yaklaşık bir aydır yatar durumdaki Fadi'nin tedavisinin imkansız olduğuna işaret eden anne Vahidi (47) AA muhabirine oğlunun sağlık durumu hakkında bilgi verdi.
Vahidi, "Oğlum İsrail kurşunuyla boynundan yaralandı, omurilik ve sırt omurlarından acilen ameliyat olması gerekiyor." dedi.
Acılı anne, bedeninin bir kısmı hareketsiz durumdaki oğlunun bölge dışında gerekli tedaviyi görmemesi halinde tamamen felç olmasından endişe ettiğini; tedavi ve ameliyat olmadan Gazze'de kalmaya devam ederse hayatını kaybedeceğinden korktuğunu aktardı.
- Hastane odasında tam bir tecrit hayatı
Oğlunun vurulmadan önce dünyaya seslerini duyurabilmek için Gazze kenti ve kuzeyde çalıştığını aktaran Vahidi, bugün ise hastane odasında hareketten aciz şekilde hayattan tecrit edildiğini söyledi.
Vahidi, bir yılı aşkın süredir devam eden saldırıların gölgesindeki olayları takip etmek için oradan oraya giden Fadi'nin şu anda en büyük isteğinin biraz güneş ve gökyüzünü görebilmek olduğunu ifade etti.
Filistinli anne, yaklaşık bir aydır yatağa bağımlı oğlu için tekerlekli sandalye talep ettiklerini fakat gelemediğini söyledi. Vahidi, "Fadi birçok kez güneşi ve gökyüzünü görmek istedi ancak tekerlekli sandalye olmadığı için bunu yapamadık." diye konuştu.
- "Sağlığı hızla kötüleşiyor"
"Tedavi imkanı olmadığı ve ilaç yetersizliği nedeniyle Fadi'nin sağlık durumu hızla kötüleşiyor." diyen Filistinli anne, "Tedavi için yurt dışına çıkmazsa tamamen felç olacak." ifadesini kullandı.
Vahidi, oğlunun sağlığının her geçen gün daha da kötüleştiğini, yatağında oturur hale gelmeye çalışsa komaya girebileceğini belirterek, tedavi ve ilaçtan yoksun olan Gazze'de oğlunun sadece ağrı kesici kullanabildiğini dile getirdi.
Oğlunun psikolojisinin de günden güne kötüleştiğine işaret eden anne, "Başlarda sakat kalma fikrine tahammül edebiliyordu. Fakat günden güne kötüleşen durumu nedeniyle artık bu düşünceyi kaldıramıyor." dedi.
- Fadi'nin annesi kanser hastası olmasına rağmen oğlu için açlık grevinde
Anne Vahidi, "Önce ben sonra babası ve ailenin geri kalan fertleri açlık grevi kararı aldık. Ben kanser hastasıyım. Aynı zamanda kemik erimem var. Grev kapsamında ilaçlarımı kullanmayı bırakacağım, yeme içmeyi de keseceğim." diye konuştu.
Vahidi, uluslararası insan hakları kuruluşlarına seslenerek, Fadi'nin yurt dışında tedavi edilmesi ve gerekli ameliyatları olması için destek çağrısında bulundu.
Gazze'de hastaların ihtiyacı olan ağrı kesici ilaçların bile bazen bulunamadığına dikkati çeken Vahidi, insan hakları kuruluşlarından Fadi'yle ve tüm hastalarla dayanışma içinde bir tutum sergilemelerini istedi.
Vahidi, İsrail saldırılarının başından bu yana kendisinin de kanser tedavisini tamamlamak için Gazze dışına çıkmak istediğini ancak tüm başvuruların sonuçsuz kaldığını da sözlerine ekledi.