TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekilleri, İçişleri Bakanlığının 2025 yılı bütçesi üzerinde görüşlerini dile getiriyor.
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Komisyon görüşmeleri başlamadan önce yaşanan gerginliğe değinerek, "Sayın Bakan, sizden bu Komisyon bir özür bekliyor." dedi.
İçişleri Bakanlığınca Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ahmet Türk, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül ile iki ailenin barışması için bir barış yemeğinde bir araya geldiğini anlatan Ağbaba, "Ahmet Türk o gün terörist değil de üç gün sonra mı terörist oldu?" diye sordu.
İçişleri Bakanlığınca Esenyurt Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ahmet Özer'e ilişkin ise Ağbaba, "Eğer Ahmet Özer'in İmralı'nın gündemine gelmesi suçsa vallahi sizden birçok adamın cezaevinde olması lazım. O İmralı'ya kimler gitti? Yarın Dışişleri Bakanı gelecek, gitmedi mi İmralı'ya? Ya da sonra dağıttığınız, anketlerden sonra dağıttığınız Dolmabahçe masasında oturan arkadaşların cezaevine girmesi lazım." ifadelerini kullandı.
"Suç örgütleri bir günde Türkiye'de türemedi." diyen Ağbaba, "Azeri, Arnavut, Çeçen, Bulgar, Çinli ne kadar mafya varsa adeta İstanbul'u yuva tutmuşlar, her gün çatışmadan geçilmiyor ve maalesef, sizin siyasetinizin de ürünü bu." diye konuştu.
- "Yasalar eğer milletin kararlarını sorgulatan yasalarsa bunu konuşmamız lazım"
Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Selim Temurci, milletin seçtiklerini milletin o koltuktan indirmesi gerektiğini ifade ederek, "Biz bu ülkede kendi elimizle siyasi kahramanlar yapma dönemini bitirmeliyiz. Siz 'Yasanın gereğini yaptık' diyorsunuz. Doğru diyorsunuz ama bu yasalar eğer milletin vermiş olduğu kararları sorgulatan yasalarsa bunu oturup konuşmamız lazım." dedi.
CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, sınır boylarında asteğmen olarak görev yaptığını anlatarak, "Oradaki yaşananları en iyi bilenlerdenim. Sorun sınır boylarında değil, sorun sınır kapılarında. Çünkü bizim sınır kapılarımızdan milyonlarca göçmen Türkiye'ye girdi, bunların çoğu da Suriyeliler. Burası herkesin elini kolunu sallayarak geleceği bir ülke değil. Milyonlarca insan buraya geldi. Öyle iller var ki, öyle ilçeler var ki bugün özellikle Suriyeli nüfusu o bölge insanından daha fazla. Bunları nasıl görmüyorsunuz?" diye sordu.
- "İçişleri Bakanlığımız, her türlü şiddete karşı kararlılıkla mücadelesini sürdürmektedir"
AK Parti Kırşehir Milletvekili Necmettin Erkan, dünyada giderek artan şiddetin eğer önlem alınmazsa demokrasileri daha da zedeleyeceğini dile getirerek, "İçişleri Bakanlığımız artan bu küresel tehdit karşısında politikalar geliştirmekte, her türlü şiddete karşı azimle, sabırla ve büyük kararlılıkla mücadelesini sürdürmektedir. Kişilere karşı işlenen suçlar başta olmak üzere, şiddet başlığı altındaki pek çok konuda geçtiğimiz yıla göre bu yıl önemli oranlarda azalmalar yaşanmıştır; bu önemli bir iyileşmedir." değerlendirmesinde bulundu.
Şiddet olayları üzerinden şiddeti meşrulaştıran, hatta onu politik bir araç olarak gören anlayışın giderek arttığını kaydeden Erkan, "Kanaatimce toplumsal anlamda en mühim konu da budur zira şiddetle mücadele edilirken böyle mühim bir hususu siyasi manevra alanı haline getirmek kurumların yıpranmasına neden olduğu gibi, bu olguyu daha da zindeleştirmektedir. Bu anlayış şiddetin kendisi kadar tehlikeli, hatta şiddetin bizzat kaynağıdır." diye konuştu.
Erkan, "Siyaset kurumu birilerini korumakta, bunun neticesinde de ilgili şahıslar suç işlediklerinde de ellerini kollarını sallayarak dışarıda gezmektedir." şeklinde medya vasıtasıyla yayılmaya çalışılan algının şiddeti beslemekte, kurumları da zedelemekte olduğunu söyledi.
DEM Parti Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, İçişleri Bakanlığınca belediyelere görevlendirme yapılmasına değinerek, "Herhalde daha oy pusulasındaki mürekkep bile kurumadan bunun planlarını yapıyorsunuz." dedi.
CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, "Sayın Yerlikaya; biraz düşündünüz mü, bu gerginliğin nedeninin ne olduğunu? Arkadaşlarım aslında neyi anlatmak istediğimizi kapıda size toplamda bir dakikada anlatacaktı." dedi.
Bunun üzerine İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Ocaklı'ya "Bu ses tonuyla söylediniz de dinlemedik mi?" diyerek karşılık verdi.
Ocaklı, "İşi gücü bıraktınız, CHP'li belediye başkanlarının önünü kesmeye çalışıyorsunuz. Hala kayyum atamalarıyla ilgili bir sürü senaryolar var, bunları biliyoruz tabii. Tüm bu olup bitenler ortada dururken sizin Bakan olarak uğraştığınız tek şey; halkın gönlünü kazanan belediye başkanlarına suç uydurmaya çalışmak, muhalefetin belediye başkanlarını görevden alıp yerlerine kayyum atamaya çalışmak. Bu yolla halkın iradesini gasbediyorsunuz." değerlendirmesinde bulundu.
- "Nahoş bir görüntüydü, Meclise yakışmamıştır"
Komisyon Başkanı Mehmet Muş, komisyon görüşmelere başlamadan önce yaşanan gerginliğe ilişkin, "Bu parlamento çok hadise gördü, çok olaylar yaşadı ama hiçbir zaman, 'Bakanı, Komisyonu biraz bekletelim' gibi bir tutum içerisine kimse girmedi. Ki ben Komisyon Başkanı olarak kendi Komisyonuma giremiyorum. Nahoş bir görüntüydü, Meclise yakışmamıştır. Ben olayı sakinleştirmeye çalışırken Başkanlık Divanının üzerine çıkmaya çalışanlar vardı, Allah'tan bazı milletvekilleri araya girdiler. Biz ne yapmaya çalışıyoruz, meramımız nedir?" diye konuştu.
Bakanlıkların buranın güvenliğiyle alakalı bir sorumlulukları, görevleri ve yetkileri olmadığının altını çizen Muş, "Eğer burada polis davet edilecekse ben Komisyon Başkanı olarak bildiririm, ilave güvenlik tedbiri aldırırım. Fakat benim böyle bir fiilin gerçekleşeceğinden haberim yok. Böyle bir şey olacağından haberim yok ilave polis nasıl çağırayım?" diye sordu.
Muş, meselelerin nezaketle konuşulabileceğini söyledi.