EĞİTİM ÇALIŞANLARI SAHİPSİZ DEĞİLDİR!
Değerli Arkadaşlar,
Sendikacılığı eğitim çalışanlarının emeğini, hakkını koruma ve savunma, kamuda ehliyet ve liyakati sağlama mücadele alanı bilen Eğitim-İş, Eğitim-Sen ve Hürriyetçi Eğitim-Sen olarak ilimizde eğitim alanında yaşananlar ve yaşanacaklar noktasında endişelerimizi ve uyarılarımızı tüm kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz.
1- Atama dönemleri dışında istifa, yaş haddinden emeklilik, yargı kararı ile geri dönme gibi çeşitli nedenlerle boşalan okul / kurum yöneticiliklerine İl İdaresi Kanunu uyarınca atama dönemi beklenmeden atama yapılmaktadır. Aynı eğitim kurumuna başvuru hakkı bulunan diğer istekliler açısından da hak kaybı yaratılmaktadır. Anayasanın eşitlik ilkesi uyarınca okul / kurum yöneticileri münhalliği açıklanarak tüm isteklilere fırsat eşitliği sağlanmalı,. Eğitim ve Bilim çalışanlarının haklarını gözetmek yerine küçük bir azınlığın çıkarlarını gözeten hesapların bırakılarak kamu vicdanına uygun liyakat ve adalet esaslı işlemler yapılmalıdır.
2- Proje okulları olarak adlandırılan sınava dayalı öğrenci alan eğitim kurumlarına yönetici ve öğretmen görevlendirmeleri, yönetmeliği uyarınca yapılmaktadır. Yapılan görevlendirmeler eğitimin niteliğini artırmaktan, adalet, liyakat ve şeffaflık ilkesinden uzak gerçekleşmektedir. Bu görevlendirmeler objektif kriterlere göre gerçekleştirilmediğinden siyasal / sendikal kadrolaşma alanı olarak kullanılmaktadır. Sınavla okula girmiş nitelikli, akademik başarısı yüksek öğrenciler bu durumdan olumsuz etkilenmekte, eğitim emekçilerinin bölünmesi sebep olmaktadır. Sınava dayalı öğrenci alan okullara yönetici ve öğretmen görevlendirmesi objektif kritere dayandırılmalı adalet, liyakat ve şeffaflık öncelenmelidir.
3-Çeşitli nedenlerle soruşturma açılan okul ve kurumlarda idare tedbir olarak uygulanan görev yeri değiştirme beraberinde yeni sorunların doğmasına sebep olmaktadır. Soruşturma tamamlanmadan yapılan görev değiştirme uygulaması bir tedbir olmaktan çıkıp sürgün niteliği taşımaktadır. Muhakkiklerce teklif edilerek gerçekleştirilen zorunlu görev yeri değişimleri soruşturma sonuçlandığında da uygulandığından masumiyet karinesine aykırılık teşkil etmektedir. Soruşturma sonuçlandığında kişi ceza almasa da yapılan yer değiştirme iptal edilmemekte yada idari ceza verilen kişi Bölge İdare Mahkemesi’nde göreve iade edilebilmektedir. Mahkemenin bozma kararı usül hatası nedeniyle dahi olsa göreve iade işlemi uygulanması da ayrı bir sorun doğurmaktadır. Muhakkik yada soruşturmacıların yaptığı usül hatasından kişi suçlu olsa dahi görevine dönebilmekte, aynı dosyadaki masum kişiler ise dönememektedir. Bu uygulamada adalet karinesine aykırılık oluşturmaktadır. Bu nedenle idari tedbir olarak uygulanan ancak sürgün niteliği taşıyan resen görev yeri değişikliği uygulamasından vazgeçilmelidir.
4- Soruşturma açılan okul ve kurumlarda muhakkiklerce düzenlenen soruşturma dosyaları eksik hazırlandığından idari cezalar yargıda bozulmaktadır. Bu durum iyi niyetli olmayan kişileri cesaretlendirmektedir. Bölge İdare Mahkemesi’ne yapılan başvurular neticesinde davaların kaybedilmesinden dolayı da İl Milli Eğitim Müdürlüğü yargılama giderlerini ödeyerek kamu zararı oluşmasına neden olunmaktadır. Hiçbir suç karşılıksız kalmamalıdır. Ancak yargılama da adil ve şeffaf olmalıdır. Soruşturmacıların usul hatasından kaynaklanan kamu zararının karşılanması da kamu kaynakları kullanılmamalıdır. Kişilerin hatasından kaynaklanan zararlar soruşturmacılara rücu ettirilmeli, böylelikle soruşturmanın daha tarafsız, adil ve doğru yapılması sağlanmalıdır.
5-Yıllardır idareciler eliyle eğitim çalışanlarına mobbing ve yıldırma suçu işlenilmesine rağmen bu kişilerle ilgili ciddi yaptırımlarda bulunulmaması hatta göz yumulması; görüyoruz ki bu ahlaksız tavrın daha cüretkâr ve yaygın hale gelmesine neden oluyor. Üç sendika olarak çok net ifade ediyoruz ki: Bu sene hiçbir mobbing ve yıldırma ahlaksızlığının ve suçunun cezasız kalmasına müsaade etmeyeceğiz ve hepsinin takipçisi olacağız. Hangi okul, hangi idareci olursa olsun karşısında dimdik duracağız.
Değerli Basınızım, Saygıdeğer Kanuoyu;
Her zaman istediğimiz, beklediğimiz ve bunun için mücadele edeceğimiz değerlere vurgu yapmak istiyoruz: Kamuda tüm iş ve işlemlerin adalet ve liyakat üzere olması çok mu zor? Vicdanlarınızı ve değerlerinizi yandaşlık ve kişisel hırslarınızın, siyasi ve sendikal talimatların, planların altında ezilmesine göz yumarak eğitim meselemizi sürüklediğiniz bataklığın farkında mısınız? Emin olun biz hepsinin farkındayız ve takipçisiyiz.
Burada üç sendika olarak tekrar söylüyoruz ve tüm yetkilileri uyarıyoruz:
EĞİTİM ÇALIŞANLARI SAHİPSİZ DEĞİLDİR!
Bu, sizlere her şeyin farkındayız ve takipçisiyiz uyarısıdır. Bu, bugünün dostane çağrısı olmakla birlikte kamu adına her türlü hukuksuzluğun, yandaşlığın, adaletsizliğin ve liyakatsizliğin devamı noktasında her türlü mücadeleye hazır olduğumuzun uyarısıdır. Bu noktada ciddiyetimizi ve gücümüzü tüm kamuoyu görecektir.
Saygılarımızla...