Bugün, 8 Aralık 2025 Pazartesi
11007,37%0,81
42,52% 0,07
49,55% -0,06
5743,85% -0,15
9322,75% 0,27
Türkiye ekonomisinin gelecek yıl yol haritasını çizen 2026 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Program, eğitim kalitesini yükseltme ve öğrenci başarısını en üst düzeye çıkarma hedefleri doğrultusunda, kritik bir hamleyi beraberinde getiriyor: İlkokullarda görevli 322 bini aşkın sınıf öğretmeninin meslekî yeterliklerini geliştirmeye yönelik özel eğitimler düzenlenecek.
Resmî Gazete'de duyurulan bu önemli başlık, eğitim sisteminin temelini oluşturan ilkokul seviyesine odaklanıyor. Program, sınıf öğretmenlerinin modern pedagojik yaklaşımlara, güncel bilgi ve becerilere tam olarak sahip olmasını 2026 yılının en öncelikli konularından biri olarak konumlandırıyor. Bu kapsamlı eğitim seferberliği, mevcut 322.305 sınıf öğretmeninin tamamını kapsayarak, Türkiye genelindeki ilköğretim standartlarını eş zamanlı olarak yukarı çekmeyi amaçlıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) 2024-2025 eğitim-öğretim yılı için paylaştığı veriler, Türkiye'deki 322 bin 305 sınıf öğretmeninin bölgesel dağılımını gözler önüne seriyor. Personel yoğunluğu ve eğitim ihtiyacı açısından dikkat çekici bu dağılıma göre, en fazla ilkokul öğretmenine sahip bölge Akdeniz oldu. Akdeniz'i sırasıyla İstanbul ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri yakından takip ediyor. Bu bölgesel veriler, eğitim politikalarının ve yeni mesleki gelişim programlarının bölgesel ihtiyaçlara göre optimize edilmesi gerekliliğini de bir kez daha vurguluyor.
| Bölge (İBBS 1) | İlkokul Öğretmen Sayısı (Yaklaşık) |
|---|---|
| Akdeniz | ≈47.500 |
| İstanbul | ≈42.500 |
| Güneydoğu Anadolu | ≈37.500 |
| Ege | ≈35.000 |
| Batı Anadolu | ≈32.500 |
| Doğu Marmara | ≈30.000 |
| Ortadoğu Anadolu | ≈25.000 |
| Orta Anadolu | ≈20.000 |
| Batı Karadeniz | ≈15.000 |
| Batı Marmara | ≈12.500 |
| Kuzeydoğu Anadolu | ≈10.000 |
| Doğu Karadeniz | ≈7.500 |
Bu zorunlu mesleki gelişim hamlesi, Türkiye'nin eğitim vizyonunu ileriye taşımak ve gelecek nesillerin yetkinliğini garanti altına almak adına atılmış en önemli adımlardan biri olarak değerlendiriliyor.
