11007,37%0,81
42,52% 0,07
49,55% -0,06
5743,85% -0,15
9322,75% 0,27
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından başlatılan ve Türkiye'nin yükseköğretim sisteminde çığır açması beklenen büyük dönüşüm, iş dünyası ve öğrenciler tarafından tam destekle karşılandı. Dönüşümün merkezinde, istihdam ve uygulama odaklı bir eğitim modeli yer alıyor. Mevcut 20 günlük kısa süreli stajların en az bir akademik dönemeuzatılması, sanayi kuruluşlarıyla ortak müfredat düzenlenmesi ve organize sanayi bölgeleri (OSB) içinde kurulan Meslek Yüksekokulları (MYO) bu reformun en kritik yapı taşları olarak öne çıkıyor.
YÖK'ün hayata geçirdiği yeni sistem, öğrencilerin iş dünyasıyla entegrasyonunu en üst düzeye çıkarmayı amaçlıyor. Uygulanacak modeller şöyle sıralanıyor:
Ön Lisans Programları: 3+1 (Üç dönem okul, bir dönem iş yeri) veya 2+2 (İki dönem okul, iki dönem iş yeri) formatları.
Lisans Programları: 7+1 veya 6+2 modelleri, öğrencilerin bir veya iki dönemi tamamen sektörde geçirmesini sağlayacak.
YÖK Başkanı Erol Özvar, bu reformların sonuç vermeye başladığını belirterek, OSB'lerde kurulan MYO'lardan mezun olan öğrencilerin istihdam oranının %92'ye yükseldiğini açıkladı. Özvar, iş yeri temelli eğitim anlayışının tüm üniversitelere yaygınlaştırılmasını hedeflediklerini vurguladı.
Başkan Özvar, staj sürelerinin radikal biçimde uzatılması kararının gerekçesini sanayicilerin talebiyle açıkladı: "Hiçbir sanayici, 20 gün gibi kısa bir süre için bir öğrenciye yatırım yapmak istemiyor." Kısa ve verimsiz stajların yerine, sektörle iç içe, iyi yapılandırılmış staj sistemine geçilmesi gerektiğini ifade eden Özvar, şunları kaydetti:
"Biz bunun en az bir sömestr olmasını istiyoruz. Üniversiteler, dilerse bunu iki sömestir de yapabilir. Sanayicilerimizin tam desteği ve firmaların stajyer öğrenciler için mutlaka bir çalışanını görevlendirmesi bu dönüşümün anahtarıdır."
Yükseköğretim Kurulu ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) arasındaki iş birliği, bu dönüşümün kalıcı ve sistematik bir yapıya oturmasını sağlıyor. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, **'Meslek Yüksekokulları Eğitim İş Birliği Protokolü'**nün bir devrim niteliğinde olduğunu belirtti. Hisarcıklıoğlu, yeni MYO modelinin önemini şu sözlerle özetledi:
"Fabrikada makinaları çalıştıran, laboratuvarda testleri yürüten hep bu kardeşlerimizdir. Onlar olmadan çarklar dönmez. İşte biz diyoruz ki, hedefimiz ara eleman değil, aranan eleman yetiştirmektir."
Gazi Üniversitesi öğrencisi Elif Naz Ersoy gibi öğrenciler de uzun süreli staj uygulamasını memnuniyetle karşıladı: "Uzun süreli stajın çok daha faydalı olduğunu düşünüyorum. İşveren, hamuru çiğken alacak, istediği gibi yoğuracak ve ihtiyaç duyduğu nitelikli elemanı yetiştirebilecek."