11007,37%0,81
42,52% 0,07
49,55% -0,06
5743,85% -0,15
9322,75% 0,27
Van'da kaldığı yurttan ayrıldıktan 19 gün sonra cansız bedenine ulaşılan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş'in ölüm soruşturmasında adeta bir dönüm noktası yaşandı. Adli Tıp Kurumu (ATK) Biyolojik İhtisas Dairesi'nin dosyaya giren raporuna göre, genç kadının göğüs ve vajina iç bölgesinde iki farklı erkeğe ait DNA örnekleri tespit edildi. Diyarbakır ve Van Barosu avukatları, bu raporla birlikte dosyadaki 'intihar' algısının çürüdüğünü ve cinsel saldırı ihtimalinin açığa çıktığını belirtirken, ATK hakkında 'veriyi gizleme' suçlamasıyla suç duyurusunda bulunuldu. Baba Nizamettin Kabaiş ise tek talebinin kızının katillerinin bulunması olduğunu haykırdı. İşte soruşturmanın seyrini değiştiren o raporun detayları..
Van'daki Şüpheli Ölümde Çarpıcı Gelişme: Rojin Kabaiş’in Vücudunda 2 Erkeğe Ait DNA!
Van'da geçen yıl 27 Eylül'de yurttan ayrıldıktan sonra kaybolan ve 19 gün sonra göl kenarında cansız bedenine ulaşılan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş'in şüpheli ölüm soruşturması, Adli Tıp Kurumu'ndan (ATK) gelen raporla birlikte yeni bir boyut kazandı. Bu kritik gelişme, ailenin ve avukatların bir yıldır sürdürdüğü hukuk mücadelesini haklı çıkaran nitelikte.
Soruşturmanın başından itibaren kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan 'intihar' algısına karşı mücadele eden Diyarbakır ve Van Barosu Kadın Hakları Merkezi avukatları, Diyarbakır Barosu'nda düzenledikleri ortak basın toplantısıyla, Adli Tıp Kurumu Biyolojik İhtisas Dairesi Merkezi'nin 10 Ekim'de dosyaya sunduğu raporun detaylarını paylaştı.
Van Barosu Kadın Hakları Merkezi'nden Avukat Zeynep Demir, raporun içeriğini açıklarken, Rojin Kabaiş'in göğüs (sternal) bölgesinde ve vajinanın iç bölgesinde (intrevajinal) olmak üzere iki farklı erkeğe ait DNA örneği tespit edildiğini doğruladı. Av. Demir, bu tespitle birlikte dosyanın artık cinsel saldırı ihtimali de dahil olmak üzere çok yönlü bir cinayet soruşturması olarak ele alınması gerektiğini net bir dille ifade etti.
Dosyanın avukatlarından Nahit Eren ise rapordaki ciddi ihmale ve bilgi gizleme çabalarına dikkat çekti. Eren, ilk raporun 6 Kasım'da dosyaya girdiğini, ancak o dönemde raporda DNA örneklerinin bedenin hangi bölgelerinden alındığı bilgisinin yer almadığını belirtti. Avukatların ısrarlı taleplerine ve defalarca yapılan yazışmalara rağmen İstanbul Biyoloji İhtisas Daire Kurulu'nun bir yıl boyunca bu hayati bilgiyi gizlediğini savunan Eren:
"Söz konusu DNA örneklerinin nereden alındığının tespiti konusunda Biyoloji İhtisas Dairesi'nden bilgi almadan hazırlanan rapor eksik, hatalı ve yanlış bir rapordur. ATK'nın bir yıldır elinde bulundurduğu veriyi gizlemesi sebebiyle suç işlediği ortaya çıkmaktadır."
Avukatlar, oluşan kamuoyu baskısı ve aileden aldıkları vekâlete dayanarak İstanbul Adli Tıp Kurumu hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ve bu baskı sonucu 15 gün sonra istenen bilginin dosyaya girdiğini açıkladılar.
Basın toplantısına katılan Rojin Kabaiş'in babası Nizamettin Kabaiş, bir yıldır büyük acı çektiklerini belirterek tek isteğinin adaletin yerini bulması olduğunu söyledi. Baba Kabaiş, "Hem Diyarbakır, hem Van Barosu bizleri yalnız bırakmadı. Onların sayesinde bu açıklamalar ortaya çıktı. Cinayeti işleyen kimlerse bulunsun," diyerek kızının katillerinin bir an önce yakalanmasını talep etti.