14182,78%0,27
42,73% 0,03
50,18% 0,01
5990,19% 0,47
9607,06% 0,04
Eğitim camiasında taşlar yerinden oynuyor; uzman ve başöğretmenlik unvanlarını bekleyen binlerce eğitimci için "pasif süreçler" tarihe karışıyor. Milli Eğitim Bakanlığı, kariyer basamaklarında niteliği artırmak adına tüm yetkiyi yeni kurulan Milli Eğitim Akademisi'ne devretti. Bugüne kadar ÖBA üzerinden sadece video izleyerek tamamlanan eğitim modeli, yerini sıkı denetimli, etkileşimli ve sınav odaklı "Modül 1 - Modül 2" sistemine bırakıyor. Peki, öğretmenleri yeni dönemde hangi zorlu kriterler bekliyor? Ara tatil seminerlerinden kariyer basamaklarına kadar tüm süreçlerin tek çatıda toplanması öğretmenlerin maaş ve unvan haklarını nasıl etkileyecek? 2026-2027 hedefleriyle şekillenen bu devrim niteliğindeki "nitelik" revizyonunun tüm detayları ve perde arkası gelişmeleri haberimizde...
Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmenlik kariyer basamaklarında uzun süredir eleştirilen yapıyı köklü biçimde değiştirmeye hazırlanıyor. Uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik unvanları için uygulanan mevcut sistemde kapsamlı bir revizyon süreci başlatılırken, özellikle eğitimlerin niteliği ve ölçme-değerlendirme kriterleri yeniden masaya yatırıldı.
Bugüne kadar Öğretmen Bilişim Ağı (ÖBA) üzerinden yürütülen ve ağırlıklı olarak video izleme temelli ilerleyen eğitim modeli, öğretmenler tarafından “yüzeysel” ve “ölçme gücü zayıf” bulunuyordu. Bakanlık kaynaklarından edinilen bilgilere göre, bu eleştiriler yeni düzenlemenin temel dayanaklarından biri oldu.
Yeni sistemle birlikte ÖBA üzerinden sunulan kariyer basamakları eğitimlerinin yapısı köklü biçimde değiştiriliyor. Çevrim içi, pasif katılıma dayalı video izleme anlayışının yerini; ölçülebilir kazanımlar, uygulama temelli içerikler ve etkileşimli öğrenme süreçleri alacak.
Bu kapsamda eğitimlerin yalnızca “tamamlandı” statüsünde değil, başarı ve yeterlilik esasına göre değerlendirilmesi planlanıyor. Eğitim sürecinde öğretmenlerin mesleki deneyimleri, pedagojik yaklaşımları ve alan yeterlilikleri daha görünür hâle getirilecek.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu dönüşümdeki en kritik adımı ise Millî Eğitim Akademisi Başkanlığı’nın yetkilendirilmesi oldu. Akademi, öğretmenlerin hizmet içi eğitimleri, kariyer gelişim programları ve seminer süreçlerinde tek yetkili yapı hâline getirildi.
Ara tatil seminerlerinden kariyer basamakları eğitimlerine kadar tüm süreçler artık Millî Eğitim Akademisi koordinasyonunda yürütülecek. Böylece dağınık yapıdan uzak, standartları net ve denetlenebilir bir mesleki gelişim sistemi hedefleniyor.
Yeni modelin en dikkat çeken başlıklarından biri de modül sistemi. Pilot uygulamaları tamamlanan bu yapıda öğretmenler için Modül 1 ve Modül 2 olmak üzere iki aşamalı bir eğitim süreci öngörülüyor.
Bu modüller yalnızca içerik tüketimine değil; aktif katılım, uygulama, ölçme ve değerlendirme adımlarına dayanıyor. Edinilen bilgilere göre, modül sürecini tamamlayan öğretmenler için sınav benzeri bir ölçme mekanizması da gündemde. Bu durum, “kariyer basamakları sınavı tamamen kalktı mı?” sorusunu yeniden tartışmaya açmış durumda.
Bakanlık kulislerinde konuşulanlara göre, yeni sistemin 2026–2027 eğitim öğretim yılında uzman ve başöğretmenlik unvanı alacak adaylar için temel kriter hâline gelmesi bekleniyor. Mevcut sistemle hak kazanmış öğretmenler için ise geçiş sürecinin daha esnek yürütüleceği ifade ediliyor.
Bu düzenleme, yıllardır “sadece izleyerek unvan alma” eleştirilerine maruz kalan kariyer basamakları sisteminde önemli bir kırılma noktası olabilir. Ancak burada kritik soru şu: Nitelik artışı hedeflenirken, öğretmenlerin iş yükü ve motivasyonu nasıl korunacak?
Eğer modül ve sınav sistemi adil, şeffaf ve ölçülebilir biçimde kurgulanırsa, bu adım öğretmenlik mesleğinin itibarını güçlendirebilir. Aksi hâlde, yeni sistemin eski sorunları farklı bir ambalajla üretme riski de göz ardı edilmemeli.
YENİ KARİYER BASAMAKLARI SİSTEMİ
Milli Eğitim Bakanlığı’nın üzerinde çalıştığı yeni kariyer basamakları modeli, yalnızca unvan dağıtan değil, mesleki yeterliliği ölçen bir yapıya dönüştürülmek isteniyor. Taslak çalışmalara göre sistem şu başlıklardan oluşuyor:
Öğretmenlerin en çok merak ettiği başlıkların başında, kariyer basamaklarında sınav uygulamasının geri gelip gelmeyeceği yer alıyor. Bakanlık cephesinde net bir “eski usul sınav” ifadesi kullanılmasa da, ölçme-değerlendirme mekanizmasının güçlendirileceği artık kesinleşmiş durumda.
Klasik merkezi sınav yerine, modül sonu ölçme ve değerlendirme uygulamaları gündemde.
Uygulama temelli, kazanım odaklı, çoktan seçmeli olmayan ölçme araçları öne çıkıyor.
Süreci başarıyla tamamlayan öğretmenler unvan almaya hak kazanacak.
2026 ve sonrası başvuru yapacak öğretmenler, yeni sisteme tabi olacak.
ÖBA üzerinden pasif eğitimle unvan almayı bekleyenler, bu avantajı kaybedecek.
Mesleki gelişime aktif katılan öğretmenler, sistemde öne çıkacak.
Kulis bilgilerine göre Bakanlık, “sınav var mı yok mu” tartışmasından ziyade, ölçmenin adil ve nitelikli olması üzerinde duruyor.
Bakanlık kulislerinde iki farklı yaklaşım uzun süredir masada. Ancak son haftalarda dengelerin netleşmeye başladığı konuşuluyor.
Daha az tepki çeker
Hızlı uygulanır
Ancak nitelik sorununu çözmez
Millî Eğitim Akademisi tam yetkili
Modül + ölçme sistemi zorunlu
Kariyer basamakları prestij kazanıyor
Özellikle Bakanlığın “öğretmenlik mesleğini yeniden tanımlama” vizyonu çerçevesinde, ikinci modelin tercih edildiği ve geri dönüşün zor olduğu konuşuluyor.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.