Bugün, 12 Temmuz 2025 Cumartesi
10358,46%0,26
40,15% 0,22
47,03% 0,08
4336,36% 1,24
6897,23% 0,94
"Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçlamasıyla yargılanan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, 2 yıl 4 ay 3 gün hapis cezasına çarptırıldığı davanın son duruşmasında tahliye edildi. İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma, siyaset ve hukuk dünyasından önemli isimlerin katılımıyla Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu karşısındaki salonda gerçekleşti.
Silivri'de yapılan duruşmaya, tutuklu sanık Ümit Özdağ'ın yanı sıra avukatları da hazır bulundu. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Zafer Partisi genel başkan yardımcıları, parti yöneticileri, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, CHP ve İYİ Parti'den bazı milletvekilleri ile Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz da izleyici olarak duruşmayı takip etti.
Duruşmada, iddia makamındaki savcı değişikliği nedeniyle yeni bir mütalaa sunuldu. Cumhuriyet savcısı, önceki celsede verilen mütalaayı tekrarlayarak, Özdağ'ın davaya konu sosyal medya paylaşımlarının "halkın bir kesimini suça teşvik edici nitelikte" olduğunu belirtti. Daha önceki mütalaada 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar hapsi istenen Özdağ hakkında, bu kez "zincirleme şekilde halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme ve aşağılama" suçundan "zincirleme" maddesinin de uygulanması talep edildi. Bu talep, ceza aralığını 1 yıl 10 ay 15 günden 7 yıl 10 ay 15 güne kadar yükseltirken, tutukluluk halinin devamı da istendi. Ancak mahkeme, savcılığın talebinin aksine Ümit Özdağ'ın tahliyesine hükmetti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı ve Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü "ihbar eden" sıfatıyla yer alıyordu. İddianamede, sanık Özdağ'ın kullandığı sosyal medya hesabından farklı tarihlerde toplam 34 paylaşım yaptığı ve bu paylaşımların "Suriyeliler ve diğer sığınmacı gruplara ilişkin dezenformasyon içerdiği" belirtiliyordu. Bu paylaşımların yetkili makamlarca yalanlandığı da iddianamede yer alan bilgiler arasındaydı.
Özdağ'ın sosyal medya üzerinden yaptığı söz ve beyanların "kışkırtıcı tutum ve davranışlar sergilemeye yönelik ifadeler içerdiği" kaydedilen iddianamede, bu paylaşımların "halkın bir kesiminin diğer kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa, ayrımcılığı gerektirecek nefrete yönlendirici nitelikte olduğu" ifade edilmişti. Özellikle Kayseri Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü'nün 21 Ocak'ta hazırladığı rapora değinilerek, Kayseri'de meydana gelen olaylara katılan kişilerin Zafer Partili ve ona müzahir şahıslar tarafından sosyal medyada yapılan paylaşımlardan etkilendiklerinin değerlendirildiği belirtiliyordu.
İddianame, Özdağ'ın paylaşımlarının Kayseri'deki olayların oluşumunda etkili olduğunu vurgulayarak, suçun somut tehlike unsurunun da gerçekleştiğini belirtiyordu. Ayrıca, Özdağ'ın 18 Ağustos-24 Aralık 2024 tarihlerinde de ayrımcılığı ve nefreti teşvik edici paylaşımlarına devam ettiği ve üzerine atılı suçu işlediği yönünde yeterli suç şüphesi bulunduğu ifade edilmişti. İddianamede, Özdağ'ın basın ve yayın yoluyla zincirleme şekilde "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan 1 yıl 10 ay 15 günden 7 yıl 10 ay 15 güne kadar hapisle cezalandırılması talep edilirken, Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesinde yer alan "belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma" hükmünün de uygulanması isteniyordu.
