Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, ücretli öğretmenlerin asgari ücretin altında maaş almasını 'modern kölelik' olarak nitelendirdi. Türkiye genelinde 86 bin 136 ücretli öğretmenin çalıştığını belirten Geylan, bu sorunun çözülmesi için 2025 yılında en az ücretli öğretmen sayısı kadar kadrolu atama yapılması gerektiğini vurguladı.
"Ücretli Öğretmenler İçin Adalet Çağrısı: Türk Eğitim-Sen’in Talebi ve Sorunun Boyutları"
Ücretli öğretmenlik, Türkiye’de eğitim sisteminin yapısal sorunlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan’ın son açıklamaları, ücretli öğretmenlerin yaşadığı ekonomik ve sosyal zorlukları bir kez daha gündeme taşıdı. Türkiye genelinde 78 ilde görev yapan 86 bin 136 ücretli öğretmenin, asgari ücretin altında maaş alması, eğitimin kalitesine gölge düşüren bir durum olarak değerlendiriliyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2025 yılı için belirlediği günlük fitre bedeli 180 TL olarak açıklanmıştı. Bu rakam üzerinden hesap yapıldığında, evli, eşi çalışmayan ve çocuğu olmayan bir ücretli öğretmenin yalnızca üç öğünlük beslenme masrafının aylık 32.400 TL olduğu ifade ediliyor. Buna karşın ücretli öğretmenler, bu temel yaşam giderlerini karşılayamayacak seviyede maaşlar alıyor. Talip Geylan, bu durumu “modern kölelik” olarak nitelendirerek, ücretli öğretmenlerin yaşadığı mağduriyetin son bulması için harekete geçilmesi gerektiğini belirtiyor.
Ücretli öğretmenler, kadrolu öğretmenlerin yetersizliği nedeniyle eğitimin devamlılığını sağlamak için görevlendiriliyor. Ancak bu öğretmenlerin maaşlarının asgari ücretin dahi altında olması, iş güvencesinden yoksun olmaları ve sosyal haklarının sınırlı olması, eğitim sistemine dair ciddi eleştirileri beraberinde getiriyor. Türk Eğitim-Sen, bu durumun yalnızca öğretmenleri değil, aynı zamanda eğitimin kalitesini ve öğrencilerin geleceğini de olumsuz etkilediğini vurguluyor.
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, ücretli öğretmenlerin sorunlarının çözülmesi için 2025 yılında en az mevcut ücretli öğretmen sayısı kadar kadrolu öğretmen ataması yapılması gerektiğini dile getirdi. Geylan, bu adımın yalnızca öğretmenlerin haklarını korumakla kalmayacağını, aynı zamanda eğitim sistemini daha adil ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturacağını savunuyor.
“Bir öğretmeni asgari ücretin altında çalıştırmak ülkemiz namına bir ayıptır,” ifadeleriyle bu durumu eleştiren Geylan, kamu vicdanının bu durumu kabul edemeyeceğini belirtti. Ayrıca, bu ayıbın giderilmesinin yalnızca bir eğitim politikası değil, aynı zamanda insani bir sorumluluk olduğunu vurguladı.
Türk Eğitim-Sen’in bu çağrısı, yalnızca ücretli öğretmenlerin ekonomik sorunlarını değil, aynı zamanda eğitimde adalet ve hakkaniyet ilkelerini de gündeme taşıyor. Ücretli öğretmenlere kadro sağlanması, yalnızca bireysel mağduriyetleri değil, sistemin yapısal sorunlarını da çözme potansiyeli taşıyor.
Ücretli Öğretmenlerin Hakları ve Sorunları: Siz Ne Düşünüyorsunuz?
Türk Eğitim-Sen’in açıklamaları, ücretli öğretmenlerin asgari ücretin altında maaş alması ve sosyal haklardan yoksun olması gibi ciddi sorunları bir kez daha gündeme taşıdı. Bu durum, eğitim sistemindeki yapısal sorunları ve adalet eksikliğini gözler önüne seriyor.
