10358,46%0,26
40,15% 0,22
47,03% 0,08
4336,36% 1,24
6897,23% 0,94
Mutfak enflasyonu, son beş yılda yaşanan fahiş artışlarla vatandaşın belini bükmeye devam ediyor. Hal fiyatlarında görülen sert yükselişler, pazar tezgahlarından market raflarına kadar her alana yansırken, meyve-sebze fiyatlarında genel artış yüzde 1.100'ü aştı. Bazı ürünlerde ise bu oran, dudak uçuklatan bir seviyeye, tam yüzde 2.500'e kadar ulaştı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan birikimli enflasyon yüzde 600 olarak belirtilirken, gerçek fiyatlar arasındaki uçurum, vatandaşı isyan noktasına getirdi.
Türkiye’de mutfak enflasyonu son yıllarda hızla yükselirken, sebze-meyve fiyatlarındaki artış vatandaşın alım gücünü ciddi şekilde etkiliyor. Afyon Belediyesi Hal Müdürlüğü’nün verilerine göre, bazı ürünlerde fiyat artışı yüzde 2.500 seviyesine ulaştı. Peki, fiyatlar neden bu kadar yükseldi? İşte detaylar!
Afyon Belediyesi Hal Verileri Çarpıcı Tabloyu Ortaya Koydu!
Nefes'in aktardığı bilgilere göre, Afyon Belediyesi Hal Müdürlüğü'nün 5 Haziran 2020 ile 4 Haziran 2025 tarihleri arasında derlediği sebze ve meyve fiyat değişim listesi, mutfaktaki yangının boyutunu gözler önüne serdi. İşte o çarpıcı örnekler:
Bu dört temel ürün özelinde dahi yüzde 900 ile yüzde 2.500 arasında akılalmaz bir fiyat artışı yaşandığı görüldü. Afyon Belediyesi'nin 50 kalem ürünü içeren listesinde ise, tam 37 üründe yüzde 900 ile yüzde 2.550 arasında değişen şaşırtıcı artışlar tespit edildi.
Ocak 2020'den itibaren hesaplanan birikimli enflasyonun, TÜİK verilerine göre yüzde 600 civarında olduğu kaydedildi. Ancak aynı dönemde, hal fiyatlarındaki ortalama artışın yüzde 1.100'ü geçtiği ortaya çıktı. Uzmanlar, bu devasa farkın, enflasyon hesaplamasında kullanılan kalemlerle, vatandaşın günlük hayatında doğrudan karşılaştığı pazar ve market fiyatları arasındaki tutarsızlıktan kaynaklandığını belirtiyor. Bu durum, TÜİK verilerinin gerçek yaşam maliyetlerini yansıtmadığı eleştirilerini güçlendiriyor.
Yaşanan bu fahiş fiyat artışları, özellikle asgari ücretli ve emekliler gibi dar gelirli kesimler için temel gıdaya erişimi her geçen gün daha da zorlaştırdı. Günlük alışverişin en önemli kalemini oluşturan sebze-meyve ürünlerinin fiyatlarındaki sert artış, vatandaşın cüzdanını doğrudan ve acımasızca etkiledi. Pazarlarda sıklıkla duyulan "tezgaha el gitmiyor" yorumları, birçok yurttaşın sınırlı bütçeyle alışveriş yapmakta ne kadar zorlandığını açıkça gösteriyor.
Gelirler cephesinde de tablo hiç iç açıcı değil. 2020-2025 döneminde:
Ancak bu oranlar, pazardaki yüzde 2.000'i aşan fiyat artışlarının oldukça gerisinde kaldı. Böylece, emekli maaşlarının alım gücü ciddi oranda düştü, emekliler geçim sıkıntısıyla daha da boğuşur hale geldi.
Tarladan sofraya uzanan süreçteki her bir basamakta yaşanan maliyet artışları, tüketici fiyatlarına doğrudan ve kaçınılmaz bir şekilde yansıdı. Akaryakıt, işçilik, lojistik ve depolama maliyetlerinin yükselmesi, hal fiyatlarını tetiklerken; hal fiyatlarının yükselmesi de pazar ve market fiyatlarını zincirleme olarak etkiledi. Ortaya çıkan bu "zincirleme etki", özellikle sabit gelirli vatandaşın mutfağını vuran temel sorunlardan biri hâline geldi.
Sebze-meyvede yaşanan bu olağanüstü fiyat artışları, yaz mevsimi gelmesine rağmen düşmedi. Normalde ürün bolluğuyla birlikte fiyatların gerilemesi beklenen bu dönemde bile, birçok ürün tarihi zirvelerde seyretmeye devam etti. Vatandaşlar, yetkililerden bu alandaki fiyat artışlarını dengeleyici ve alım gücünü artırıcı acil önlemler bekliyor.
Sebze-meyvede yaşanan fiyat artışları, yaz mevsimi gelmesine rağmen düşmedi. Yetkililerden fiyat artışlarını dengeleyici önlemler bekleniyor.