Sanatçı Güllü’nün Cinayetinde Kan Donduran Detaylar ve "Bay Bay" Sözü

Yalova’da 6. kattaki evinin penceresinden düşerek hayatını kaybeden ünlü sanatçı Güllü (Gül Tut) ile ilgili yürütülen soruşturma, olayın bir intihar ya da şüpheli ölüm değil, tasarlanmış bir cinayet olduğunu kesinleştirdi. Yapılan teknik ve fiziki takibin ardından, sanatçının kızı Tuğyan Ülkem Gülter ve arkadaşı Sultan Nur Ulu, yurtdışına kaçma hazırlığı yaparken valizleriyle birlikte İstanbul’da gözaltına alındı.

Cinayeti Ortaya Çıkaran TÜBİTAK Ses Kaydı İncelemesi

Cinayetin aydınlanmasında en kritik rolü, olay anına dair evdeki güvenlik kamerasına ait ses kayıtları oynadı. TÜBİTAK tarafından özel tekniklerle incelenen bu ses kayıtlarında, Güllü’nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter’in annesine yönelik sarf ettiği “Atacağım şimdi seni” ifadesi net bir şekilde tespit edildi.

Olay gecesi yaşananlar ise kan dondurucu detayları içeriyor:

Yüksek oranda alkollü olan Güllü, banyoda bulunduğu sırada kızı Gülter ve arkadaşı Ulu, odanın penceresini açtı.

Ardından, Güllü’nün sevdiği roman havası olan “Malkara”yı yüksek sesle açtılar.

Müziği duyarak odaya gelen Güllü’nün, kısa bir boğuşma yaşadığı ve kızı Gülter tarafından pencereden aşağı itildiği belirlendi.

İncelemeler, düşme anının hemen ardından kayıtlara Gülter’in “Hadi görüşürüz bay bay” sözlerinin de yansıdığını ortaya çıkardı.

Valizlerle Kaçış Hazırlığı Yaparken Yakalandılar

Tuğyan Ülkem Gülter ve Sultan Nur Ulu, cinayet delillerinin kesinleşmesinin ardından takibe alındı. İkili, Gürcistan üzerinden yurtdışına kaçmayı planlarken, İstanbul Büyükçekmece’de bir sitenin önünde valizlerini otomobilin bagajına yerleştirme anında polis tarafından yakalandı.

Şüpheliler, "tasarlayarak kasten öldürme" suçlamasıyla gözaltına alınırken, Ulu’nun babası Arif Ulu’nun da soruşturma kapsamında gözaltına alındığı bildirildi. Emniyet birimleri, kaçış planının teknik takip ve fiziki gözetleme ile önceden doğrulandığını açıkladı.

Başsavcı: "İğneyle Kuyu Kazar Gibi Çalıştık"

Soruşturmayı yürüten Yalova Cumhuriyet Başsavcısı Duygu Bayar Öksüz, yürütülen titiz çalışmayı anlattı. Öksüz, "Somut delillerle şüphelilerin karşısına çıkmamız gerekiyordu. Ayrıntılı ve titiz bir çalışma yürüttük. Her şey somut delillere dayandı" dedi. Dosyada gizli tanık olmadığı, tüm bulguların TÜBİTAK teknik kayıtları, bilirkişi incelemeleri ve fiziki takipten elde edildiği özellikle vurgulandı.