10918,51%-1,07
42,39% -0,02
49,47% 0,01
5742,82% -0,16
9299,63% 0,00
Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, 2024 KPSS puanıyla üçüncü bir personel alımı yapılmayacağını, yeni atamaların 2026 KPSS sonuçlarına göre planlandığını duyurdu. Randevu bekleyen sayısının 300 bine düştüğünü belirten Bakan, birinci basamak hizmetleri güçlendirmek için Sağlıklı Hayat Merkezi sayısının 100 artırılacağını açıkladı.
2024 KPSS ile Atama Bekleyenlere Kötü Haber: Yeni Sağlık Personeli Alımı 2026’ya Kaldı
Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, katıldığı canlı yayında sağlık camiasının aylardır gündeminde olan personel alımına ilişkin en net açıklamayı yaptı. Bakan Memişoğlu, 2024 KPSS sonuçlarıyla üçüncü bir alım yapılmayacağını belirterek yeni kadroların 2026 KPSS sonuçlarına göre planlanacağını açıkladı. Böylece binlerce sağlık çalışanı adayı açısından sürecin yönü resmen belirlenmiş oldu.
Adayların yıllardır takip ettiği personel planlamasına dair soruları yanıtlayan Memişoğlu, mevcut atama takviminde bu yıl için herhangi bir ek alım düşünülmediğini söyledi.
Memişoğlu, yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı:
“Yeni personel alımlarını 2026 KPSS sonuçlarına göre başlatacağız. Mevcut yıl kapsamında, 2024 KPSS puanıyla ilave bir alım yapılmayacak.”
Bu açıklama, özellikle 2024 KPSS ile atama bekleyen adaylar için takvimin tamamen değiştiğini ve sürecin 2026 yılına taşındığını göstermesi açısından kritik bir dönemeç oldu.
Memişoğlu, yalnızca atama takvimiyle sınırlı kalmayan açıklamalarında birinci basamak sağlık hizmetlerine yönelik yeni hedefleri de paylaştı. Hâlihazırda Türkiye genelinde faaliyet gösteren 323 Sağlıklı Hayat Merkezi (SHM) bulunduğunu belirten Bakan, bu sayının en az 100 yeni merkezle genişletileceğini vurguladı.
Bu merkezlerde vatandaşlar, hem aile hekimlerinden yönlendirme alarak hem de MHRS üzerinden doğrudan randevu oluşturarak hizmetlere erişebiliyor. Memişoğlu, bu yapı sayesinde hastanelerin üzerindeki yükün belirgin şekilde azaldığını dile getirdi.
Göreve geldiğinde 4,5 milyon kişilik bir bekleme listesi olduğunu hatırlatan Memişoğlu, bugün bu sayının 300 binin altına kadar düştüğünü açıkladı. Bekleyen kişilerin büyük bölümünün, spesifik hekim tercihlerinden dolayı sistemde kaldığını belirtti.
Aile hekimliği sistemine ek kapasite açılması sayesinde, aile hekimlerinin gerek gördüğünde hastaları adına doğrudan branş randevusu oluşturabilmesinin de süreci hızlandırdığı ifade edildi. Ayrıca tahlil ve görüntüleme sonuçlarının aile hekimliği üzerinden değerlendirilebilir hale gelmesi, hastaların hastane yükünü azaltan önemli bir adım olarak görüldü.
Covid-19 döneminde Türkiye’nin hızlı hareket ederek ortaya koyduğu yerli solunum cihazı üretimine de dikkat çeken Memişoğlu, prototip aşamasında olan bu ürünün kısa sürede uluslararası standartlara yükseltildiğini hatırlattı.
Bu üretim kapasitesinin bir teknoloji ekosistemine dönüşmesi gerektiğini vurgulayan Bakan, yerli üretimin hem stratejik hem de sürdürülebilir bir hedef olduğuna işaret etti.