Bugün, 5 Aralık 2025 Cuma
10918,51%-1,07
42,39% -0,02
49,47% 0,01
5742,82% -0,16
9299,63% 0,00
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Türkiye ve Mısır arasında 13 yıl aradan sonra ilk kez Doğu Akdeniz'de ortak bir deniz tatbikatı düzenleneceğini duyurdu. Bakanlık kaynakları, Rusya'nın Türkiye'den S-400 hava savunma sistemlerini geri istediğine dair iddiaları da yalanlayarak konuya netlik getirdi.
MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, haftalık basın bilgilendirme toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.
Tuğamiral Aktürk, son bir hafta içinde terörle mücadelede kaydedilen gelişmeleri aktardı. Bu kapsamda bir PKK'lı teröristin teslim olduğu, sınırlar içinde ve ötesinde operasyonların sürdüğü belirtildi. Suriye'deki harekât alanlarında (Tel Rıfat ve Menbic) imha edilen tünellerin toplam uzunluğunun 605 kilometreye ulaştığı bilgisi verildi.
MSB'nin duyurusuna göre, 22-26 Eylül tarihleri arasında Doğu Akdeniz'de Türkiye-Mısır Dostluk Denizi (Bahr El Sadaka) Deniz Harekâtı Özel Tatbikatı yapılacak. İki ülke ilişkilerinin geliştirilmesi ve karşılıklı iş birliğinin artırılması hedeflenen tatbikata, Türk Deniz ve Hava Kuvvetleri ile Mısır Deniz Kuvvetleri unsurları katılacak. Bu tatbikat, tam 13 yıl sonra gerçekleştirilecek olmasıyla dikkat çekiyor. 25 Eylül'deki Seçkin Gözlemci Günü'ne hem Türk hem de Mısır Deniz Kuvvetleri Komutanları'nın iştirak edeceği belirtildi.
Bakanlık kaynakları, İsrail'in 16 Eylül'de Gazze'ye başlattığı kara harekâtının bölgedeki insani krizi derinleştirdiğini vurguladı. İsrail'in sivil halkı hedef alan saldırılarının ve provokatif eylemlerinin Orta Doğu'yu istikrarsızlığa sürükleme niyetinin açık bir göstergesi olduğu ifade edildi. Uluslararası topluma seslenen MSB, Gazze'de yaşanan sistematik zulüm ve soykırımı görmezden gelmemeleri, etkili ve caydırıcı adımlar atarak İsrail'e yönelik ciddi tedbirler almaları çağrısında bulundu.
Suriye'deki Türk Silahlı Kuvvetleri'nin varlığına dair sorulara yanıt veren bakanlık, birliklerin ülkemizin ve sınırların güvenliğini sağlamak, terörle mücadele etmek ve bir terör koridorunun oluşmasını engellemek amacıyla, uluslararası hukuktan doğan meşru müdafaa hakkı kapsamında bölgede bulunduğunu belirtti. Türk birliklerinin Suriye'den çekilmesi, ancak sınır güvenliğinin tamamen sağlanması ve terör tehdidinin ortadan kalkması durumunda yeniden değerlendirilebilecek bir konu olarak açıklandı.
Basında yer alan "Rusya'nın S-400'leri geri istediği" yönündeki iddialar üzerine MSB kaynakları kesin bir açıklama yaptı: "S-400 Hava Savunma Sistemleri envanterimizdedir. S-400 konusundaki duruşumuzda bir değişiklik bulunmamaktadır." Bu açıklama, kamuoyundaki tartışmalara son noktayı koydu.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) İsrail'den hava savunma sistemi tedarik ettiği yönündeki haberler de bakanlığın gündemindeydi. MSB kaynakları, GKRY'nin silahlanma gayretlerini ve Ada'daki barış ve istikrarı zedeleyecek faaliyetlerini yakından takip ettiklerini belirtti. Bu girişimlerin tehlikeli sonuçlar doğurabileceği uyarısı yapıldı ve Ada'daki dengeleri bozmaya yönelik her türlü girişimin dikkatle izlendiği vurgulandı. Türkiye'nin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) güvenliği ve huzuru için gerekli tüm tedbirleri aldığı ve Kıbrıs Türk halkının Türkiye'nin güvencesi altında olduğu bir kez daha teyit edildi.
Türkiye'nin ulusal ve bölgesel güvenlik konularındaki kararlı duruşu hakkında daha fazla bilgi edinmek ister misiniz?
