Rojin Kabaiş'in Ölümünde Yeni Gelişme! Savcı Aileye Umut Verdi

Van Gölü'nde cansız bedeni bulunan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş'in ölümüne ilişkin sır perdesi aralanıyor. Acılı baba Nizamettin Kabaiş, kızının intihar etmediğini, cinayete kurban gittiğini belirterek, "Kızımın bedeninde iki farklı erkeğe ait DNA tespit edildi" açıklamasını yaptı.

Rojin Kabaiş Cinayetinde DNA Şoku: Baba "İki Erkeğe Ait DNA Bulundu" Dedi, Savcıdan Umut Veren Sözler!

 Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü öğrencisi Rojin Kabaiş'in 18 gün sonra Van Gölü'nde bulunan cansız bedeniyle ilgili soruşturma, acılı babanın kan donduran açıklamalarıyla yeni bir boyut kazandı. Ailesi, genç kızın intihar etmediğini, cinayete kurban gittiğini iddia ederken, baba Nizamettin Kabaiş, soruşturma dosyasındaki çarpıcı detayları kamuoyuyla paylaştı.

“Kızım İntihar Etmedi, Bedeninde DNA Bulundu”

Baba Nizamettin Kabaiş, kızının boğazında, sırtında ve ayaklarında darp izleri, kırık parmak gibi bulguların olduğunu ve bu bulguların intihar şüphesini ortadan kaldırdığını savundu. En kritik iddia ise DNA analizinden geldi. Kabaiş, "Kızımın bedeninde iki farklı erkeğe ait DNA tespit edildi. Bu deliller, katillerin bulunması için yeterli. Bulaş değil, 109 kişiye baktılar, bulaş değil," ifadelerini kullanarak cinayet şüphesini güçlendirdi.

Savcıdan Umut Veren Açıklama

Soruşturmanın gidişatından memnun olmadığını belirten baba Kabaiş, bazı eksikliklerin olduğunu da dile getirdi. "Rojin'in akciğerinde su yoktu, kulağındaki larvaların analizi yapılmadı. Ölüm zamanı netleştirilmedi. Bunlar açıklığa kavuşursa gerçek ortaya çıkar," diyerek yetkililere çağrıda bulundu.

Ancak, savcıyla yaptığı son görüşme acılı aileye bir nebze de olsa umut verdi. Baba Kabaiş, savcının kendisine, "Fazla ağlama, bir şey bulmuşum, iki kişiden şüpheleniyoruz" dediğini aktardı. Bu açıklama, kamuoyunun merakla takip ettiği davada önemli bir gelişme olarak kaydedildi.

Barolardan Soruşturmaya Eleştiri

Rojin Kabaiş'in ailesine destek veren Van ve Diyarbakır Baroları da soruşturmanın etkin yürütülmediği yönünde eleştirilerde bulunmuştu. Barolar, DNA örneklerinin hangi bölgelerden alındığına dair raporların hâlâ dosyaya eklenmediğini ve sürecin şeffaf bir şekilde ilerlemediğini belirtmişti.