14165,18%-0,12
42,80% 0,19
50,16% -0,06
5956,40% 0,03
9601,11% -0,09
Özel öğretim kurumlarının astronomik fiyat artışları, Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK) tarafından titizlikle incelenerek önemli bir tavsiye kararına dönüştü. Bu hamle, velilerin yıllardır süregelen mağduriyetine son vermeyi ve özel okullardaki ücret kaosunu bitirmeyi hedefliyor. KDK, Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB) gönderdiği bu kritik tavsiye kararıyla, özel okulların sadece eğitim ücretlerini değil; yemek, servis, takviye kursu, kırtasiye gibi ek hizmetlere uyguladığı akıl almaz zam oranlarının da sıkı bir denetime tabi tutulmasını ve yasal düzenlemelerle sınırlandırılmasını talep etti.
KDK'nın gerçekleştirdiği derinlemesine incelemeler, özel okulların nasıl bir fahiş zam politikası izlediğini net bir şekilde ortaya koydu. Bir velinin şikayeti üzerine yapılan çarpıcı araştırmada, bir öğrencinin 2023 yılında 169 bin lira olan kayıt yenileme ücretinin, 2024-2025 eğitim dönemi için tam 350 bin liraya fırladığı tespit edildi. Okul, eğitim ücretine MEB'in izin verdiği tavan sınırdan zam yaparken, eğitim dışı hizmetlere tam yüzde 236 oranında inanılması güç bir artış uygulamıştı. Bu akıl almaz durum, Türkiye genelindeki binlerce velinin yaşadığı mağduriyetin sadece küçük, ancak oldukça düşündürücü bir örneğini teşkil ediyor.
KDK'nın bu çığır açan tavsiye kararı, yalnızca mevcut öğrencilerin ücret artışlarını değil, aynı zamanda ilkokul, ortaokul, lise gibi yeni başlayan kademelerdeki kayıt ücretlerini de kapsayacak geniş bir alanı denetim altına alıyor. Kurum, özel okulların hem öğrenim ücretleri hem de yemek, servis, takviye kursu, kırtasiye gibi eğitim dışı hizmetlere uyguladığı fiyat artışlarının MEB tarafından acilen bir yönetmelikle düzenlenmesini ve şeffaf bir şekilde denetlenmesini talep etti. Ayrıca, KDK, şikayete konu olan okul hakkında da kapsamlı bir inceleme başlatılmasının gerekliliğini özellikle vurguladı.
KDK, bu tarihi kararı alırken, eğitimin vazgeçilmez bir kamu hizmeti olduğu ilkesini temel aldı. Kararda, eğitimin özel kurumlarca sunulsa dahi, devletin denetim ve gözetim yetkisinin asla sona ermeyeceğinin altı çizildi. Özel okulların eğitim hizmetini sadece ticari bir faaliyet alanı olarak görmesinin, "kamu hizmeti anlayışından uzaklaşma" anlamına geldiği net bir dille ifade edildi. KDK, kanunlarda da açıkça belirtildiği üzere, özel öğretim kurumlarının faaliyetlerini sadece kazanç sağlama amacıyla düzenleyemeyeceklerinin altını bir kez daha çizdi.
Bu tavsiye kararı, özel okullardaki ücret politikalarına daha fazla şeffaflık, adalet ve hesap verebilirlik getirmeyi hedefliyor. Şimdi gözler, MEB'in KDK'nın bu önemli tavsiyelerine nasıl yanıt vereceği ve özel öğretim kurumları için ne gibi somut düzenlemeler yapacağında. Veliler, bu kararın ardından gelecek adımları merakla bekliyor.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.