9520,22%-1,71
39,38% 0,14
45,65% 0,00
4285,88% 0,05
6870,40% 0,00
ÖSYM tarafından 21-22 Haziran'da yapılacak Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) öncesinde önemli bir detay ortaya çıktı: aday sayısında geçtiğimiz seneye kıyasla düşüş yaşandı. YÖK Başkanı Özvar'ın açıkladığı verilere göre, bu azalma sınav görevli sayısında da paralel bir düşüşü beraberinde getirebilir. Bu durum, özellikle öğretmenler için önemli bir ek gelir kapısı olan sınav görevlendirmelerini doğrudan etkileyecek gibi görünüyor. İşte, YKS aday sayıları ve geçmiş yıllardaki sınav görevli dağılımlarına ilişkin tüm detaylar..
YKS Aday Sayısı Düştü: ÖSYM Sınav Görevli Sayısında Azalma Bekleniyor!
ÖSYM tarafından 21-22 Haziran tarihlerinde gerçekleştirilecek olan Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) öncesinde, aday sayılarına ilişkin yeni veriler açıklandı. YÖK Başkanı Özvar'ın duyurusuna göre, 2025 YKS'ye başvuran toplam aday sayısı 2 milyon 560 bin 640 olarak kaydedildi. Bu rakamlar, geçen seneye kıyasla başvurularda gözle görülür bir düşüş olduğunu ortaya koyuyor. Aday sayısındaki bu azalma, beraberinde sınav görevli sayısında da bir düşüş yaşanacağı beklentisini getiriyor. Bu durum, öğretmenler başta olmak üzere sınav görevlendirmelerinden ek gelir elde eden kişiler için önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
YKS oturumlarındaki aday ve görevli sayıları arasındaki ilişki, geçmiş yılların verileriyle daha net bir şekilde gözlemlenebiliyor.
TYT Oturumları:
AYT Oturumları:
Bu veriler, sınavlara başvuran aday sayısındaki düşüşün, sınav görevli sayısını doğrudan etkilediğini açıkça gösteriyor.
Bu yılki YKS başvuru sayılarının (YKS: 2 milyon 560 bin 640, AYT: 1 milyon 721 bin 52) geçen yıllara kıyasla daha düşük olması, sınav görevi verilecek öğretmen sayısında da kaçınılmaz bir azalmaya yol açabilir. Sınav görevlendirmeleri, birçok öğretmen için önemli bir ek gelir kapısı konumunda bulunuyor. Bu nedenle, görevli sayısındaki beklenen düşüş, öğretmenlerin maliyetlerine ve ek bütçe planlamalarına olumsuz yansıyabilir.
ÖSYM'nin sınav görevli alım politikası, sınav salonlarının kapasitesi, güvenlik önlemleri ve aday yoğunluğuna göre şekilleniyor. Ancak, genel trend, aday sayısındaki azalışın, sınav merkezlerindeki ihtiyaç duyulan görevli sayısını da düşüreceği yönünde. Bu durum, hem ÖSYM'nin organizasyonel planlamalarını etkileyecek hem de binlerce eğitimcinin ek gelir beklentilerini yeniden şekillendirecek gibi duruyor.
Peki bu durumda Öğretmenler Ne Yapmalı?