9339,59%-0,11
39,45% 0,26
45,36% -0,27
4295,26% 0,26
6927,68% -0,09
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından açıklanan 2025-2026 Eğitim-Öğretim Yılı Çalışma Takvimi, eğitim camiasında önemli bir tartışmanın fitilini ateşledi. Öğrenci ve öğretmenleri doğrudan etkileyen bu takvimdeki ara tatil tarihleri, özellikle 10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü ve 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü gibi milli ve manevi öneme sahip günlere denk gelmesiyle dikkatleri üzerine çekti. Bu durum üzerine Türk Eğitim-Sen, MEB'e resmi bir talep ileterek ara tatil düzenlemesinin acilen gözden geçirilmesini istedi.
Türk Eğitim-Sen'in dile getirdiği talep, milyonlarca öğrenci ve öğretmenin milli ve manevi değerleri okul ortamında yaşama ve anma fırsatının kısıtlanabileceği endişesi taşıyor. Sendikanın MEB'e sunduğu yazıda, 8 Eylül 2025'te başlayıp 26 Haziran 2026'da sona erecek olan yeni eğitim öğretim yılı takvimindeki ara tatil tarihlerine vurgu yapıldı:
Türk Eğitim-Sen, bu tarihlerdeki çakışmaların, öğrencilerin okullarda bulunamamasına yol açarak 10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü ve Atatürk Haftası ile 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü'nün milli ve manevi ruhuna uygun şekilde yaşatılması konusunda önemli eksikliklere sebebiyet verebileceğini açıkça belirtti. Bu durumun, genç nesillere tarih bilincinin ve kahramanlık ruhunun aktarılması açısından kritik bir sorun teşkil ettiği vurgulandı.
Sendikanın talebi sadece milli gün hassasiyetiyle sınırlı kalmadı. Aynı zamanda eğitim-öğretim süresinin takvimdeki dağılımına da eleştirel bir yaklaşım getirildi. Açıklamada, ikinci dönem ara tatili öncesinde 6 hafta, sonrasında ise tam 13 hafta eğitim öğretime devam edilecek olmasının, takvimde dengeli bir dağılım olmadığını ve değişiklik yapılmasının önünde bir engel bulunmadığını gösterdiği ifade edildi.
Türk Eğitim-Sen, bu dengesizliğin giderilmesi adına, birinci dönemdeki ara tatil dağılımında da oynama yapılarak yeniden bir düzenleme yapılabileceğini öne sürdü. Özellikle 10-16 Kasım Atatürk Haftası sonrası bir ara tatil yapılmasının herhangi bir engel teşkil etmeyeceği belirtilerek, bu konudaki esnekliğe dikkat çekildi.
Dilekçenin sonunda, Türk Eğitim-Sen, Milli Eğitim Bakanlığı'na net bir çağrıda bulundu: "Bu sebeple ara tatil tarihlerinin yeniden düzenlenmesi ve konunun akıbeti hakkında Sendikamıza bilgi verilmesi hususunda; Gereğini arz ederiz."
Bu gelişme, MEB'in eğitim-öğretim takvimlerini belirlerken milli ve manevi değerleri ne ölçüde göz önünde bulundurduğu tartışmasını yeniden alevlendirdi. Eğitim sendikaları ve kamuoyu, Bakanlığın bu hassas konudaki taleplere nasıl bir yanıt vereceğini merakla bekliyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nın, bu konuda yapacağı açıklama, öğretmenlerin ve öğrencilerin gelecek eğitim yılına ilişkin planlarını netleştirecek.