14167,13%-0,44
42,81% 0,00
50,38% 0,04
6115,23% 0,10
9752,45% 0,00
Eğitim yuvaları, korkunç bir şiddet olayıyla bir kez daha sarsıldı! Mersin Anamur’da, henüz 12 yaşındaki bir öğrencinin elinde tüfekle okul müdürü Ender Kara’yı hedef alması, Türkiye’nin kanayan yarası olan "okul güvenliği" tartışmalarını zirveye taşıdı. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, yaşanan bu dehşet verici olay sonrası adeta isyan ederek Milli Eğitim Bakanlığı’na kritik bir çağrıda bulundu. İzahı mümkün olmayan bu güvenlik boşluğu nasıl oluştu? Bir çocuk okula silah sokarken neden engellenemedi? Eğitimcilerin ve öğrencilerin can güvenliğini korumak için hangi radikal adımların atılması gerekiyor? İşte Anamur’daki saldırının perde arkası ve eğitim camiasının beklediği o acil güvenlik paketi...
Okulda Silahlı Saldırı Gündemi: “Eğitimde Güvenlik Ertelenemez”
Anamur Çarıklar Rüştü Kazım Yücelen Ortaokulu Müdürü Ender Kara’nın, bir öğrencinin silahlı saldırısı sonucu ağır yaralanması eğitim camiasında derin üzüntü yarattı. Olayın ardından açıklama yapan Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, yaşanan saldırının okullardaki güvenlik sorunlarını bir kez daha gözler önüne serdiğini belirtti.
Geylan, saldırıda yaralanan okul müdürüne acil şifalar dileyerek, eğitim çalışanlarının can güvenliğinin artık ertelenemez bir mesele haline geldiğini vurguladı.
Yaşanan olayın yalnızca münferit bir vaka olarak görülmemesi gerektiğini ifade eden Geylan, 12 yaşında bir öğrencinin elinde tüfekle okula girebilmesinin ciddi bir güvenlik zafiyetine işaret ettiğini dile getirdi. Bu durumun hem eğitim çalışanları hem de öğrenciler açısından büyük risk oluşturduğunu söyledi.
Eğitim kurumlarının, çocukların kendini güvende hissetmesi gereken alanlar olduğuna dikkat çekilirken, mevcut güvenlik önlemlerinin yetersiz kaldığına yönelik eleştiriler de yeniden gündeme geldi.
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Geylan, daha önce de dile getirdikleri talepleri bu olayla birlikte bir kez daha yineledi. Açıklamasında, tüm okullara güvenlik personeli tahsis edilmesi, okul giriş-çıkışlarının denetim altına alınması ve fiziki güvenlik önlemlerinin eksiksiz şekilde uygulanması gerektiğini vurguladı.
Ayrıca idari güvenlik tedbirlerinin de güçlendirilmesi gerektiğini belirten Geylan, okul yöneticilerinin ve öğretmenlerin asli görevleri dışında güvenlik sorunlarıyla baş başa bırakılmasının kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Son yıllarda okullarda yaşanan şiddet olaylarının artış göstermesi, eğitimde güvenlik konusunu kamuoyunun öncelikli gündem maddeleri arasına taşıdı. Sendikalar ve eğitimciler, geçici önlemler yerine kalıcı ve sistemli güvenlik politikalarının hayata geçirilmesi gerektiğini savunuyor.
Anamur’da yaşanan bu olay, eğitim ortamlarında güvenliğin ne denli hayati bir konu olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Editör Yorumu
Anamur’da yaşanan saldırı, “olağanüstü bir olay” olarak geçiştirilemeyecek kadar ağır sonuçlar doğurmuştur. Eğitim kurumları, şiddetin değil güvenin hâkim olduğu alanlar olmak zorundadır. Bir öğrencinin silahla okula girebilmesi, sadece bireysel bir güvenlik açığı değil, sistemsel bir zaafın göstergesidir.
Okul yöneticilerinin ve öğretmenlerin asli görevleri eğitimdir; güvenlik boşluklarını kapatmak değildir. Bu noktada sorumluluk, okul idarelerine değil, merkezi ve yerel yönetime aittir. Eğitim çalışanlarının can güvenliği sağlanmadan, eğitimde kalite ve verimlilikten söz etmek gerçekçi değildir. Bu olay, artık “önlem alınmalı” aşamasının çoktan geçildiğini açıkça ortaya koymaktadır.
Son yıllarda Türkiye genelinde okullarda yaşanan şiddet olayları, güvenlik konusunu yeniden ülke gündemine taşıdı. Öğrenciler arası şiddetin yanı sıra, öğretmenlere ve okul yöneticilerine yönelik saldırıların artması, mevcut güvenlik uygulamalarının yetersizliğini gözler önüne seriyor.
Özellikle büyük şehirlerde ve sosyoekonomik açıdan dezavantajlı bölgelerde, okullarda sürekli görev yapan güvenlik personelinin bulunmaması, kamera ve giriş-çıkış denetimlerinin yetersizliği önemli bir sorun olarak öne çıkıyor. Uzmanlar, okul güvenliğinin yalnızca fiziki önlemlerle değil, psikososyal destek mekanizmalarıyla birlikte ele alınması gerektiğini vurguluyor.
Eğitim sendikalarının son yıllarda sıkça dile getirdiği ortak talepler şu başlıklarda toplanıyor:
Her okulda kadrolu ve sürekli görev yapan güvenlik personeli istihdam edilmesi
Okul giriş-çıkışlarının kontrollü ve kayıtlı hale getirilmesi
Kamera sistemleri ve fiziki güvenlik altyapısının standartlara bağlanması
Rehberlik ve psikolojik danışmanlık hizmetlerinin güçlendirilmesi
Şiddet vakalarında eğitim çalışanlarına hukuki ve idari destek sağlanması
Sendikalar, bu taleplerin hayata geçirilmemesi halinde benzer olayların tekrar yaşanmasının kaçınılmaz olduğu uyarısında bulunuyor.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.