10344,29%1,74
40,07% 0,07
47,14% 0,35
4286,29% 0,47
6867,17% 0,66
Öğretmenler öğrenci yetiştirirken çeşitli hak ve sorumlulukları sahiptir. Bu haklar ve sorumluluklar kanunlarla ve yönetmeliklerle belirlenmiştir. Öğretmenlerin önemli haklarından biri de tedip haklarıdır. Tedip hakları kanunla güvence altına alınmıştır. Peki te tedip hakkı nedir, öğretmenler tehdit hakkını kullanırken neye dikkat etmelidir?
Öğretmenlerin tedip hakkı, eğitim-öğretim yükümlülüğünün bir uzantısı olarak kabul edilen, öğrencinin disiplinini sağlama ve onu doğru yola yöneltme yetkisini ifade eder. Öğretmenler, sınıfta düzeni sağlamak, öğrencilerin öğrenme ortamını bozmasını engellemek ve onlara uygun davranışları öğretmek amacıyla belirli disiplin yetkilerine sahiptir. Bu yetki, doğrudan kanundan kaynaklanan eğitim-öğretim görevinin doğal bir parçası olarak görülür.
Ancak, günümüz modern eğitim anlayışında ve hukuki çerçevede "tedip hakkı" kavramının kapsamı ve sınırları oldukça değişmiş, hatta bedensel ceza gibi uygulamalar kesinlikle yasaklanmıştır. Modern disiplin anlayışı, önleyici ve yapıcı yaklaşımları benimserken, öğrencinin fiziksel ve ruhsal bütünlüğünü korumayı esas alır.
Türk Ceza Kanunu (TCK) ve ilgili mevzuat, terbiye veya disiplin yetkisinin kötüye kullanılmasını açıkça suç sayar. TCK'nın 232. maddesi, idaresi altında bulunan veya bir meslek öğretmekle yükümlü olduğu kişiler üzerinde disiplin yetkisini kötüye kullanan kişilere hapis cezası öngörmektedir.
Öğretmenin tedip hakkı, kesinlikle şiddet kullanma yetkisi değildir. Yargıtay kararlarında da defalarca belirtildiği üzere, öğretmenin disiplin yetkisini aşarak öğrenciye bedensel veya ruhsal zarar verecek eylemlerde bulunması hukuka aykırıdır ve suç teşkil eder. Örneğin:
Dersi engelleyen veya gürültü yapan öğrenciye fiziksel müdahalede bulunmak, dövmek veya kulağını çekmek gibi eylemler, tedip hakkı kapsamında değerlendirilmez ve yasa dışıdır.
Öğrenciyi sokağa atmak, okul dışında bekletmek, tek ayak üzerinde uzun süre bekletmek gibi eylemler de disiplin yetkisinin kötüye kullanılması olarak kabul edilir.
Öğretmenin disiplin yetkisi, daima çocuğun yaşını, cinsiyetini, sağlık durumunu ve istenmeyen davranışın koşullarını göz önünde bulundurarak, pedagojik ve hukuki sınırlar içinde kullanılmalıdır. Uluslararası sözleşmeler ve çocuk hakları belgeleri de çocuğun her türlü istismar ve kötü muameleye karşı korunmasını temel ilke edinmiştir.
Günümüz eğitim sisteminde, öğretmenlerin disiplin yetkisini kullanırken öğrencilerin fiziksel ve psikolojik sağlığını koruması, pedagojik yöntemlere başvurması ve şiddet içeren her türlü uygulamadan kaçınması esastır. Önleyici disiplin, rehberlik, olumlu davranışları pekiştirme ve öğrenciyi anlamaya yönelik yaklaşımlar modern eğitimin temelini oluşturur.
Özetle, "tedip hakkı" kavramı hala hukuki metinlerde yer alsa da, öğretmenlerin bu yetkiyi kullanma biçimi ve sınırları, kesinlikle fiziksel veya psikolojik şiddeti kapsamaz. Öğretmenlerin görevi, öğrencileri eğitmek, öğretmek ve doğruya yönlendirmek olup, bu süreçte çağdaş ve insancıl disiplin yöntemlerini kullanmaları beklenir.