Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2024-2025 eğitim öğretim yılı öncesinde, bakanlık bünyesinde görev yapan öğretmenlere yönelik uyarılarda bulundu. Bu uyarılar, MEB tarafından yayımlanan talimatlar doğrultusunda il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri tarafından iletildi. Peki, bu uyarıların temel sebebi nedir?
Milli Eğitim Bakanlığı, her yıl olduğu gibi bu eğitim-öğretim yılında da öğrencilere öğrenim görecekleri ders kitaplarını ücretsiz olarak dağıtmaya devam ediyor. Ancak bazı okullarda, velilerin bu kitapların yanı sıra yardımcı kaynak kitapları da almaya zorlandığına dair şikayetler alınmaya başlandı. Özellikle bazı okul yönetimleri ve öğretmenlerin, belirli yayınevlerine ait kitapları velilere zorunlu kıldığı iddiaları, veliler arasında rahatsızlığa neden oldu. MEB, bu tür uygulamalara karşı katı bir tutum sergileme kararı aldı.
MEB’in net bir şekilde belirttiği üzere, öğrencilerin ücretsiz olarak temin edilen ders kitaplarının dışında herhangi bir kitabın alınmasının zorunlu tutulması kesinlikle yasaklandı. Velilere zorla kitap sattırılmasının önüne geçilmesi amacıyla, bu yasağa uymayan öğretmenler ve okul yöneticileri hakkında soruşturma açılacağı bildirildi. Bu konuda herhangi bir ihlal tespit edilmesi halinde, ilgili personel hakkında disiplin işlemi başlatılacağı da vurgulandı.
Velilerin çocukları için yardımcı kaynak kitap almak istemeleri halinde, bunu tamamen kendi isteklerine bırakılacağı ifade edildi. Ancak burada kritik bir nokta bulunuyor: Öğrencilere, veliler tarafından alınan bu kaynak kitaplar üzerinden ödev verilmesi ya da derslerin bu kitaplardan işlenmesi yasak. Derslerin işlenişi ve akışı, sadece MEB tarafından ücretsiz olarak dağıtılan ders kitapları üzerinden yürütülecek.
Bu kararın altında yatan temel neden, eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak ve maddi imkânları kısıtlı olan ailelerin mağduriyet yaşamasının önüne geçmek. Eğitim sisteminde her öğrencinin aynı kaynaklardan yararlanması, öğrencilerin bilgiye eşit şekilde erişimini garanti altına almak amacıyla kritik bir önem taşıyor. Bu bağlamda, MEB’in aldığı önlemler, eğitim sisteminde daha adil bir yapı oluşturmayı hedefliyor.
Son yıllarda, bazı okul yönetimlerinin ve öğretmenlerin belirli yayınevlerine ait kaynak kitapları zorunlu kılmasına dair şikayetlerde ciddi bir artış yaşandığı gözlemlendi. Veliler, bu durumun aile bütçelerine ek bir yük getirdiğini ve çocuklarının eğitimde eşit şartlarda yer almadığını düşünerek MEB’e başvurdu. Özellikle ekonomik olarak zorluk çeken aileler, çocuklarına ek kaynak kitap alamadıkları için endişe duyduklarını belirtiyor.
MEB, bu şikayetleri dikkate alarak, okullarda zorunlu tutulan kaynak kitap uygulamalarının önüne geçmek amacıyla ciddi bir denetim süreci başlattı. Bu denetimlerin sonucunda, yasağa uymayan eğitimciler hakkında gerekli işlemler yapılacağı ve bu tür uygulamaların tekrarlanmaması için gerekli tedbirlerin alınacağı açıklandı.
MEB’in aldığı bu karar, eğitimde fırsat eşitliği ilkesinin bir gereği olarak değerlendiriliyor. Her öğrencinin, maddi durumundan bağımsız olarak, eğitimde aynı kaynaklardan faydalanması gerektiği prensibi, MEB’in bu konudaki kararlı duruşunun temelini oluşturuyor. Bu bağlamda, okulların ve öğretmenlerin bu prensipten sapmasına izin verilmeyeceği, tüm öğrencilere aynı eğitim imkânlarının sunulması gerektiği vurgulanıyor.
Veliler, MEB’in bu konudaki tutumunu olumlu karşılamakla birlikte, uygulamanın sahada nasıl hayata geçirileceği konusunda endişe taşıyor. Geçmişte benzer uyarıların yapıldığı ancak uygulamada yeterli denetimin sağlanmadığı durumlar, velilerin kafasında soru işaretleri yaratıyor. Ancak MEB, bu kez daha sıkı bir denetim mekanizması oluşturulacağını ve bu tür ihlallerin önüne geçileceğini taahhüt ediyor.
MEB, yasağa uymayan öğretmenler ve okul yöneticileri hakkında açılacak soruşturma sürecinin de detaylarını paylaştı. Buna göre, öncelikle velilerden gelen şikayetler değerlendirilecek ve söz konusu iddiaların doğruluğu araştırılacak. İhlalin tespit edilmesi halinde, ilgili öğretmen ya da yönetici hakkında disiplin soruşturması başlatılacak. Bu soruşturma sonucunda, personelin görevden uzaklaştırılması da dahil olmak üzere çeşitli cezai yaptırımlar uygulanabileceği belirtiliyor.
MEB’in bu süreçte velilere de önemli sorumluluklar düşüyor. Veliler, çocuklarının eğitim sürecinde yaşadıkları olumsuzlukları ya da zorla kitap aldırma gibi uygulamaları ilgili mercilere bildirmeleri konusunda teşvik ediliyor. Bu tür bildirimlerin, eğitimdeki eşitsizliklerin önüne geçilmesi açısından büyük önem taşıdığı vurgulanıyor.
MEB’in 2024-2025 eğitim öğretim yılına yönelik aldığı bu önlemler, hem öğrencilerin eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak hem de velilerin üzerindeki ekonomik yükü hafifletmek adına atılmış önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Eğitimde eşitlik ilkesinin tam anlamıyla hayata geçirilebilmesi için bu tür uygulamaların sıkı denetimlerle desteklenmesi gerektiği ise genel bir kanı olarak öne çıkıyor.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
