öğretmen seminerine tepki: “Seminer değil dayatma”

Eğitim-İş Sendikası, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen ve Esenler Belediyesi iş birliğiyle gerçekleştirilecek olan Nurettin Topçu'nun vefatının 50. yıl dönümü seminerine sert tepki gösterdi. Sendikanın Merkez Yönetim Kurulu, yaptığı açıklamada bu seminer programının Milli Eğitim Bakanlığı'nın mesleki çalışma programında yer almadığını ve gönüllülük esasına dayanmadığını belirterek, üyelerinin bu etkinliğe katılmaması yönünde karar aldığını duyurdu. Eğitim-İş, söz konusu seminerin laik, çağdaş ve bilimsel eğitim ilkelerine aykırıolduğunu savundu.

"Çağdaş Eğitime Aykırı Düşünceler Barındırıyor" İddiası

Eğitim-İş Sendikası'nın açıklamasında, Türk Milli Eğitim Sisteminin temel esaslarının Anayasa ve Milli Eğitim Temel Kanunu'nda çağdaş, bilimsel ve laik eğitim olarak yer aldığı vurgulandı. Sendika, Anayasa ile güvence altına alınan Devrim Kanunları'na ve demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nin niteliklerine aykırı düşünce ve uygulamaların Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okul ve kurumlarda yer bulmasının Anayasa'ya aykırıolduğunu belirtti.

Eğitim-İş'e göre, "çağdaş ve laik eğitim karşıtı, Atatürk ilke ve devrimleri ile Devrim Kanunlarının temel ilkelerine aykırı düşünce ve faaliyetleri ile bilinen Nurettin Topçu için düzenlenecek seminer ve etkinlikler" kabul edilemez. Bu gerekçelerle, 26 Haziran 2025 tarihinde gerçekleşecek olan Nurettin Topçu semineri dahil tüm ilgili etkinliklereüyelerinin katılmaması yönünde Merkez Yönetim Kurulu kararı alındığı ifade edildi.

MEB ve Yerel Yönetim İş Birliği Tartışma Yarattı

Seminer programının İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Esenler Belediyesi iş birliğinde gerçekleşecek olması, sendikanın tepkilerini daha da artırdı. Eğitim-İş, bu tür etkinliklerin Bakanlık programında yer almamasına ve gönüllülük esaslı olmamasına rağmen düzenlenmesini bir dayatma olarak nitelendiriyor.

Bu durum, eğitim sendikaları ile Milli Eğitim Bakanlığı ve yerel yönetimler arasındaki ideolojik temelli tartışmaları yeniden gündeme taşıdı. Eğitim-İş'in bu kararı, Nurettin Topçu'nun eğitim felsefesi ve düşünceleri üzerine farklı bakış açılarını da beraberinde getirecek gibi görünüyor. Sendika, kamuoyuna yaptığı bu açıklamayla, eğitimde liyakat ve laiklik prensiplerinden taviz verilmemesi gerektiğini bir kez daha vurguladı.

Sendikanın açıklaması şöyle:

SEMİNER DEĞİL DAYATMA!

Merkez Yönetim Kurulumuz Genel Başkan Kadem ÖZBAY başkanlığında toplanarak, gündemdeki konuyu görüşerek karara bağlamıştır.    

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğünce 2025 Yılı Haziran Dönemi mesleki çalışmaları haftasında Nurettin Topçu'nun vefatının 50. yıl dönümü dolayısıyla bir seminer programı yapılacaktır.

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Esenler Belediyesi iş birliğinde gerçekleşecek olan bu seminer programı Milli Eğitim Bakanlığı mesleki çalışma programı içinde yer almadığı gibi gönüllülük esasına da dayanmamaktadır.

Milli Eğitim Temel Kanununda ve Anayasa'da, Türk Milli Eğitim Sisteminin temel esasları olarak yerini almış çağdaş, bilimsel, laik eğitime, Anayasa ile güvence altına alınan Devrim Kanunları ve demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nin niteliklerine aykırı düşünce ve uygulamaların Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okul ve kurumlarda yer bulması Anayasa'ya aykırıdır.

Çağdaş ve laik eğitim karşıtı, Atatürk ilke ve devrimleri ile Devrim Kanunlarının temel ilkelerine aykırı düşünce ve faaliyetleri ile bilinen Nurettin Topçu için düzenlenecek seminer ve etkinliklere ve 26 Haziran 2025 tarihinde gerçekleşecek olan Nurettin Topçu seminerine üyelerimizin katılmamasına karar verilmiştir.

Merkez Yönetim Kurulu