10924,53%-1,34
42,20% 0,24
48,86% 0,30
5429,94% 0,77
9007,06% 0,59
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), okullardaki norm kadro belirleme sürecine son şeklini vermek için önemli bir adım attı. 6-10 Ekim tarihleri arasında okul müdürlüklerine normları yeniden gözden geçirme fırsatı tanınmasıyla, özellikle müdür yardımcıları ve rehber öğretmenler için "norm fazlası" olma riski yeniden gündemin merkezine oturdu.
MEB’den Yeni Talimat: Okullarda Norm Kadro Değerlendirmesi 6–10 Ekim’de Yeniden Yapılacak
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2025–2026 eğitim öğretim yılına yönelik norm kadro güncelleme sürecinde yeni bir aşamaya geçti.
Bakanlık, daha önce belirlenen norm fazlası öğretmen listelerini gözden geçirerek okul müdürlüklerine 6–10 Ekim tarihleri arasında ek değerlendirme süresi tanıdı.
Bu karar, özellikle müdür yardımcıları ve rehber öğretmenler arasında “norm fazlası olma” endişesini yeniden alevlendirdi.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın illere gönderdiği resmi yazıya göre, okul yönetimlerinden mevcut norm kadrolarını yeniden incelemeleri istendi.
Bu süreçte, öğrenci sayısına bağlı olarak yanlış ya da eksik belirlenmiş normların düzeltilmesi, yeni oluşan ihtiyaçların bildirilmesi ve fazlalık durumlarının güncellenmesi talep edildi.
Dolayısıyla, öğrenci sayısındaki en ufak bir azalma bile, özellikle müdür yardımcısı ve rehber öğretmen kadrolarını doğrudan etkileyebilecek.
MEB mevzuatına göre okul yöneticisi ve rehber öğretmen normları, doğrudan okulun öğrenci sayısına göre hesaplanıyor.
Bu da, kayıt döneminde yaşanan azalmaların bazı okullarda yönetici veya rehber öğretmen normlarını düşürmesine yol açabiliyor.
Örneğin; 300 öğrencinin altına düşen bir ilkokulda rehber öğretmen normu kaldırılabiliyor, öğrenci sayısı azalan bir ortaokulda ise müdür yardımcısı sayısı azaltılabiliyor.
Tersine, öğrenci sayısı artan okullarda yeni norm kadroları oluşturulması da gündeme geliyor.
Norm kadro revizyonu, yalnızca sayısal bir düzenleme değil, binlerce öğretmenin ve yöneticinin görev yerini etkileyebilecek bir süreç.
Norm fazlası durumuna düşen eğitimciler, MEB Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği kapsamında hizmet puanı esas alınarak başka kurumlara yönlendiriliyor.
Bu da öğretmenler açısından hem idari hem de psikolojik belirsizlik anlamına geliyor.
Birçok eğitimci, okulundaki öğrenci sayısının azalması nedeniyle yıllardır görev yaptığı kurumdan ayrılma endişesi taşıyor.
Bakanlık yetkilileri, bu uygulamanın amacının “norm kadro sisteminin adil, güncel ve sahadaki gerçek duruma uygun hale getirilmesi” olduğunu belirtiyor.
MEB kaynaklarına göre; bazı okullarda öğrenci hareketliliği, taşınma veya yeni kayıt dönemleri nedeniyle norm dengesinde sapmalar yaşanabiliyor.
Bu nedenle, normların düzenli olarak kontrol edilmesi ve revize edilmesi kaçınılmaz hale geliyor.
Ancak sendikalar, bu sürecin öğretmenler açısından mağduriyet yaratmaması için dikkatli yürütülmesi gerektiğini vurguluyor.
Eğitim sendikaları, özellikle rehber öğretmen ve müdür yardımcısı kadrolarının “öğrenci sayısı odaklı” belirlenmesinin adil olmadığını savunuyor.
Sendikalara göre, her okulda rehberlik hizmetinin sürdürülebilmesi için en az bir rehber öğretmen normu bulunmalı.
Benzer şekilde, yönetim yükü ve artan bürokratik iş yükü dikkate alınarak her okula en az bir müdür yardımcısı kadrosu tahsis edilmesi öneriliyor.
Sendika temsilcileri, norm fazlası sürecinde eğitimcilerin belirsizlik yaşamasının motivasyonu olumsuz etkilediğine dikkat çekiyor.
10 Ekim itibarıyla okul müdürlükleri, güncel norm verilerini ilçe milli eğitim müdürlüklerine bildirecek.
İl ve ilçe komisyonlarının değerlendirmesinin ardından, norm fazlası sayılan öğretmen ve yöneticilerin listeleri oluşturulacak.
Bu kişilere yer değiştirme veya tercih hakkı tanınacak; boş kadroların bulunduğu okullara yönlendirme yapılacak.
Bakanlık, resen atama yerine tercihe dayalı yer değişikliğini öncelemeyi planlıyor.
Norm kadro süreci, eğitim sisteminin en teknik ama aynı zamanda en hassas konularından biri.
MEB’in 6–10 Ekim tarihleri arasında yürüttüğü bu revizyon, okullar arasındaki personel dengesini sağlama ve ihtiyaçları doğru belirleme açısından önemli bir adım olarak görülüyor.
Ancak, öğretmenlerin beklentisi açık: “Normlar değişsin ama insan hayatı altüst olmasın.”