14229,41%0,33
42,80% 0,17
50,14% -0,07
5972,47% 0,30
9632,85% 0,24
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 2026 yılı bütçe maratonu sürerken, MHP Milletvekili İsmail Faruk Aksu’nun öğretmen atamalarına dair yaptığı açıklamalar eğitim camiasında geniş yankı uyandırdı. Eğitime ayrılan %15,32'lik devasa payı "kalkınma vizyonunun bir parçası" olarak niteleyen Aksu, asıl meselenin atanamayan öğretmenler sorunu olduğunu vurguladı. Gençlerin geleceğe bakışını etkileyen bu kronik problemin sadece sayılarla değil, kademeli ve planlı bir stratejiyle çözülebileceğini belirten Aksu, iş gücü piyasasıyla uyumlu bir müfredatın şart olduğunun altını çizdi. Peki, MHP'nin önerdiği "kademeli istihdam" modeli neleri kapsıyor? 2026 bütçesi eğitimde kalite ihtiyacını karşılayabilecek mi? İşte Meclis'teki bütçe görüşmelerinin perde arkası...
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde devam eden 2026 yılı bütçe görüşmelerinde eğitim başlığı ön plana çıkarken, atanamayan öğretmenler konusu bir kez daha gündeme taşındı. Milliyetçi Hareket Partisi Milletvekili İsmail Faruk Aksu, Genel Kurul’da yaptığı konuşmada öğretmen istihdamındaki belirsizliklerin yalnızca bireysel bir sorun olmadığını, eğitim sisteminin bütününü etkileyen yapısal bir mesele haline geldiğini vurguladı.
Eğitimin, ülkelerin kalkınma yolculuğunda en kritik beşeri sermaye yatırımı olduğunu ifade eden Aksu, 2026 bütçesinde eğitime ayrılan payın yüzde 15,32 ile en yüksek kalemlerden biri olmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi. Bu oranın, eğitimin devlet politikası olarak önceliklendirildiğini gösterdiğini belirten Aksu, bütçedeki bu yaklaşımın sahaya da güçlü biçimde yansıması gerektiğinin altını çizdi.
Son yıllarda okul altyapıları, teknolojik donanım ve erişim olanaklarında önemli mesafeler kat edildiğini dile getiren Aksu, niceliksel büyümenin tek başına yeterli olmadığını söyledi. Eğitim sisteminin artık verimlilik ve kalite ekseninde yeniden ele alınması gerektiğini belirten Aksu, öğretmen faktörünün bu dönüşümün merkezinde yer aldığını ifade etti.
Aksu, eğitim politikalarının yalnızca öğrenci sayıları ve fiziki yatırımlar üzerinden değil, öğretmen niteliği ve istihdam planlamasıyla birlikte değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Konuşmasında eğitim ile işgücü piyasası arasındaki bağa da dikkat çeken Aksu, “Yarının insan gücü bugünden inşa edilir” ifadesini kullandı. Müfredat yapısı, mesleki yönlendirme ve öğretmen ihtiyacının uzun vadeli projeksiyonlarla planlanmasının zorunlu olduğunu belirten Aksu, plansız istihdam politikalarının hem gençleri hem de sistemi yıprattığını dile getirdi.
Atanamayan öğretmenler sorununa özel bir parantez açan Aksu, bu alandaki belirsizliğin yalnızca istihdam bekleyen gençleri değil, eğitim kalitesini de doğrudan etkilediğini söyledi. Sorunun kısa vadeli ve geçici çözümlerle değil, kademeli, planlı ve sürdürülebilir bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini ifade eden Aksu, öğretmen ihtiyacının gerçekçi verilerle ve uzun vadeli hedeflerle belirlenmesinin önemine dikkat çekti.
Aksu’nun açıklamaları, 2026 bütçesi kapsamında eğitim politikaları ve öğretmen istihdamı konusunun önümüzdeki dönemde Meclis gündeminde daha yoğun şekilde tartışılacağını ortaya koydu.
Editör Yorumu
Eğitim bütçesinin büyüklüğü tek başına bir başarı göstergesi değildir. Asıl mesele, bu kaynağın sahada nasıl ve ne ölçüde karşılık bulduğudur. Atanamayan öğretmenler sorunu, yıllardır ertelenen yapısal bir planlama eksikliğinin sonucudur. MHP Milletvekili İsmail Faruk Aksu’nun TBMM kürsüsünden dile getirdiği “kademeli ve sürdürülebilir çözüm” vurgusu, günü kurtaran alımlardan ziyade uzun vadeli istihdam politikalarına ihtiyaç olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Bugün eğitim sisteminde yaşanan öğretmen fazlalığı–öğretmen açığı çelişkisi, doğru projeksiyon yapılmadığının en net göstergesidir. Bir yanda binlerce genç öğretmen atama beklerken, diğer yanda ücretli öğretmenlik uygulamasının yaygınlaşması, sistemin kendi içinde çeliştiğini göstermektedir. Bu nedenle öğretmen istihdamı, bütçe rakamlarından bağımsız değil; nüfus projeksiyonları, branş bazlı ihtiyaçlar ve eğitim kalitesi hedefleriyle birlikte ele alınmalıdır.
Aksi halde her yıl artan mezun sayısı, azalan umutlar ve büyüyen sosyal maliyet kaçınılmaz olacaktır.
Son yıllarda öğretmen atamaları, ihtiyaç temelli planlamadan ziyade bütçe ve takvim odaklı ilerlemektedir. Bu durum, atanamayan öğretmen sayısının her yıl katlanarak artmasına yol açmaktadır.
Mevcut tablo ne söylüyor?
Eğitim fakültelerinden mezun olan öğretmen sayısı, kamunun yıllık istihdam kapasitesinin üzerinde seyrediyor.
Branş bazlı dengesizlikler sürerken, bazı alanlarda ciddi açıklar olmasına rağmen yeterli atama yapılmıyor.
Ücretli öğretmenlik uygulaması, kadrolu istihdamın yerini geçici çözümlerle dolduruyor.
Olası senaryolar
Kademeli ve çok yıllı atama planları oluşturulursa, hem mezun yığılması azalır hem de eğitimde istikrar sağlanır.
Öğretmen yetiştirme kontenjanları, gerçek ihtiyaca göre yeniden düzenlenmezse sorun kronikleşir.
Eğitim bütçesindeki artış, doğrudan öğretmen istihdamına yansıtılmazsa kalite hedefleri kağıt üzerinde kalır.
Bu çerçevede Aksu’nun dile getirdiği sürdürülebilir planlama çağrısı, yalnızca siyasi bir söylem değil; eğitim sisteminin geleceği açısından kritik bir uyarı niteliği taşımaktadır.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.