14182,78%0,27
42,73% 0,03
50,28% 0,21
5961,07% -0,02
9607,06% 0,04
Toplu sözleşme görüşmeleri sürerken milyonlarca memur ve emeklinin gözü maaş artışlarına çevrildi. Ekonomist Muhammed Bayram, “Enflasyon farkı sayesinde maaşlar hiçbir zaman enflasyonun gerisinde kalmayacak” dedi, sosyal yardımların ise refah seviyesini korumada kritik rol oynadığını vurguladı. Milyonlarca memur ve emeklinin heyecanla beklediği toplu sözleşme görüşmeleri devam ederken, maaşlara yapılacak zam oranları gündemin en sıcak başlığı olmaya devam ediyor. Ekonomist Muhammed Bayram, TGRT Haber'e yaptığı açıklamalarda, zam oranlarından bağımsız olarak enflasyon farkı mekanizmasının memur ve emeklileri enflasyon karşısında koruyacağını belirtti. Ancak asıl refah artışının sağlanması için sosyal yardımların güçlendirilmesi ve vergi yükünün hafifletilmesi gerektiğini vurguladı.
Toplu sözleşme görüşmeleri tüm hızıyla devam ederken, memur ve emekli maaşlarına yapılacak zam oranları milyonların gündeminde ilk sırada yer almaya devam ediyor. Özellikle yüksek enflasyon ortamında maaşların alım gücünü koruyup korumayacağı sorusu en çok tartışılan başlık olurken, uzmanlar bu noktada enflasyon farkı mekanizmasının önemine dikkat çekiyor.
Ekonomist Muhammed Bayram, toplu sözleşme sürecine dair yaptığı değerlendirmede maaş artışlarına ilişkin tartışmalara farklı bir perspektif kazandırdı. Bayram’a göre, çoğu zaman zam oranları üzerinden yürütülen tartışmalar yanlış algılarla kamuoyuna yansıyor. Şu ifadeleri kullandı:
“Oransal zam ne olursa olsun, memur ve emekli maaşları hiçbir zaman enflasyonun altında kalmaz. Enflasyon farkı sistemi bu noktada güvence sağlıyor. Enflasyon resmi oranların üzerinde gerçekleşirse, aradaki fark otomatik olarak maaşlara yansıtılır.”
Bu açıklama, toplu sözleşme sürecinde hangi oranların masaya geldiğinden bağımsız olarak, çalışanların enflasyon karşısında korunacağı anlamına geliyor.
Devletin 2026 yılının ilk altı ayı için önerdiği %10’luk maaş artışı, memurlar arasında farklı tepkilere neden olmuştu. Ancak Bayram, bu teklifin sadece başlangıç olduğunu, enflasyonun bu oranı aşması durumunda aradaki farkın doğrudan maaşlara ekleneceğini vurguladı. Yani memurlar ve emekliler, resmi enflasyon rakamlarının altında bir artışla karşı karşıya kalmayacak.
Bayram’ın dikkat çektiği bir diğer konu ise maaş zamlarının tek başına refah seviyesini garanti etmediği gerçeği oldu. Özellikle büyükşehirlerde hızla artan kira fiyatları, gıda harcamaları ve enerji giderlerinin, sadece maaş artışı ile karşılanamayacağını belirten ekonomist şu önerileri paylaştı:
Bayram’a göre, bu tür sosyal destekler olmadan yapılan maaş artışları, kısa sürede eriyerek vatandaşların yaşam kalitesini artırmaya yetmeyecek.
Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından yayımlanan Türkiye raporuna değinen Bayram, yalnızca yüksek maaş artışlarının uzun vadede refah seviyesini korumada yeterli olmayacağını söyledi. IMF’ye göre, maaş artışları kalıcı refah için destekleyici sosyal politikalarla birlikte yürütülmek zorunda. Bayram da aynı noktaya dikkat çekerek, vergisel düzenlemeler, doğrudan sosyal yardımlar ve alım gücünü koruyan tedbirlerin hayati önem taşıdığını ifade etti.
Toplu sözleşme masasında rakamlar tartışılmaya devam ederken, enflasyon farkı mekanizması memur ve emekli maaşları için en büyük güvence olmayı sürdürüyor. Ancak kalıcı refah için sadece maaş zammı yeterli değil. Daha düşük vergi yükü, artırılmış sosyal yardımlar, temel tüketim ürünlerinde uygulanacak indirimler ve kira desteği gibi uygulamalar, hem memurların hem de emeklilerin yaşam kalitesini yükseltmek için hayati önem taşıyor.
Memur ve emekliler için 2026, sadece maaş artışlarının değil, sosyal yardımların da gündeme taşındığı bir yıl olacak gibi görünüyor. Gözler şimdi hükümet ile sendikalar arasındaki pazarlıkların nasıl sonuçlanacağında.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.