14182,78%0,27
42,73% 0,03
50,18% 0,01
5990,19% 0,47
9607,06% 0,04
Milyonlarca memur ve emeklinin gözü, toplu sözleşme masasında devam eden görüşmelere çevrilmişken, hükümetin sunduğu zam teklifinin arkasındaki nedenler tartışma yaratıyor. Hükümetin yüzde 16.6'lık kümülatif zam teklifi, doğrudan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) 2026 yılı enflasyon tahminleriyle ilişkilendirilirken, bu durum "Memurların zammını Merkez Bankası mı belirliyor?" sorusunu gündeme getirdi.
Merkez Bankası Tahminleri Zam Teklifini Mi Şekillendirdi?
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan'ın son enflasyon raporunda, 2026 yılı için belirlenen enflasyon hedefi yüzde 16 olarak açıklandı. Bu oran, hükümetin memur ve memur emeklilerine 2026'nın ilk yarısı için yüzde 10, ikinci yarısı için ise yüzde 6 olmak üzere sunduğu ve kümülatif olarak yüzde 16.6'ya ulaşan zam teklifiyle neredeyse birebir örtüşüyor. Bu benzerlik, hükümetin zam politikasını TCMB'nin makroekonomik hedefleri doğrultusunda belirlediği iddialarını güçlendiriyor. Bu yaklaşım, memurların maaş artışlarının, enflasyonla mücadele politikalarının bir parçası olarak görüldüğü yorumlarına neden oluyor.
Sendikadan Yüksek Zam Talebi: Enflasyon Tahminlerine Karşı Refah Payı Vurgusu
Memur-Sen ise hükümetin bu teklifini kesinlikle kabul etmiyor. Sendika, Merkez Bankası'nın tahminlerine dayanan bu oranın, mevcut hayat pahalılığını ve alım gücü kaybını telafi etmekten çok uzak olduğunu belirtiyor. Memur-Sen, 2026 yılı için toplamda yüzde 88 zam talep ediyor. Bu talep, sadece enflasyon farkını karşılamaya değil, aynı zamanda memurların refah seviyesini artırmaya yönelik bir "refah payı" ile 10 bin liralık bir taban aylık zammını da içeriyor. Sendikaya göre, enflasyon tahminleri geçmiş yıllarda da sık sık revize edilmiş ve memurlar bu nedenle sürekli olarak enflasyonun gerisinde kalmıştır.
Geçmiş Deneyimler ve Güncel Endişeler
Memur sendikaları, geçmiş toplu sözleşme süreçlerinde de benzer sorunlarla karşılaştıklarını ve maaş artışlarının her zaman enflasyonun altında kaldığını savunuyor. Örneğin, 2025 yılının ilk altı ayında yüzde 6, ikinci altı ayında ise yüzde 5 zam alan memurlar, enflasyon farkıyla birlikte kümülatif yüzde 15.57'lik bir artış elde etmişti. Ancak bu oran, artan gıda ve kira fiyatları karşısında yetersiz kalmış ve memurların alım gücü ciddi şekilde gerilemişti. Bu geçmiş deneyimler, sendikanın bu yılki görüşmelerde daha agresif bir tutum sergilemesinin ana nedenlerinden biri olarak gösteriliyor.
Masada Neler Oluyor?
Hükümet, Merkez Bankası'nın öngördüğü rakamlara sadık kalırken, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, taban aylıkta 1000 liralık ek bir artış önererek masadaki tıkanıklığı aşmaya çalışıyor. Ancak sendika tarafı, bu artışın da beklentileri karşılamadığını ve gerçek bir iyileşme sağlamadığını belirtiyor. Görüşmelerin önümüzdeki günlerde nasıl bir seyir izleyeceği merakla beklenirken, her iki taraf da kendi argümanları etrafında müzakereleri sürdürüyor.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.