11007,37%0,81
42,52% 0,07
49,55% -0,06
5743,85% -0,15
9322,75% 0,27
Türkiye'deki milyonlarca kamu çalışanı ve emeklinin 2026 ve 2027 yılları maaş artışlarını doğrudan etkileyecek kritik bir hukuki süreç başladı. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 8. Dönem Toplu Sözleşmesi kapsamında Kamu Görevlileri Hakem Kurulu tarafından belirlenen zam oranlarının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle Danıştay’abaşvurdu. Bu hamle, memur maaşlarının geleceği üzerindeki tartışmaları alevlendirerek, gözleri yüksek yargı organına çevirdi.
KESK, dava dilekçesinde, Hakem Kurulu kararıyla saptanan maaş artışlarının, özellikle ülkedeki yüksek enflasyon ve kamu çalışanlarının bozulan gelir-gider dengesi karşısında son derece yetersiz kaldığını güçlü bir şekilde vurguladı. Sendika, mevcut düzenlemenin hem Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na hem de Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan çalışma ve sosyal haklara aykırılık teşkil ettiğini ileri sürdü.
KESK’in hukuki mücadelesinin odak noktasında, 27 Ağustos 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Hakem Kurulu kararının "Katsayıların belirlenmesi ve ücretlerin artırılması" başlıklı 4. Maddesinin 1., 2., 3. ve 4. fıkraları bulunuyor.
Sendika, bu fıkralarla belirlenen maaş katsayılarının ve artış oranlarının, günümüz ekonomik koşullarında milyonlarca kamu çalışanının temel insani ihtiyaçlarını ve geçimini sağlamaktan uzak olduğunu savunuyor. KESK, davanın temel amacının, memurların insani bir yaşam standardını sürdürebilmeleri için yeterli ve adil bir ücrete kavuşması olduğunu belirtti.
Bu dava, 2026 ve 2027 yıllarındaki maaş zamlarının seyrini belirleyecek olması nedeniyle milyonlarca kamu emekçisiiçin büyük bir önem taşıyor. Türkiye genelindeki kamu çalışanları, Danıştay’ın yürütmenin durdurulması ve iptaltaleplerine ilişkin vereceği kararı yakından takip ediyor.
Eğer Danıştay, KESK’in iptal başvurusunu haklı bulur ve kabul ederse, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararında zorunlu bir değişiklik yapılması gerekecek. Bu durum, kamu çalışanları için yeniden ve daha yüksek maaş artış oranlarının belirlenmesi sonucunu doğurabilir.
KESK, yaptığı resmi açıklamada, sürecin şeffaflık ve adalet ilkeleri çerçevesinde yürütülmesinin hayati önem taşıdığını ve memurların yaşam standartlarının güvence altına alınmasının öncelikli bir konu olduğunu vurguladı. Sendika, Danıştay’a başvuru sonrasında gelişmeleri kamuoyu ile düzenli olarak paylaşacağını duyurdu. Kamu çalışanları, ekonomik geleceklerini belirleyecek bu kritik davanın sonucunu büyük bir heyecanla bekliyor.