11189,50%1,65
42,55% 0,07
49,50% 0,01
5734,37% -0,20
9297,33% 0,17
Milyonlarca kamu çalışanının yüzünü güldüren maaş promosyon anlaşmaları, son dönemde yaşanan ekonomik dalgalanmaların ve yüksek enflasyonun etkisiyle adeta bir yarışa dönüştü. Bankaların kamu kurumlarına sunduğu rekor teklifler, sendikaların ve kurum yetkililerinin de pazarlık gücünü artırdı. Son bir hafta içinde gelen çarpıcı haberler, promosyon miktarının artık on binlerce lirayı aşarak yüz binlere dayandığını gösteriyor. Özellikle büyükşehirlerdeki kurumlar ve personel sayısı yüksek olan bakanlıklar, bankalar için cazip bir müşteri portföyü oluştururken, bu durum personelin promosyon geliri beklentisini de yükseltiyor.
En dikkat çekici haberlerden biri, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan geldi. Kurum, 2025-2028 dönemini kapsayan maaş promosyon ihalesini sonuçlandırarak, personel başına 85.000 TL ödeme yapacak bir kamu bankasıyla anlaştı. Bu anlaşma, promosyonların sadece özel bankalarla sınırlı olmadığını, kamu bankalarının da rekabetçi teklifler sunarak bu yarışta iddialı olduğunu gösteriyor. Ödemelerin, ağustos ayı maaşını takip eden 5 gün içinde hesaplara yatırılacak olması, personelin bu gelire hızla kavuşmasını sağlayacak. Bu miktar, kısa süre önce Ankara Valiliği'nin 105.000 TL ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) 138.000 TL'lik rekor anlaşmalarının ardından geldi ve promosyon çıtasını her geçen gün yükseltiyor.
Kamu çalışanlarının haklarını savunan sendikalar da bu yarışta önemli bir rol oynuyor. Adalet-Sen, Adalet Bakanlığı personeli için kişi başına en az 150.000 TL tutarında tek seferlik ve peşin ödeme talep ettiğini duyurdu. Sendikanın bu talebi, 203.000'i aşkın personeli olan Adalet Bakanlığı için büyük bir ekonomik katkı sağlanmasını hedefliyor. Bu durum, sendikaların sadece maaş zamları değil, promosyon anlaşmaları gibi ek gelir kaynakları üzerinde de yoğunlaştığını gösteriyor.
Savdes-Sen ise, 2022'de yapılan promosyon anlaşmalarının güncellenmesi gerektiğini vurgulayarak, üç yıllık süreçte memur maaşlarında yaşanan 6.8 katlık artışa dikkat çekti. Bu artışın, bankaların karlılık oranları ve enflasyon verileriyle birlikte değerlendirilerek promosyon anlaşmalarının yeniden masaya yatırılmasını talep ediyor. Sendikanın bu yaklaşımı, mevcut anlaşmaların ekonomik gerçeklerle uyumlu hale getirilmesi gerektiği yönündeki yaygın düşünceyi yansıtıyor.
Promosyon anlaşmalarında şeffaflığı ve rekabeti artırmak amacıyla bazı kurumlar, açık artırma yöntemini kullanmaya başladı. Sincan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün canlı yayınlanan promosyon ihalesi, bu alanda bir ilk olarak kayıtlara geçti. İhale sonucunda 7.265 personele 3 yıllık toplam 87.250 TL promosyon ödemesi yapılacağı açıklandı. Bu yöntem, bankaların en yüksek teklifi sunmak için yarıştığı, personelin ise en iyi şartlara kavuştuğu bir model olarak öne çıkıyor.
Yalova Belediyesi de benzer bir başarıya imza atarak, memur ve kadrolu işçileri için 3 yıllık protokol karşılığında kişi başına 25.000 TL promosyon anlaşması yaptı. Bu anlaşmalar, promosyonların kurumlar arasında büyük farklılıklar gösterebileceğini ve pazarlık gücünün anlaşmanın sonucunu doğrudan etkilediğini kanıtlıyor.
Sadece çalışan memurlar değil, emekliler de bankaların promosyon kampanyalarının odağında yer alıyor. Bankalar, emekli maaşını kendi bünyelerine taşıyan müşterilere cazip teklifler sunmaya devam ediyor. VakıfBank, maaş tutarına göre 5.000 TL'den başlayarak 12.000 TL'ye kadar promosyon ödemesi yapacağını duyururken, İş Bankası 21.000 TL'ye, Yapı Kredi ise 27.000 TL'ye varan ödemelerle emeklileri bankalarına çekmeye çalışıyor. Bu ödemeler genellikle nakit promosyonun yanı sıra fatura talimatı, kredi kartı harcaması gibi ek koşullara bağlı olarak artırılıyor.
Maaş promosyon anlaşmalarının rekor seviyelere ulaşması, kamu çalışanları ve emekliler için önemli bir ek gelir kapısı oluşturuyor. Ancak bu durum, bazı riskleri de beraberinde getiriyor. Bankaların yüksek promosyon ödemelerini, kredi faiz oranları veya diğer bankacılık hizmetleri üzerinden telafi etme ihtimali bulunuyor. Bu nedenle, personel ve sendikaların sadece promosyon tutarına odaklanmak yerine, anlaşma şartlarını detaylı bir şekilde incelemesi, hesap işletim ücreti, havale/EFT masrafı gibi ek maliyetlerin de sözleşmeye dahil edilip edilmediğini kontrol etmesi büyük önem taşıyor.
Önümüzdeki dönemde, sekizinci toplu sözleşme görüşmelerinin başlamasıyla birlikte maaş zamlarının yanı sıra promosyonların da kamuoyunda daha fazla tartışılması bekleniyor. Kamu çalışanları ve sendikalar, enflasyonun yüksek olduğu bu dönemde, maaşlarına yapılan zamlar kadar promosyon anlaşmalarının da ekonomik refahlarını doğrudan etkilediğinin farkında. Bu durum, bankalar arasındaki rekabeti daha da kızıştıracak ve promosyon tutarlarının daha da yükselebileceği beklentisini güçlendiriyor. Ancak, düşük zam teklifleri ve artan enflasyon oranları, bankaların promosyon tekliflerini de etkileyebilir. Bu nedenle, gelecek aylarda yapılacak promosyon anlaşmaları, hem bankaların hem de çalışanların pazarlık gücünü test edecek kritik bir dönemi işaret ediyor.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.