Bugün, 10 Temmuz 2025 Perşembe
10325,76%1,56
40,07% 0,07
47,03% 0,16
4277,07% 0,25
6842,71% 0,31
Milli Eğitim camiası, sınıf içi huzuru ve öğrenci başarısını artırmak amacıyla öğretmenlere yönelik “Akran İletişimi ve Kendini İfade Etme” semineri düzenledi. Eğitimde empati, aktif dinleme ve dijital iletişim gibi başlıklar öne çıktı. Sınıf içi huzuru ve öğrenci başarısını doğrudan etkileyen iletişim sorunlarına neşter vuruldu. Milli Eğitim camiası, öğretmenlere yönelik düzenlediği “Akran İletişimi ve Kendini İfade Etme Becerileri Semineri” ile eğitimde yepyeni bir farkındalık başlattı. Seminerde, empati, çatışma çözme ve dijital iletişim gibi kritik konular masaya yatırıldı, uygulamalı vaka analizleriyle öğretmenler güçlendirildi.
Eğitimde İletişim Seferberliği: Öğretmenler "Akran İletişimi" Semineriyle Güçleniyor!
Sınıf içi huzurun temel direği ve öğrenci başarısının vazgeçilmez anahtarı olarak görülen iletişim becerileri, Milli Eğitim Bakanlığı'nın yeni bir eğitim hamlesiyle mercek altına alındı. Öğrenciler arası ilişkilerde yaşanan iletişim problemleri, hem sınıf atmosferini hem de bireysel akademik performansı olumsuz etkilerken, bu durumu değiştirmek üzere öğretmenlere özel olarak “Akran İletişimi ve Kendini İfade Etme Becerileri Semineri” düzenlendi. Bu eğitim, Türk eğitim sisteminde yepyeni bir farkındalık dalgası başlattı.
Seminerin başlangıcında, öğretmenlerin öğrenci-öğrenci ilişkilerinde sıklıkla gözlemledikleri temel iletişim engelleri detaylıca ele alındı. Sözlü ve sözsüz iletişimin çocuk gelişimi üzerindeki kritik etkisi, öğrencilerin duygularını tanıma ve bu duyguları doğru bir şekilde ifade etme yollarıyla derinlemesine ilişkilendirildi. Katılımcılar, empati, aktif dinleme, çatışma çözme ve dijital iletişim gibi günümüz dünyasının olmazsa olmaz başlıklarını, kendi günlük sınıf yaşamlarından örneklerle somutlaştırma fırsatı buldu. Özellikle dijital çağda büyüyen öğrencilerin sosyal medya ve çevrimiçi ortamlardaki iletişim alışkanlıkları, siber zorbalık riskleri penceresinden de kapsamlı bir şekilde değerlendirildi.
Seminerin uygulamalı bölümlerinde ise öğretmenler, gerçek sınıf senaryolarını içeren vaka analizleriyle karşı karşıya kaldı. Katılımcılardan, bu somut örnekler üzerinden çözüm yolları üretmeleri istenerek, interaktif etkinliklerle öğrenci davranışlarını analiz etme ve kriz anlarında sağlıklı diyalog yönetme becerileri kazandırıldı. Bu pratik yaklaşımlar, öğretmenlerin teorik bilgiyi sınıf ortamına nasıl aktaracakları konusunda önemli deneyimler edinmelerini sağladı.
Yapılan değerlendirmeler sonucunda, seminerden çıkan ana çıktılar eğitimin geleceği adına umut verici oldu:
Öğrencilerin kendini ifade etme becerilerinin gelişmesi, sadece akademik başarıyı değil, aynı zamanda psikolojik dayanıklılığı da önemli ölçüde artırıyor.
Etkin iletişim ortamları oluşturmak, sınıf içi disiplin sorunlarının azalmasına doğrudan katkı sağlıyor.
Öğretmenler, bu eğitimler sayesinde kriz anlarında öğrenciler arası diyaloğu çok daha sağlıklı ve yapıcı bir şekilde yönetebilecek yeterliliğe kavuşuyor.
Seminer sonunda hazırlanan detaylı değerlendirme raporlarında, bu tür etkinliklerin öğretmen eğitim programlarına kalıcı olarak entegre edilmesi gerektiği güçlü bir şekilde belirtildi. Ayrıca, sadece öğretmenlerle sınırlı kalmayıp veli katılımının da dahil edileceği iletişim seminerlerinin ve öğrencilere özel olarak tasarlanmış ifade atölyelerinin planlanması yönünde önemli öneriler sunuldu. Bu adımlar, okullarda daha huzurlu, verimli ve öğrenci odaklı bir eğitim ortamı yaratma yolunda önemli birer kilometre taşı olabilir.
