Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) arasında imzalanan "Mesleki ve Teknik Eğitim İş Birliği Protokolü" ile Türkiye'nin savunma sanayisindeki yerli ve millî üretim hedeflerine ulaşmada kilit rol oynayacak nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesi ve teknik eğitim altyapısının güçlendirilmesi amaçlanıyor. Bu stratejik anlaşma, ülkenin teknolojik bağımsızlık yolculuğunda önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
Programa katılan Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, konuşmasına Mersin'in Silifke ilçesinde kamp yaptıkları sırada denizde boğularak hayatlarını kaybeden iki öğrenciye başsağlığı dileyerek başladı, yaşanan acı kaybın derin üzüntüsünü dile getirdi.
Bakan Tekin, günümüzde dünyada birçok alanda yaşanan paradigma değişimleri ve hızlı güncellemelerin eğitimin de başında geldiğini vurguladı. Bu kapsamda, bu eğitim öğretim yılının başında tanıttıkları "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" ile yeni gelişmelere ayak uyduracak, beceri odaklı bir eğitim programı oluşturduklarını hatırlattı. Modelin okul öncesi, 1, 5 ve 9'uncu sınıflarda başarıyla uygulanmaya başlandığını belirten Tekin, öğrencilerin artık 1980 ve 1990'lı yılların "yegâne bilgi sunma merkezi okul ve ders kitapları" anlayışından uzaklaştığını ifade etti.
Tekin, günümüz çocuklarının bilgiye çok daha hızlı eriştiğini, bu nedenle eğitim sistemini sadece bilgi vermek üzerine kurmanın yanlış olacağını belirtti. "Biz de süreci buna göre revize ettik ve Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile daha çok gündelik hayat becerilerine dönüştürebilecekleri bu tür etkinliklerle çocuklarımızın becerilerini geliştirebilecekleri bir eğitim öğretim süreci inşa ettik," diyerek eğitimin dönüşümdeki vizyonlarını aktardı.
Bakan Tekin, meslek liselerinde de benzer bir dönüşüm sürecinin yürütüldüğünü, özellikle 2014'ten itibaren mevzuata eklenen "proje okul" kavramıyla bu liselerde farklı bir dönemin başladığını söyledi. Meslek liselerinde sektör ve temsilcileriyle birlikte yeniden gözden geçirilen bir dönemi başlattıklarının altını çizen Tekin, şunları kaydetti:
"Biz, 2014'te proje okul mantığıyla dedik ki meslek liselerimizin tamamını alan ve dal itibarıyla yeniden gözden geçirelim. Artık ihtiyaç kalmayan alanları yeni ihtiyaç alanlarıyla dönüştürelim. Bunu yaparken şöyle bir adım daha attık: Dedik ki meslek liselerimizdeki bu dönüşümü yaparken bunu sektörle beraber yapalım, sektörü de davet edelim."
Bu yaklaşımın sadece meslek liseleri için değil, güzel sanatlar, müzik ve spor liseleri gibi diğer okullar için de geçerli olduğunu belirten Tekin, "Proje okul mantığıyla meslek liselerimiz gerçekten çok farklı bir noktaya doğru evrildi. Şu anda çok üst dilimlerden öğrenci alan çok sayıda meslek lisemiz var ve bunlar bizi gerçekten mutlu ediyor çünkü başlattığımız projeksiyon sonuç vermeye doğru ilerliyor," ifadeleriyle gelinen noktadan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Bakan Tekin, 10 Ağustos 2024'te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla yayımlanan "Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesi" ile bu alandaki adımları daha ileriye taşıdıklarını da hatırlattı.
Meslek liselerindeki atölye ve laboratuvar imkânlarının modernizasyonuna da değinen Tekin, 1950'li ve 1960'lı yılların anlayışıyla hareket etmenin doğru olmadığını belirtti. Bu yılki bütçe içinde yaklaşık 8,5 milyar liralık bir payın hem Dünya Bankası'ndan hem de genel bütçeden aktarıldığını hatırlatan Tekin, meslek liselerindeki tüm atölye ve laboratuvarları başlatılan sürece uygun şekilde yeniden düzenlemek istediklerini dile getirdi.
Ayrıca, bu yıl ders kitaplarının arka kapaklarına SSB'nin ürünlerine, logolarına, maketlerine ve resimlerine yer verdiklerini aktaran Tekin, "Çocuklarımızın çok ilgisini çekiyor, bu sektör bizim için çok önemli. Bu 13 pilot meslek lisesinin yakın zamanda sayısının artacağını ve öğrencilerimiz tarafından yoğun bir teveccüh göreceğine inanıyorum," dedi.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün ise konuşmasında, savunma sanayisi sektöründeki insan kaynağının stratejik önemine dikkat çekti. Sektörün yalnızca üretim ve teknoloji geliştirme değil, bu süreçleri besleyen nitelikli iş gücüyle de güçlendiğini vurgulayan Görgün, "İçerik üretimi, yeni teknolojilerin sahaya adaptasyonu, yetişmiş insan kaynağının bu teknolojilere sağlayacağı uyum, yenilikçi teknolojilerle sahadaki askerin operasyonunu kolaylaştırıcı, daha az ekipmanla daha etkin sonuçlar alabileceği ve üretim süreçlerinden kalifikasyon, tasarım süreçlerine kadar baştan sona çok hızlı dinamiklerin işlediği bir dönemden geçiyoruz," ifadelerini kullandı.
Uluslararası muhatapların Türkiye'nin savunma sanayisindeki gelişimini yakından takip ettiğini belirten Görgün, "Biz de onlara gururla bu başarıların meslek liselerimizden üniversitelerimize, Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu vizyona kadar uzanan bir ekosistemle mümkün olduğunu anlatıyoruz," diye konuştu.
SSB ile MEB'in iş birliğinde yürütülecek "ELMAS" programına da değinen Görgün, programın tasarısı, işleyişi ve çıktılarını zaman içinde hep birlikte değerlendireceklerini, izleyeceklerini ve bu programa büyük önem verdiklerini dile getirdi. Programın 13 pilot okul üzerinde gerçekleşeceğini belirten Görgün, "Bütün ülkeye yayılması için bunun olumlu ve pozitif katkılarının hızlı alınabileceğine biz inanıyoruz," diyerek projenin geleceğine dair umutlarını paylaştı.
Konuşmaların ardından, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı ile Millî Eğitim Bakanlığı arasında "Mesleki ve Teknik Eğitim İş Birliği Protokolü" resmen imzalandı.
MEB ve SSB arasındaki bu önemli protokol, mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarının desteklenmesini ve stratejik sektörlerle entegre hale getirilmesini amaçlayan kapsamlı bir "eğitim-sektör entegrasyon modelini" kapsıyor.
Protokol ile;
Bu protokol kapsamında başlatılacak pilot çalışma, Türkiye genelinde 13 ildeki 13 mesleki ve teknik Anadolu lisesindeuygulanacak. Bu seçilen okullar, savunma sanayisinin gelecekteki insan kaynağını yetiştirmede öncü rol oynayacak.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
