10924,53%-1,34
42,20% 0,24
48,86% 0,30
5429,94% 0,77
9007,06% 0,59
Milli Eğitim Bakanlığı, merkez teşkilatında yapısal dönüşüm başlattı.
Avrupa Dış İlişkiler ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürlükleri tek çatı altında birleşiyor.
Birleşmenin onayı Bakan Yusuf Tekin tarafından verilecek.
Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) merkez teşkilatında köklü bir yeniden yapılanma sürecine girildi. Bakanlık, görev alanları büyük ölçüde örtüşen Avrupa Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü ile Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürlüğü’nü tek çatı altında toplama kararı aldı. Birleşme, bürokratik süreçleri sadeleştirmeyi ve yönetim verimliliğini artırmayı hedeflerken, fiili birleşme süreci üst düzey atamalarla çoktan başladı. Mevcut Avrupa Birliği mevzuatı nedeniyle Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürlüğü'nün, Avrupa Dış İlişkiler bünyesine dahil edilmesi planlanıyor. Nihai kararın ise önümüzdeki günlerde Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin tarafından verilmesi bekleniyor.
MEB’de Kökten Değişim: İki Genel Müdürlük Tek Çatı Altında Birleşiyor! Nihai Karar Bakan Tekin’de
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), merkez teşkilatında köklü bir yeniden yapılanma sürecine girdi.
Edinilen bilgilere göre Avrupa Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü ile Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürlüğü tek çatı altında birleştiriliyor.
Bürokratik yapının sadeleştirilmesi ve yönetim verimliliğinin artırılması hedeflenirken, sürecin nihai onayı Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin tarafından verilecek.
MEB merkez teşkilatında bir süredir devam eden yeniden yapılanma hazırlıkları, artık resmiyet kazanma aşamasına geldi.
Kaynaklara göre, iki genel müdürlüğün görev alanlarının büyük ölçüde benzer olması, idari yükü azaltmak ve karar alma süreçlerini hızlandırmak amacıyla birleşme fikrini gündeme taşıdı.
Bakanlık bünyesinde yürütülen teknik çalışmalar son aşamaya gelirken, yeni yapının “Avrupa Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü” çatısı altında faaliyet göstereceği belirtiliyor.
Aslında birleşme sürecinin ilk işaretleri aylar önce verilmişti.
Yurt Dışı Eğitim Müşavirleri ve Eğitim Ataşelerinin atanmasına ilişkin yetkiler, Avrupa Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü’ne devredilmiş, ardından kurum içi yönetim kadrolarında dikkat çeken değişiklikler yaşanmıştı.
Bu süreçte Genel Müdür Tuba Korkmaz görevden alınarak yerine Doç. Dr. Ünal Eryılmaz atanmıştı.
Geçtiğimiz hafta ise Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürü Fethi Fakri Kaya, Teftiş Kurulu Başkanlığı’na getirildi.
Kaya’nın ayrılışının ardından aynı göreve vekaleten Ünal Eryılmaz atandı ve böylece iki genel müdürlük fiilen tek yönetim altında birleşmiş oldu.
MEB yönetimi, iki birimin birleşmesinin kaçınılmaz hale geldiğini savunuyor.
Ancak Avrupa Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü, Avrupa Birliği mevzuatına tabi olduğu için bu birimin tamamen kapatılması mümkün değil.
Bu nedenle Bakanlık, Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürlüğü’nü, Avrupa Dış İlişkiler yapısına entegre etmeyi planlıyor.
Yeni modelle birlikte hem uluslararası eğitim politikaları hem de yurt dışı öğretmen atamaları, burs programları ve öğrenci değişim projeleri tek merkezden yürütülecek.
Birleşmeye ilişkin teknik hazırlıkların büyük ölçüde tamamlandığı, nihai kararın ise Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin tarafından kısa süre içinde açıklanacağı bildirildi.
Eğer birleşme gerçekleşirse, Bakanlık merkez teşkilatındaki genel müdürlük sayısı azalacak, buna karşın yurt dışı eğitim politikaları daha koordineli ve etkin şekilde yürütülecek.
Bakan Tekin’in, son değerlendirmelerini tamamladıktan sonra kararı Cumhurbaşkanlığı’na sunması bekleniyor.
Uzmanlara göre bu birleşme, Türkiye’nin uluslararası eğitim diplomasisi alanında daha güçlü bir pozisyon almasını sağlayacak.
Yurt dışındaki Türk okulları, burs programları, öğretmen görevlendirmeleri ve öğrenci değişim süreçleri tek merkezde toplanarak daha stratejik bir yönetim modeli oluşturulacak.
Böylece hem Avrupa Birliği ile ilişkiler hem de yurt dışındaki Türk eğitim politikaları daha bütüncül bir vizyonla yürütülmüş olacak.
Editör Yorumu:
Bu adım, MEB’in uzun süredir tartışılan “bürokratik sadeleşme” hedefinin en somut örneklerinden biri.
Yurt dışı eğitim politikalarının tek merkezde toplanması, hem idari verimliliği artıracak hem de uluslararası eğitimde Türkiye’nin temsiliyetini güçlendirecek.
Eğitim diplomasisi açısından bu birleşme, MEB tarihinde dönüm noktası niteliğinde olabilir.