10924,53%-1,34
42,20% 0,24
48,86% 0,30
5429,94% 0,77
9007,06% 0,59
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bünyesinde, Bilişim Teknolojileri Rehber Öğretmenliği adı YEĞİTEK Okul Sorumlusu olarak değiştirilen kritik görevde büyük bir istifa krizi yaşanıyor. Yeni adıyla birlikte iş yükü artan ve ek ders ücretleri azalan öğretmenler, görevlerinden ayrılmak için dilekçe vermeye başladı. Öğretmenler, nöbet ve kulüp gibi ek ödemelerin kesilmesi ve haftalık 18 saat ek ders sınırlaması nedeniyle bu görev yerine derse girmeyi tercih ediyor. MEB, ortaya çıkan iş gücü açığını kurslarla telafi etmeyi planlıyor.
Öğretmenlerden YEĞİTEK Tepkisi: “Artan Sorumluluk, Azalan Ücret! Görevden İstifa Ediyoruz”
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bünyesindeki okullarda uzun süredir görev yapan Bilişim Teknolojileri Rehber Öğretmenleri (BTR) için yeni bir dönem başladı.
Bakanlık, bu öğretmenlerin görev tanımını değiştirerek unvanlarını “YEĞİTEK Okul Sorumlusu” olarak güncelledi.
Ancak uygulama öğretmenler arasında ciddi rahatsızlık yarattı.
Yeni sistemle birlikte sorumluluklar genişlerken, ek ders ücretlerinde azalma meydana geldi.
Bu durum, birçok öğretmenin görevinden istifa dilekçesi vermesine neden oldu.
Öğretmenler, “Daha çok çalışıyoruz ama daha az kazanıyoruz” diyerek seslerini duyurmaya çalışıyor.
Eskiden “Bilişim Teknolojileri Rehber Öğretmeni” olarak görev yapan öğretmenler, okul içi dijital eğitim süreçlerini destekliyor, öğrenci ve öğretmenlere teknik konularda rehberlik ediyordu.
Yeni düzenlemeyle bu görev “YEĞİTEK Okul Sorumlusu” adını aldı.
YEĞİTEK (Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü) çatısı altında yürütülen yeni sistemde, öğretmenler artık yalnızca okuldaki teknik sorunlardan değil, aynı zamanda bakanlık düzeyinde yürütülen dijital projelerden de sorumlu hale geldi.
Proje yönetimi, veri takibi, yazılım raporlama ve sistem güncellemeleri gibi alanlarda görev yapan öğretmenler, artan iş yüküne rağmen maddi karşılıklarının azaldığını belirtiyor.
Yeni düzenleme uyarınca YEĞİTEK okul sorumluları haftalık 18 saatten fazla ek ders ücreti alamayacak.
Ayrıca nöbet, kulüp çalışmaları ve bazı ek görevlerden doğan ücretler de kaldırıldı.
Bu durum, özellikle yoğun ders programı bulunan öğretmenlerin ekonomik kayıp yaşamasına neden oldu.
Öğretmenler, “26 saat derse girsem daha çok kazanıyorum” diyerek bu görevden istifa etmeye başladı.
Bazı öğretmenler, bu görevleri gönüllü olarak yürütmek istese de ek ders ücretlerinin düşmesi, motivasyon kaybı ve iş yükü artışı nedeniyle kararlarından vazgeçiyor.
YEĞİTEK okul sorumlusu modeli, aslında dijital dönüşümü güçlendirmeyi hedefleyen bir adım.
Bakanlık, her okulda dijital altyapının etkin şekilde yürütülmesi için bu sistemin gerekli olduğunu savunuyor.
Ancak öğretmenler, bu görevin teknik ve idari işlerle birleştiğini, eğitim yönünün zayıfladığını söylüyor.
Birçok öğretmen, “Biz eğitimciyiz, teknisyen değiliz” diyerek bu yeni rolün mesleki kimliği gölgelediğini savunuyor.
MEB, yaşanan istifaların ardından oluşan boşluğu doldurmak için harekete geçti.
YEĞİTEK, bu görevde kalmak isteyen öğretmenler için hizmet içi eğitim kursları açmayı planlıyor.
Amaç, hem görevde kalacak öğretmenlerin yeterliliğini artırmak hem de istifa edenlerin yerine yeni gönüllü öğretmenleri yetiştirmek.
Bu kapsamda bakanlığın, YEĞİTEK sertifika programı adı altında bir eğitim modülü hazırlığında olduğu belirtiliyor.
Eğitim uzmanlarına göre, YEĞİTEK sisteminin sürdürülebilir olması için adaletli bir ücret politikası gerekiyor.
Uzmanlar, öğretmenlerin teknik yükümlülüklerle boğulduğu bir ortamda “yenilikçi eğitim hedeflerinin” sekteye uğrayabileceğini söylüyor.
“Dijital eğitim ancak motivasyonu yüksek öğretmenlerle gelişir.
Ücret düşerse, eğitim teknolojileri geriler.”
Bu değerlendirme, öğretmenler arasında da yankı bulmuş durumda.
Çoğu öğretmen, yıllardır gönüllü olarak yürüttükleri bilişim rehberliği görevini artık sürdüremeyeceklerini dile getiriyor.
Türkiye genelinde her okulun teknik imkânları aynı düzeyde değil.
Bazı okullar dijital altyapı bakımından güçlü olsa da, kırsal bölgelerdeki öğretmenler hem cihaz hem internet eksikliğiyle mücadele ediyor.
Bu noktada YEĞİTEK sorumlularına daha fazla yük biniyor.
Bilişim öğretmenleri, bu eşitsizlikler dikkate alınmadan yapılan bir görevlendirme sisteminin “adil olmadığını” savunuyor.
YEĞİTEK okul sorumluluğu modeli, Türkiye’de dijital dönüşüm sürecine ivme kazandırabilir.
Ancak bu dönüşüm, öğretmenin emeğini değersizleştirirse kalıcı olamaz.
Öğretmen yalnızca bir “uygulayıcı” değil, aynı zamanda sistemin kalbidir.
Bu nedenle öğretmenlerin maddi-manevi dengesi korunmalı, emekleri ölçüsünde değer görmelidir.
1. YEĞİTEK Okul Sorumlusu nedir?
YEĞİTEK okul sorumlusu, Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından görevlendirilen, okulun dijital altyapısından, proje takibinden ve teknolojik süreçlerinden sorumlu öğretmendir.
2. YEĞİTEK okul sorumlusu ek ders alabilir mi?
Evet, ancak haftalık 18 saatle sınırlıdır. Nöbet, kulüp veya farklı görevlerden ek ders ücreti alamaz.
3. YEĞİTEK görevinden istifa edilebilir mi?
Evet. Öğretmenler kendi dilekçeleriyle bu görevden ayrılabiliyor. Özellikle ders yükü fazla olan öğretmenler bu yolu tercih ediyor.
4. Bu görev zorunlu mu?
Hayır, YEĞİTEK okul sorumluluğu gönüllülük esasına dayalıdır. Ancak görevli olan öğretmenler proje süresince aktif olarak çalışmakla yükümlüdür.
5. Bakanlık yeni bir düzenleme yapacak mı?
Evet. MEB, YEĞİTEK okul sorumlusu açığını kapatmak için yeni hizmet içi kurslar ve teşvik modelleri üzerinde çalışıyor.
Sen ne düşünüyorsun öğretmenim?
YEĞİTEK okul sorumluluğu sistemi eğitimde dijitalleşmeyi mi güçlendiriyor yoksa öğretmenleri mi zorluyor?
Artan görev yükü ve azalan ücret, eğitim kalitesini etkiler mi?
📩 Fikrini bizimle yorumlarda paylaş, çünkü bu tartışma yalnızca öğretmenleri değil, eğitimin geleceğini ilgilendiriyor.
Senin sesin, eğitimde adaletin sesi olabilir.