10924,53%-1,34
42,20% 0,24
48,86% 0,30
5429,94% 0,77
9007,06% 0,59
Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmenlerin yıllardır beklediği alan değişikliği sürecini yeniden gündeme aldı.
Yeni düzenleme, ikinci üniversite mezunları ve özel eğitim sertifikası olan öğretmenler için yeni fırsatlar doğuracak.
Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), 2025-2026 eğitim öğretim yılında öğretmenlerin en büyük beklentilerinden biri olan alan değişikliği başvurularını açmak için yoğun bir çalışma içerisine girdi. Yıllardır bu hakkı bekleyen ve bu uğurda yeniden eğitim fakültelerinden mezun olan binlerce öğretmenin mağduriyetini gidermeyi hedefleyen Bakanlık, alan değişikliği hakkının tanınacağı grupları netleştirdi. Düzenleme, farklı bir eğitim fakültesi bitirenler, fen edebiyat fakültelerinin kaynak bölümlerinden mezun olanlar ve özel eğitim alanına geçmek için 580 saatlik kursu tamamlayanları kapsayacak.
MEB’den Alan Değişikliği Düzenlemesi: Öğretmenlerin Umudu Yeniden Yeşeriyor!
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), öğretmenlerin yıllardır beklediği “alan değişikliği” konusunda somut adımlar atmak üzere harekete geçti.
Yeni dönemde öğretmenlerin mesleki doyumunu artıracak, eğitim kurumlarında branş dağılımını dengeleyecek kapsamlı bir çalışma yürütülüyor.
Bu adım, eğitim camiasında hem umut hem de beklenti oluşturdu.
2025-2026 eğitim öğretim yılı hazırlıkları kapsamında, MEB bünyesinde “öğretmen istihdam dengesi” ve “branş uygunluğu” başlıklarında detaylı analizler yapılıyor.
Bakanlık, öğretmenlerin ikinci bir üniversite okuma, ek formasyon alma veya 580 saatlik özel eğitim kurslarına katılma gibi büyük fedakârlıklarını göz önünde bulundurarak süreci daha adil hale getirmeyi hedefliyor.
Yetkililer, öğretmenlerin bireysel yeterliliklerine uygun branşlarda görevlendirilmesinin hem öğrenci başarısını hem de kurumsal verimliliği olumlu etkileyeceği görüşünde.
Birçok öğretmen, uzun yıllardır alan değişikliğinin yeniden açılmasını bekliyor.
Kimi öğretmenler bu süreçte ikinci bir üniversiteden mezun olurken, kimileri de özel alanlarda uzmanlaşmak için ciddi eğitim yatırımları yaptı.
Ankara’da görev yapan bir sınıf öğretmeni bu konuda şöyle diyor:
“Yıllarca ikinci bir fakülte okudum, kendi alanıma daha uygun bir branşta öğrencilerime faydalı olmak istiyorum. Bakanlığın bu yönde adım atması bizler için moral oldu.”
Benzer şekilde, özel eğitim sertifikası almış bir öğretmen de duygularını şu sözlerle ifade ediyor:
“580 saatlik kursu tamamladım ama alan geçişi yapılamadığı için mesleki birikimimi kullanamıyorum. Umarım bu kez sözde kalmaz.”
Öğretmen sendikaları da alan değişikliği düzenlemesine destek veriyor, ancak sürecin “eşitlik” ve “liyakat” temelli yürütülmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Türkiye Kamu-Sen ve Eğitim-Bir-Sen temsilcileri, MEB’e sundukları görüşlerde şu talepleri ön plana çıkarıyor:
Sendika temsilcileri, MEB’in sahadan gelen bu görüşleri dikkate alması halinde alan değişikliğinin eğitimde önemli bir reform niteliği taşıyacağı görüşünde birleşiyor.
Öğretmenlerin Beklentisi: Şeffaflık, Eşitlik ve Süreklilik
Alan değişikliğine ilişkin önceki yıllarda yaşanan aksaklıklar nedeniyle öğretmenler bu kez sürecin daha şeffaf ve düzenli yürütülmesini istiyor.
Bazı öğretmenler, sistemin yalnızca bir defaya mahsus değil, her yıl düzenli olarak açılmasını talep ediyor.
Bir öğretmen, sosyal medya hesabından şu sözleri paylaştı:
“Biz sadece hakkaniyetli bir süreç istiyoruz. Her yıl belli bir takvimle alan değişikliği açılırsa kimse mağdur olmaz, herkes emeğinin karşılığını bulur.”
MEB’in bu adımı yalnızca bireysel talepleri karşılamakla kalmayacak; aynı zamanda kurumsal düzeyde insan kaynağı planlamasını güçlendirecek.
Bakanlık, alan değişikliği sürecini dijitalleştirerek, başvuruların e-Devlet veya MEBBİS üzerinden alınmasını planlıyor.
Bu sistem sayesinde, hem veri güvenliği artırılacak hem de işlemler hızlı ve denetlenebilir hale gelecek.
MEB’in hazırlık sürecinde öncelikli olarak üç grup öğretmene alan değişikliği hakkı tanıması bekleniyor:
Ayrıca, alan değişikliğinde hizmet süresi, mezuniyet yılı, ihtiyaç duyulan branşlar gibi kriterlerin de başvuru sürecinde belirleyici olması bekleniyor.
Milli Eğitim Bakanlığı kaynaklarından alınan bilgilere göre, alan değişikliğine ilişkin kılavuz ve başvuru takvimi Kasım ayı içerisinde duyurulacak.
Açıklamada, hangi branşlarda geçiş hakkı tanınacağı ve illere göre kontenjan dağılımlarının da yer alması bekleniyor.
Bu düzenleme, öğretmenlerin kariyer planlamasına yeni bir yön verirken, okullardaki branş dengesizliğini gidermeyi de amaçlıyor.
Editör Yorumu:
Alan değişikliği sadece bir branş geçişi değil, bir emek ve adalet meselesidir.
Yıllarını eğitime adamış, yeni diplomalar almış öğretmenlerin gayreti karşılıksız kalmamalıdır.
Eğer bu süreç liyakat esaslı yürütülürse, hem öğretmen motivasyonu hem de eğitim kalitesi ciddi anlamda yükselecektir.
Bakanlığın bu adımı, öğretmenlerin “hak ettiği değeri görme” yolunda önemli bir dönüm noktası olabilir.