10924,53%-1,34
42,20% 0,24
48,86% 0,30
5429,94% 0,77
9007,06% 0,59
Türk Eğitim-Sen, MEB’in 10 Ekim’de duyurduğu görevde yükselme sınavına ilişkin açıklamasında,
memur, şef ve saymanlık kadrolarının kapsam dışı bırakılmasına tepki gösterdi.
Sendika, bu kadroların da sınav kapsamına dahil edilmesi için Bakanlığa resmî talep yazısı gönderdi.
Millî Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) 10 Ekim 2025 tarihinde duyurduğu şube müdürlüğü görevde yükselme sınavı, Türk Eğitim-Sen'in kritik bir uyarısıyla gündeme geldi. Sendika, Bakanlığın ilanında geçmiş dönemlerde yer alan memur, şef ve saymanlık kadrolarına yönelik görevde yükselme atamalarından bahsedilmemesinin yüzlerce çalışanı mağdur edeceğini belirtti. MEB'e resmi yazıyla talepte bulunan sendika, eksik kadroların derhal ilana eklenmesini ve ilgili yönetmelikler doğrultusunda unvan değişikliği sınavı için de duyuru yapılmasını istedi. İşte eğitim çalışanlarının beklentilerini yükselten bu talebin detayları...
Türk Eğitim-Sen’den MEB’e Sert Çıkış: “Görevde Yükselme Sınavında Eşitlik Sağlanmalı!”
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından 10 Ekim 2025 tarihinde duyurulan şube müdürlüğü görevde yükselme sınavı duyurusu, eğitim camiasında tartışmalara yol açtı.
Bakanlığın açıklamasında memur, şef ve saymanlık kadrolarına yer verilmemesi üzerine, Türk Eğitim-Sen devreye girerek MEB’e resmî yazılı talep iletti.
Sendika, duyuruda bu kadroların dışlanmasının adalet duygusunu zedeleyeceğini, hak kayıplarına yol açacağını ve çalışanlar arasında eşitsizlik yaratacağını belirtti.
Türk Eğitim-Sen, yaptığı açıklamada, geçmiş yıllarda yapılan görevde yükselme sınavlarında memur, şef ve saymanlık kadrolarının sınav kapsamına dahil edildiğini hatırlatarak, bu yıl yayımlanan duyuruda bu unvanların yer almamasının “büyük bir eksiklik” olduğunu vurguladı.
Sendika, MEB’den beklentilerini şu sözlerle ifade etti:
“Görevde yükselme suretiyle yapılacak atamalarda yalnızca şube müdürlüğüyle sınırlı kalınmamalı; memur, şef ve sayman kadrolarına da yer verilmelidir. Bu kadroların dışarıda bırakılması, kamu çalışanları açısından hem hakkaniyet hem de fırsat eşitliği ilkelerine aykırıdır.”
Açıklamada, her kamu çalışanının liyakat temelinde yükselebilmesi gerektiği vurgulanarak, sınavın kapsamının genişletilmesi çağrısı yinelendi.
Türk Eğitim-Sen ayrıca, görevde yükselme sınavının yanı sıra, “unvan değişikliği sınavı” hakkının da verilmesinin önemine dikkat çekti.
Sendika, bu hakkın verilmesinin yalnızca bir talep değil, İlgili Yönetmelik hükümlerinin gereği olduğunu belirtti.
Eğitim çalışanlarının yıllardır beklediği unvan değişikliği sınavının yapılmamasının, personel arasında motivasyon kaybına ve kurumsal adaletsizlik algısına neden olduğunu vurgulayan sendika, MEB’in bu konuda ivedilikle adım atmasını istedi.
Türk Eğitim-Sen, taleplerini içeren resmî yazıyı Milli Eğitim Bakanlığı’na sundu.
Yazıda, “Eğitim çalışanlarının kariyer basamaklarında eşit koşullarda ilerleyebilmesi, liyakat ilkesinin korunması ve sınav sisteminin şeffaf yürütülmesi” çağrısında bulunuldu.
Sendika, Bakanlığın hem görevde yükselme hem de unvan değişikliği süreçlerinde çalışanların sesine kulak vermesi gerektiğini belirterek,
“Eksik bırakılan kadrolar bir an önce ilanlara eklenmeli ve çalışanların beklentileri karşılanmalıdır.” ifadelerini kullandı.
MEB’in önümüzdeki günlerde konuya ilişkin yeni bir açıklama yapması bekleniyor.
Eğitim camiasında ise gözler, Bakanlığın Türk Eğitim-Sen’in çağrısına nasıl yanıt vereceğinde.
Birçok öğretmen, memur ve idari personel, sosyal medyada “eşit görevde yükselme hakkı” etiketiyle seslerini duyurmaya başladı.
Uzmanlar, bu tür sınavların sadece bireysel kariyer değil, kurum içi motivasyon ve iş barışı açısından da büyük önem taşıdığı görüşünde.
Editör Yorumu
Kamu kurumlarında görevde yükselme yalnızca bir sınav meselesi değil; aynı zamanda çalışan emeğine verilen değerin bir yansımasıdır.
Eğer sistem, bazı kadroları “görmezden gelirse”, o kurumda adalet duygusu da yara alır.
Türk Eğitim-Sen’in çağrısı bu nedenle sadece bir sendikal talep değil, “emeğe eşit değer” ilkesinin savunusudur.
MEB’in bu seslere kayıtsız kalmayacağına inanmak istiyoruz.