10358,46%0,26
40,15% 0,22
47,03% 0,08
4336,36% 1,24
6897,23% 0,94
Son yıllarda İngiltere'deki üniversiteler, akademik dürüstlük konusunda büyük bir krizle karşı karşıya. Özellikle ChatGPT ve diğer yapay zekâ araçlarının usulsüz kullanımı, kopya çekme vakalarında rekor artışlara yol açarken, geleneksel intihal oranlarında ise şaşırtıcı bir düşüş yaşanıyor. Yapılan yeni bir anket, 2023-24 eğitim yılında yapay zekâ destekli kopya vakalarının yaklaşık 7.000'e ulaştığını gözler önüne serdi. Bu durum, eğitim sisteminin yeni teknolojik meydan okumalar karşısında ne kadar hazırlıksız olduğunu gösteriyor.
Akademik dürüstlük ihlallerine ilişkin yapılan detaylı bir anketin sonuçları, üniversitelerdeki kopya çekme dinamiklerinin nasıl değiştiğini çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor. 2023-24 eğitim yılında yapay zekâ araçlarıyla yapılan kopya çekme vakalarının sayısı, her 1.000 öğrenciye 5,1 vaka düşecek şekilde yaklaşık 7.000'e ulaştı. Bu oran, bir önceki yıl olan 2022-23'te kaydedilen 1,6 vakanın tam üç katından fazla bir artışı temsil ediyor.
Mayıs ayına kadar toplanan erken verilere göre, bu yılın sonunda bu oranın 1.000 öğrenci başına yaklaşık 7,5 vakaya kadar çıkabileceği tahmin ediliyor. Ancak uzmanlar, kaydedilen bu rakamların yalnızca "buzdağının görünen kısmı" olduğuna inanıyor; zira yapay zekâ destekli kopyaların tespit edilmesi son derece zorlu bir süreç.
Elde edilen veriler, üniversitelerin ChatGPT ve benzeri yapay zekâ yazılımlarının hızla yaygınlaşmasıyla birlikte sınav ve değerlendirme sistemlerini uyarlamada ciddi zorluklar yaşadığını gözler önüne seriyor. Generatif yapay zekânın henüz yaygınlaşmadığı 2019-20 döneminde intihal, tüm akademik usulsüzlüklerin yaklaşık üçte ikisini oluşturuyordu. Pandemi döneminde çevrim içi değerlendirmelerin artmasıyla intihal oranları yükselse de, yapay zekâ araçlarının erişilebilir ve gelişmiş hale gelmesiyle kopya çekme biçimi de kökten değişti.
Anket sonuçlarına göre, geleneksel intihal vakaları 1.000 öğrenci başına 19'dan, 2023-24'te 15,2'ye geriledi. Bu yılın erken verileri ise bu düşüşün devam ettiğini ve rakamın 1.000 öğrenci başına yaklaşık 8,5'e kadar inebileceğinigösteriyor. Bu durum, öğrencilerin geleneksel kopyadan yapay zekâ destekli, tespiti zor yöntemlere kaydığını açıkça gösteriyor.
Guardian gazetesi, son 5 yıla ait usulsüzlük verilerini elde etmek amacıyla 155 üniversiteye Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası kapsamında başvurdu. Bu üniversitelerden 131'i kısmen de olsa veri sağladı. Ancak şok edici olan, 2023-24 döneminde yanıt veren üniversitelerin %27'sinin hâlâ yapay zekâ kullanımını ayrı bir kategori olarak kayıt altına almamasıydı. Bu durum, meselenin ciddiyetini kavramadaki eksikliği gözler önüne seriyor.
Pek çok yapay zekâ kopya vakasının ise tespit edilmediği düşünülüyor. Yükseköğretim Politika Enstitüsü'nün Şubat ayında yaptığı bir ankete göre, öğrencilerin %88'i değerlendirmelerinde yapay zekâdan yararlanıyor. Reading Üniversitesi'nde yapılan bir başka araştırmada ise akademisyenler kendi sistemlerini test ettiklerinde, yapay zekâyla üretilmiş ödevlerin %94'ünün tespit edilemediğini ortaya koydu.
Reading Üniversitesi'nden Dr. Peter Scarfe, bu durumu şöyle özetliyor: "Yapay zekâyla kopya çekmek, klasik intihalden çok farklı. İntihalde kopyalanan metni tespit etmek kolaydır; fakat yapay zekâ söz konusu olduğunda kesin kanıt bulmak neredeyse imkansız. Tespit araçlarının verdiği AI yüzdesine güvenmek de riskli. Yanlış suçlamalardan kaçınmak için çok dikkatli davranılıyor. Tüm sınavları yüz yüze yapmak da pratik değil. Öğrencilerin çoğu yasak olsa bile yapay zekâyı kullanacak ve çoğu da tespit edilmeyecek."
Öğrenciler için yapay zekâyla kopya çekmeye yönelik sayısız çevrim içi kaynak mevcut. Guardian'ın araştırması, TikTok gibi platformlarda ChatGPT çıktılarını "insanlaştırarak" üniversitelerin tespit sistemlerinden geçiren yazılımları tanıtan düzinelerce video olduğunu ortaya koydu. Bu durum, kopya çekme yöntemlerinin ne kadar organize ve erişilebilir hale geldiğini gösteriyor.
Teknoloji devleri de bu durumu dolaylı yoldan körüklüyor gibi görünüyor. Google, üniversite öğrencilerine Gemini aracını 15 ay boyunca ücretsiz sunarken; OpenAI de ABD ve Kanada'daki öğrencilere özel indirimler sağlıyor. Bu durum, yapay zekâ araçlarının eğitim ortamındaki kullanımını daha da yaygınlaştırırken, akademik dürüstlük konusundaki tartışmaları da alevlendiriyor. Üniversiteler, bu yeni ve karmaşık tehdit karşısında acil ve etkili çözümler bulmak zorunda kalacak.