9373,73%0,25
39,39% 0,08
45,63% 0,22
4290,61% 0,15
6924,51% -0,16
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bünyesinde görev yapan binlerce öğretmenin merakla beklediği iller arası yer değişikliği süreci, yeni bir krizle karşı karşıya. 3 Haziran'da açıklanan ilk sonuçların ardından, öğretmenlerin ikinci il dışı atama beklentisi oluşurken, bu defa "kararname krizi" gündeme geldi. Peki, tayini çıkan veya görev yeri değişen öğretmenler, ikinci il dışı başvurularında neden sıkıntı yaşayacak? İşte, binlerce öğretmeni mağdur edebilecek bu kritik durumun tüm detayları...
MEB'de İkinci İl Dışı Atamalarda 'Kararname Krizi': Binlerce Öğretmen Mağdur Olabilir!
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bünyesindeki öğretmenlerin iller arası yer değişikliği süreci, 3 Haziran'da açıklanan ilk sonuçlarla tamamlandı. Ancak bu süreçte beklenenden daha az kontenjan açılması ve bazı illerin neredeyse tüm branşlara kapatılması, pek çok öğretmeni hayal kırıklığına uğrattı. Bu durum, Bakanlığın geçen sene olduğu gibi bu sene de ikinci il dışı atama sürecini başlatması beklentisini beraberinde getirdi. Ne var ki, ikinci il dışı başvurularında "kararname krizi" olarak adlandırılabilecek ciddi bir sorun kapıda bekliyor.
İkinci iller arası yer değişikliği başvurularının başlaması durumunda, ilk il dışı atama sürecinde tayini çıkan öğretmenlerin kararnameleri açıkta kaldığı için başvuru yapmaları mümkün olmayacak. Bu durum, tayinleri çıkan ancak istedikleri yere gidemeyen veya farklı nedenlerle yeniden başvuru yapmak isteyen öğretmenler için büyük bir engel teşkil ediyor.
Aynı şekilde, yönetici atamaları veya il içi yer değişikliği atamaları ile görev yeri değişen ve kararnamesi yayımlanan, ancak henüz ilişik kesme ve göreve başlama işlemlerini yapmamış olan öğretmenler de ikinci il dışı başvurularında bulunamayacak. Bu durum, farklı atama türlerindeki süreçlerin birbiriyle çakışmasından kaynaklanan önemli bir bürokratik sıkıntıya işaret ediyor.
Tüm bu nedenlerden ötürü, ikinci il dışı atama başvurusunda bulunmak isteyen öğretmenlerin, hali hazırda yayımlanmış olan kararnamelerinin iptal edilmesi için dilekçe vermek zorunda kalacakları belirtiliyor. Ancak bu kararnamelerin iptal süreciyle ilgili henüz net bir yol haritası bulunmuyor.
En büyük endişe ise, kararnamelerin iptal sürecinin, beklenen ikinci il dışı tercih döneminin dışına taşacak şekilde sonuçlanması ihtimali. Böyle bir durum, yüzlerce hatta binlerce öğretmenin, atanma hakkına sahip olsalar bile, sırf bürokratik engeller yüzünden ikinci il dışı yer değişikliği başvurularında bulunamamasına yol açabilir. Bu durum, öğretmenler arasında büyük bir mağduriyet yaratma potansiyeli taşıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın, bu potansiyel krizi önlemek ve öğretmenlerin mağduriyetini gidermek adına nasıl bir yol izleyeceği merakla bekleniyor. Öğretmenler ve sendikalar, sürecin şeffaf ve adil bir şekilde yönetilmesi için MEB'den açıklama bekliyor.