Karamollaoğlu, Diyarbakır'da konuştu: Mutlaka adalet tesis edilmelidir

DİYARBAKIR (AA) - Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, 'Sıkıntıya düşen, başı ağrıyan herkes yeri geldiği zaman adalet mekanizmasına müracaat edebilmeli ve mutlaka adalet tesis edilmelidir. Eğer biz ülkemizde huzur olsun istiyorsak ilk adımımız adaleti tesis olmalı. Bunun için bizim ne pahasına olursa olsun adaleti tesis etmeye ihtiyacımız var ve sosyal bir devlet anlayışını da hakim kılma ihtiyacımız var' dedi.

Karamollaoğlu, merkez Sur ilçesindeki bir düğün salonunda düzenlenen 'Diyarbakır Buluşması' programında yaptığı konuşmada, yapılacak seçimlerin Türkiye'nin gidişatını ciddi manada etkileyeceğini, sadece bir hava değişiminin meydana gelmeyeceğini, ülkede yönetim anlayışının değişeceğini savundu.

Herkesin kendine göre sıkıntıları ve problemlerinin bulunduğunu, Diyarbakır'da daha özel problemlerin olduğunu ve bunu bildiklerini söyleyen Karamollaoğlu, 'Mutlaka bu problemlerin bütün olarak ortadan kalkması ülkemizin daha güzel bir iklime kavuşması gerekiyor. Bunun sağlanabilmesi o kadar da kolay olmayacak gibi geliyor ama attığımız adım inşallah kesin olarak iktidarı ayın 14'ünde değiştirecek.' ifadesini kullandı.

Herkesin huzur içinde olmak istediğini ve bunun temel şartının adaletin tesis edilmesi olduğunu dile getiren Karamollaoğlu, şöyle konuştu:

'Sıkıntıya düşen, başı ağrıyan herkes yeri geldiği zaman adalet mekanizmasına müracaat edebilmeli ve mutlaka adalet tesis edilmelidir. Eğer biz ülkemizde huzur olsun istiyorsak ilk adımımız adaleti tesis olmalı. Bunun için bizim ne pahasına olursa olsun adaleti tesis etmeye ihtiyacımız var ve sosyal bir devlet anlayışını da hakim kılma ihtiyacımız var.'

Anayasanın nasıl değiştireceklerini ortaya koymak ve sonra da geçiş döneminde Türkiye'nin nasıl yönetileceğinin temel prensiplerini belirlemek için bir araya geldiklerini ifade eden Karamollaoğlu, şunları kaydetti:

'Şu anda bizim seçimden sonra ne kadar süre iktidarda kalacağımız belli değil. Allah'ın izniyle seçimi kazanacağımıza Sayın Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı olacağına inanıyorum. Bu geçiş sürecini nasıl yöneteceğiz karar vermemiz lazım. 6 ay da bir sene de sürebilir. Eğer mecliste anayasayı değiştirecek çoğunluk olmazsa 5 sene de sürebilir. Bu değişiklik sağlanana kadar 6 siyasi parti birlikte karar vereceğiz. Bir cumhurbaşkanı olacak, yanında da cumhurbaşkanı yardımcıları olacak. Kararlar müştereken alınacak. Ne zamana kadar? Meclise yetki devredilene kadar. Allah nasip ederse ben bunun da rahatlıkla gerçekleşebileceğine inanıyorum ve Türkiye'de bu gerçekleştiği takdirde de inşallah yeni bir atmosfer oluşacak. Herkes rahat edecek.'

Bölgede bazı beklentilerin olduğunu ve bu beklentilerin mutlaka karşılanması gerektiğini dile getiren Karamollaoğlu, şu ifadeleri kullandı:

'Anadilde eğitim, anadilin geliştirilmesi. Bir takım adımlar atıldı ama ondan sonra o adımların arkası gelmedi. Kürtçe yayın yapan devlet kanalının faaliyete geçmesi önemli ama yeterli değil ki. Okullarda da anadilin mutlaka öğretilmesine, bunun için yeterli sayıda öğretmen tahsis edilmesine ihtiyaç var. Sadece bunlar değil Kanun Hükmünde Kararname mağdurları artık neredeyse destanlar yazılmaya başlandı. Birçok insan mağdur. Mağdur olmuş, itham edilmiş, işinden çıkarılmış, masum olduğunu mahkeme kararlarıyla ispat etmiş ama yine kendisine iş verilmiyor. Bizim bunu kabullenmemiz elbette mümkün olmaz, doğru da olmaz zaten. Onun için Türkiye bir bütün olarak ele alınacak ve değişecek.'

6 siyasi partinin bir araya gelmesinin çok önemli olduğunu belirten Karamollaoğlu, 'Farklı politikalarımızın olmasına rağmen bizim birbirimizin hasmı olmadığımızı kabul etmemiz lazım. Siyasi partiler birbirilerinin hasmı, düşmanı değildir, sadece rakibidir. Bir yarışta farklı kulvarlarda koşan insanların ben daha önde gidebilirim diye gayret göstermesine benzer. Yarış biter kim kazanırsa kazanamayanlar gider onu tebrik ederler. Biz bunu bir türlü beceremedik, başaramadık. AK Parti ile bu bir düşmanlık havasına sokuldu. Biz buna razı değiliz. Onun için bu sistemin, bu anlayışın, bu yönetim anlayışının değişmesini mutlaka sağlamakla mükellefiz.' dedi.