14182,78%0,27
42,73% 0,03
50,18% 0,01
5990,19% 0,47
9607,06% 0,04
Memur maaş zammı, 8. Dönem Toplu Sözleşme, Türkiye Kamu-Sen, Önder Kahveci, memur emeklisi, seyyanen zam, refah payı, enflasyon farkı, en düşük memur maaşı, ortalama memur maaşı, kira yardımı, 3600 ek gösterge, büyükşehir tazminatı, bayram ikramiyesi, kamu çalışanları hakları, özlük hakları, kadro, sözleşmeli personel, sendikal haklar, ILO normları, kamu yönetimi, Türk ve Türkiye Yüzyılı, adil gelir dağılımı, memur sendikaları, toplu pazarlık, memur refahı
Milyonlarca memur ve memur emeklisini doğrudan ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri öncesinde, Türkiye Kamu-Sen taleplerini geniş katılımlı bir basın toplantısıyla kamuoyuna duyurdu. Konfederasyon Genel Başkanı Önder Kahveci'nin liderliğinde, sendika genel başkanları ve merkez yöneticilerinin katılımıyla gerçekleşen toplantıda, memurların ve emeklilerin geçmişten gelen mağduriyetlerinin giderilmesi ve insanca yaşayacak bir hayat seviyesine ulaşmaları için kapsamlı bir talep listesi açıklandı.
Türkiye Kamu-Sen'in açıkladığı temel mali talepler, memur ve emeklilerin alım güçlerini önemli ölçüde artırmayı hedefliyor:
Geçmiş Kayıpların Telafisi: Tüm memur ve emeklilere 7.500 TL seyyanen zam yapılması talep ediliyor. Bu telafi zammının, 2025 yılındaki yüzde 11,3'lük maaş zammının, yüzde 17,5'lik enflasyon hedefinin 6 puan altında kalması ve yüzde 4'lük büyüme beklentisi dikkate alınarak, Ocak 2026 itibarıyla ödenmesi isteniyor.
2026 Yılı Zam Oranları: Yılın ilk altı ayı için %30, ikinci altı ayı için %20 oranında zam ve ayrıca Ocak ayından itibaren maaşlara %10 refah payı eklenmesi talep ediliyor. Bu artışlarla birlikte, 2026 yılının tamamı için en düşük dereceli memur maaşında refah payı dahil kümülatif %92,3, ortalama memur maaşında ise %88,6 artış hedefleniyor.
2027 Yılı Zam Oranları: Ocak ve Temmuz aylarında %20+%10 artış ve yine Ocak ayında yapılacak zammın üzerine %10 oranında refah payı talep ediliyor. Bu da 2027 yılının tamamında tüm maaşlara refah payı dahil %45,2 zam anlamına geliyor.
Enflasyon Farkı Ödemesi: TÜFE'nin maaşlara yapılan oransal artışların üzerine çıktığı aydan itibaren enflasyon farkının düzenli olarak ödenmesi isteniyor.
Bu mali taleplerin karşılanması durumunda, maaşlarda tarihi artışlar yaşanacak:
Bugün 44.047 TL olan 15'in 1'indeki en düşük dereceli memur maaşının 2026 yılı sonunda 84.704 TL'ye, 2027 yılı sonunda ise 122.991 TL'ye ulaşması öngörülüyor.
Mevcut durumda 53.579 TL olan ortalama memur maaşının ise 2026'da 101.060 TL'ye, 2027'de 146.740 TL'yeçıkması hedefleniyor.
Önümüzdeki yıl (2026) için en düşük memur maaşına 40.657 TL, ortalama memur maaşlarına ise 47.481 TL zam talep ediliyor.
Türkiye Kamu-Sen, mali iyileşmelerin yanı sıra memurların sosyal ve özlük haklarında da köklü değişiklikler talep ediyor:
Sosyal Destekler: Büyükşehirlerde görev yapan kamu çalışanlarına büyükşehir tazminatı, kirada oturan kamu görevlilerine aylık 20.000 TL kira yardımı, evlenecek kamu görevlilerine evlenme yardımı, ayrıca ısınma, yiyecek, giyim ve çocuk bakım ödeneği gibi sosyal yardımların yükseltilmesi ve tüm kamu görevlilerine ödenmesi talep ediliyor. Yılda iki kez Bayram İkramiyesi ödenmesi de listede yer alıyor.
Ek Ödeme ve Ek Gösterge: 2023'te getirilen ilave ek ödemenin emekli maaşlarına da yansıtılması ve verilen sözlere uygun olarak birinci dereceye gelen tüm kamu görevlilerine 3600 ek gösterge verilmesi isteniyor.
Vergi Adaletsizliği: Kamu çalışanlarının gelir vergisi oranının %15'te sabitlenmesi talep ediliyor.
Emeklilik Mağduriyetleri: Memur maaşını oluşturan ek ödeme, döner sermaye, ek ders, fazla mesai, ikramiye gibi tüm kalemlerin emekli keseneğine dahil edilerek emekli olacak memurların yaşadığı mağduriyetlerin giderilmesi amaçlanıyor.
İstihdam Güvencesi ve Kadro: PTT'deki İHS'li personel, fahri Kur'an kursu öğreticileri ve vekil memurların kadroya geçirilmesi, 3+1 sözleşmeli statünün kaldırılarak tüm kamu görevlilerinin kadrolu ve güvenceli istihdam edilmesi, üniversite mezunu işçilerin talep etmeleri halinde memur kadrolarına atanmaları isteniyor.
Aile Odaklı Politikalar: Aile birliğinin sağlanması, evliliklerin teşvik edilmesi, doğurganlığı artıracak destekler sunulması, eş durumu, sağlık ve öğrenim özrü önündeki engellerin kaldırılması talep ediliyor.
Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği: Sınavların düzenli hale getirilmesi ve sözlü sınavın kaldırılarak yazılı sınavın esas alınması vurgulanıyor.
Sağlık Çalışanları: Maaşlardaki farklılıkların giderilmesi ve standart bir maaş için tek kalem maaş uygulamasına geçilmesi isteniyor.
Çeşitli Unvanlar ve Diğer Talepler: Şef, mühendis, avukat gibi unvanların özlük haklarının düzenlenmesi, merkez-taşra uzmanı ayrımının kaldırılması, zorunlu rotasyon yerine mahrumiyet ve afet bölgelerine özel ödemeler yapılması, fazla mesai, ek ders ve nöbet ücretlerinin artırılması da talepler arasında.
Özel Gruplar: 399 sayılı KHK'ya tabi personel, askeri işyerleri ve Emniyet teşkilatında çalışan sivil memurlar ile koruma ve güvenlik personelinin sorunlarının çözümü, tüm kamu görevlilerinin işçiler gibi yemeklerden ücretsiz yararlanması, ücretsiz izne ayrılan kamu görevlilerinin sosyal güvenlik primlerinin kurumlarca yatırılması ve maaş desteği, bayram ve hafta sonu çalışanların şartlarının iyileştirilmesi, fiili hizmet zamlarının yeniden belirlenmesi, mobbinge karşı yasal düzenleme, sosyal güvenlik sisteminde tam koruma ve katılım payı azaltılması, engelli ve kadın çalışanlara pozitif ayrımcılık gibi birçok başlık da masaya taşınıyor.
Basın toplantısında önemli açıklamalarda bulunan Genel Başkan Önder Kahveci, 1 Ağustos Cuma günü başlayacak görüşmeler öncesinde geçmiş toplu sözleşme süreçlerini sert sözlerle eleştirdi. Kahveci, "Geçmişte gerçekleştirilen yedi toplu sözleşme süreci ne yazık ki kamu görevlilerinin haklarında anlamlı iyileşmelere vesile olamamış, yetkili sendikaların altına imza attığı metinler beklentileri boşa çıkarmıştır. Dağ fare doğurmuş, umutlar ertelenmiştir"ifadelerini kullandı.
Kahveci, mevcut toplu sözleşme sisteminin "yüzeysel istişarelere" dönüştüğünü ve "verimsiz bir yapı" olduğunu belirtti. Özellikle 4688 sayılı Kanun'un birçok özlük hakkını masa dışına attığını ve süreci sadece maaş pazarlığına indirgediğini vurguladı. Yetkili sendikaların sessizliği karşısında, kritik düzenlemelerin toplu sözleşme dışında keyfi biçimde yapılmasına tepki gösterdi.
Konuşmasında, 3600 ek göstergenin tüm birinci dereceye gelen kamu görevlilerine uygulanmaması, ilave ek ödemenin emeklilere yansıtılmaması gibi konulara değinen Kahveci, "Memur maaşı ile memur emeklisinin maaşı arasındaki bağ tamamen kopmuş, emekli maaşları asgari ücretin dahi altında kalmıştır. Çalışırken sosyal yardımlarla birlikte 50 bin TL maaş alan bir memurun emekli maaşı 22 bin 670 TL’ye kadar düşmüştür. Bu, kamu vicdanını kanatan bir adaletsizliktir" diyerek durumu özetledi.
Memur maaşlarının son dönemde farklı çalışan kesimleriyle kıyaslanmasını da eleştiren Kahveci, memurların statü hukukunun köklü ve anlamlı olduğunu, keyfi kıyaslamalara kurban edilemeyeceğini belirtti.
Türkiye Cumhuriyeti'nin köklü bir kamu yönetimine ve memur kültürüne sahip olduğunu vurgulayan Kahveci, "Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, ülkemizin dünyanın en ileri ve güçlü medeniyetleri arasında yer alması gayesiyle; Türk ve Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla önemli bir sürecin eşiğindeyiz. Devlet, temsilcisi olan memurunu güçlü kıldıkça büyür" dedi.
Konfederasyon, bu yılki toplu sözleşmenin kamu çalışanlarının sorunlarının çözüldüğü, umutlarının yeşerdiği bir dönüm noktası olmasını diliyor. Bu çerçevede; liyakat ve ehliyet esaslı, güvenceli istihdama dayalı bir kamu personel sistemi, adil ve insanca yaşanabilecek bir ücret sistemi, etkili sosyal yardım ve sosyal güvenlik sistemleri, farklı statülerdeki personellere özel düzenlemeler, ILO normlarına uygun katılımcı ve kapsayıcı bir sendika ve toplu pazarlık sistemive aile odaklı bir çalışma hayatı talep ediyor.
Kahveci, ücret artışlarında hedeflenen enflasyonun baz alınmasının kabul edilemez bir çelişki olduğunu ifade etti. Geçmişte hiçbir enflasyon hedefinin tutmadığına dikkat çekerek, memur maaşlarının her yıl biraz daha eridiğini, çeyrek altın karşılığında 2002'de 22.1 adet alınabilirken bu rakamın bugün 7'ye gerilediğini örnek verdi. Ortalama 53 bin TL maaşla, yoksulluk sınırının 85 bin TL'yi aştığı bir ortamda memurların ailesini geçindirmesinin zorluğuna ve adaletsiz vergi yüküne vurgu yaptı.
Türkiye Kamu-Sen, belirlediği sorunlara çözüm önerilerini de Kamu İşveren tarafına sunacaklarını ve toplu sözleşme görüşmelerinde gündeme taşıyacaklarını belirtti. Özellikle 2019 yılı sonundaki COVID-19 salgını, Rusya-Ukrayna Savaşı ve 6 Şubat depremlerinin kamu görevlilerinin omuzlarındaki yükü artırdığını dile getiren Kahveci, memurların her türlü felakette hizmeti aksatmadan sürdüren baş aktörler olduğunu hatırlatarak şükranlarını sundu.
Sistemin mevcut haliyle "çözümsüzlük ürettiğini" savunan Kahveci, genel ve hizmet kolu toplu sözleşmelerinin aynı anda yapılmasının verimsizliğe yol açtığını ve ayrı zaman ve zeminlerde gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Kahveci, 6.5 milyon kişiyi ilgilendiren bir konuda karar hakkının tek bir kişiye bırakılmasının demokratik ilkelere aykırı olduğunu, bu nedenle masadaki her konfederasyonun Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'na başvurabilmesini sağlayacak bir düzenleme yapılması ve Kurul'un bağımsız hale getirilmesi gerektiğini ifade etti.
Sözlerini, "Biz Türkiye Kamu-Sen olarak hiçbir masa başı oyununa boyun eğmeyecek, kamu çalışanlarının haklarını kararlılıkla savunacağız. Türkiye Kamu-Sen, birikimiyle, tecrübesiyle, gücüyle masadadır! Memur mutlu olursa Türkiye de mutlu olur. Bu mücadele sadece memurların değil, Türkiye’nin geleceğinin mücadelesidir" diyerek tamamlayan Önder Kahveci, 600 bin üyenin desteğiyle hak mücadelesini sürdüreceklerini belirtti. Konfederasyonun gayesi, "Liyakatli, adil, huzurlu ve müreffeh bir kamu düzeni" oluşturmak.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.