İstanbul'un düşman esaretinden kurtuluşunun 101. yılı kutlanıyor

Genel 6.10.2024 11:03:38 0
İstanbul

İSTANBUL (AA) - MÜCAHİT TÜRETKEN - Birinci Dünya Savaşı'nın ardından İtilaf Devletlerinin, 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması'na dayanarak 13 Kasım 1918'de Haydarpaşa önlerine donanmalarını demirleyerek işgal ettikleri İstanbul, yaklaşık 4 yıl 10 ay 23 gün süren esaretin ardından 101 yıl önce bugün özgürlüğüne kavuştu.

İstanbul'un işgali, Osmanlı Devleti'nin de içinde bulunduğu İttifak Devletleri'nin yenilgiyi kabul edip Birinci Dünya Savaşı'ndan çekilmesiyle başladı. Bunu fırsat bilen İtilaf Devletleri donanmaları, 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması'na dayanarak 13 Kasım 1918'de Haydarpaşa önlerine demirleyip İstanbul'a girdi.

Fiilen gerçekleşen işgal, Mustafa Kemal Paşa önderliğinde Kurtuluş Savaşı'nın işaret fişeğinin yakılmasının ardından İtilaf Devletleri'nin harekete geçmesiyle 16 Mart 1920'de resmi işgale dönüştü.

Mustafa Kemal Paşa, Adana treninden inip Haydarpaşa rıhtımına ayak bastığında, düşman gemilerinin zafer bayrakları açmış şekilde toplarını sağa sola çevirerek, İstanbul Limanı'na girdiklerini, azınlıkların da sevinç çığlıklarıyla karşı sahilleri çınlattığını görünce, "Geldikleri gibi giderler!" demişti.

İstanbul işgal altındayken, Kurtuluş Savaşı devam ediyordu. Türk Ordusu'nun İzmir'e girmesinden sonra Fahrettin Paşa komutasındaki 5. Süvari Kolordusu, İtilaf Devletleri kontrolündeki tarafsız bölgeye doğru ilerlemeye başladı. Bunun üzerine müttefik kuvvetlerde bulunan Fransız ve İtalyan birlikleri geri çekildi. Çanakkale'de bulunan İngiliz birlikleri General Harington'un emriyle savunma pozisyonu aldı.

İngiltere, Ankara Hükümeti ile anlaşma yolları aramaya başladı. Ankara Hükumeti, İstanbul ve Çanakkale boğazlarının denetimini istedi. İngiltere Başbakanı Lloyd George istekleri geri çevirirken, Türk birlikleri de Çanakkale Boğazı'na doğru ilerlemeye başladı.

İzmir'in kurtuluşundan sonra Damat Ferit Paşa, 21 Eylül 1922'de ülkeden kaçtı. Refet Paşa, 19 Ekim'de TBMM Muhafız Grubu'ndan 100 kişilik bir kuvvetle Gülnihal Vapuru ile Mudanya'dan ayrılıp İstanbul'a geldi. Ardından "İstanbul Komutanı" sıfatıyla Selahattin Adil Paşa, 81. Alay ile İstanbul'a girdi. Refet Paşa ve Selahattin Adil Paşa'nın İstanbul'a gelmesine rağmen işgal sonlanmadı. Çünkü mütarekeye göre işgal kuvvetleri barış antlaşması imzalanmasından hemen sonra İstanbul'u boşaltacaktı.

24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Barış Antlaşması'ndan sonra, 23 Ağustos 1923'ten itibaren İtilaf kuvvetleri İstanbul'dan ayrılmaya başladı. Son İtilaf birliği, 4 Ekim 1923'te Dolmabahçe Sarayı önünde düzenlenen törenle Türk bayrağını selamlayarak şehri terk etti. Şükrü Naili Paşa komutasındaki 3. Kolordu ise 6 Ekim 1923'te İstanbul'a girdi ve 4 yıl 10 ay 23 gün süren işgal resmen sonlandı.

- "İşgal devletleri açısından İstanbul'un işgal edilmesi, Türklerin siyasi varlığına meydan okumadır"

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ) Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hasip Saygılı, AA muhabirine, işgal döneminde yaşananlar ve İstanbul'un yeniden Türk hakimiyetine girmesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra İstanbul'un işgal edilmesinin çeşitli nedenleri olduğunu belirten Saygılı, bunların en başında, buranın devletin siyasi merkezi olması, daha önemlisi moral motivasyon olarak tarihi ve kültürel mirasının bulunduğu bir yer olması olduğunu kaydetti.

Saygılı, kentin işgal altında tutulmasının, Türklere bu savaşta mağlup oldukları izlenimi vermek için gerçekleştirildiğini belirtti.

İşgal devletlerinin, "Şark meselesi çözüldü", "Türklerin siyasi varlığı artık eriyip yok olacak" imajı vermek için şehri cebren işgal ettiklerini dile getiren Saygılı, "İşgal devletleri açısından İstanbul'un işgal edilmesi, Türklerin siyasi varlığına meydan okuma, artık ortadan kalkacağını söyleme anlamına gelir. Bunun için önce fiilen işgal edilmiş, daha sonra da resmen bir buçuk yıl sonra tekrar resmi olarak işgal edilmiştir." diye konuştu.

İstanbul'un işgalinin Türklerin zihninde derin bir travma yarattığını vurgulayan Saygılı, bir kısım gayrimüslim vatandaşların da işgalcilerle iş birliği yapması sonucunda, ağır hakaret ve örselenmelere maruz kalındığını anlattı.

Saygılı, İstanbul'un işgal günlerinin Türk tarihinin acı bir safhası olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Ancak şunu da söyleyelim. İstanbul'daki işgal güçlerinin Müslüman Türk halkına karşı göstermiş olduğu kaba muamele, Türk askerine tramvayda, vapurda, şehrin çeşitli bölgelerinde hakaret etmeleri, diğer taraftan da Anadolu'da başlamış olan Milli Mücadele'nin devamı için bir motivasyon sağlamıştır. Denebilir ki, tarih tabii ki spekülasyona müsait bir alan değil. İşgal güçleri nezahetle davranabilselerdi, bu ne kadar mümkün olabilir? Yani Türklerin milli varlığına, manevi değerlerine, şereflerine yönelik daha ölçülü davranmış olsalardı, Milli Mücadele'nin süratle, enerjik bir şekilde kendini ortaya koyması daha yavaş olabilirdi. O dönemin asker anılarına baktığımızda, İstanbul'da ve yurdun diğer kesimlerinde de aynı şekilde, işgal güçlerinin Türk varlığını, Türklerin izzetini hedefleyen tahkirlerinin milli hareketi kışkırttığı konusunda hemfikir olduklarını söyleyebiliriz."

- "Ordumuzun başındaki komutanlar Ayasofya'ya giderek bu mutlu günün sevincini, şükrünü ifade etmişlerdir"

Prof. Dr. Saygılı, Türk Milli Hareketi'nin lideri olan Mustafa Kemal Paşa'nın, İstanbul'un işgalinden hemen sonra, görevde olduğu birlik dağıtıldığı için İstanbul'a döndüğünü, 6 ay boyunca İstanbul'da yapılabilecekler konusunda müzakere ve incelemelerde bulunduğunu aktardı.

Mustafa Kemal Paşa'nın politik olarak müzakerelerle, siyaset yoluyla herhangi bir şeyin yapılma imkanını görmediğine işaret eden Saygılı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919'da Samsun'da olacak şekilde sahada görevlendirilmesine yönelik girişimlerde bulunmuş ve bundan sonuç almıştır. Bu işgalin asla kabul edilemeyecek olduğunu açık ve net bir şekilde her vesileyle söylemiştir. Yani 16 Mart'ta İstanbul işgal edildiğinde Mustafa Kemal Paşa'nın İslam alemine beyannamesi var. Bu beyannamede Türk varlığının, Müslümanlığın sembollerinin ayaklar altına alındığını, İngilizlerin milli varlığımızı, dini hissiyatımızı mahvetmek hedefli olduğunu İslam alemine beyanda buyurulmuştur. Bugün dahi okunduğunda insana heyecan veren, duygusal bakımdan çok önemli ifadelerin dile getirildiği bir metindir. Ha keza meclis açılır açılmaz da yine İslam alemine bir başka beyannamesi var. Bu da İstanbul'un işgalinin Mustafa Kemal açısından, Milli Hareket açısından asla hoş görülmeyecek, kabul edilmeyecek, taviz verilmeyecek bir konu olduğunun alametleridir."

İşgalin sona ermesinin, Anadolu'da sahada işgal güçlerinin hesabına çalışan Yunan ordularının mağlup edilmesi sonucunda mümkün olduğunun altını çizen Saygılı, bunun Büyük Taarruz'dan bir yıl sonra olmasının nedenin ise Lozan müzakerelerinin devam etmesi olduğunu söyledi.

Lozan Antlaşması imzalandıktan sonra işgal güçlerinin İstanbul'dan tahliye edildiğini anlatan Saygılı, "Ordularımız İstanbul'a büyük sevinç kutlamalarıyla, heyecanla girmişlerdir. Ordumuzun başındaki subaylar, komutanlar Ayasofya Camisi'ne giderek bu mutlu günün sevincini, şükrünü ifade etmişlerdir." şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Saygılı, İstanbul'un fethinin çok önemli bir olay olduğunu, ancak 20. Yüzyıl açısından bakıldığında şehrin işgal güçlerinden temizlenerek Türk hakimiyetine girmesinin hafife alınmaması gerektiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Düşman zaten çekilip gitmişti, Yunanlılar zaten çekilecekti.' gibi sözler ölçüsüzdür. Bunları dediğiniz zaman şehitlere, vücut azalarını kaybeden gazilere, fedakarlık yapan insanlara hakaret etmiş oluruz. İstanbul'un kurtarılması da büyük bir fedakarlık sonucudur. Siyasi varlığımızın uluslararası alanda tescil edilmesi İstanbul'u tekrar Türk yurdu yapmıştır."

Yorum
Memurlara Ocak’ta Çifte Ödeme: Zamlı Maaş ve Fark Aynı Ayda Ocak ayında memurları iki ayrı ödeme bekliyor. Zamlı maaşlar ve 14 günlük maaş farkı aynı ay içinde hesaplara yatırılacak. Zam oranları ve tahmini tutarlar netleşti.
Yeni eğitim sistemi geliyor! MEB düğmeye bastı, artık öğretmenler bu eğitimden geçecek Öğretmen yetiştirme sistemi değişti! Eğitim fakültesi mezunları için 12 aylık Milli Eğitim Akademisi eğitimi başlıyor. Atama sayılarındaki düşüş ve yeni modelin tüm detayları burada.
İl Milli Eğitim’den Resmi Yazı: AR-GE Görevlendirmeleri İçin Son Tarih Açıklandı İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü, AR-GE birimlerinde görevlendirilmek üzere öğretmen başvurularını almaya hazırlanıyor. Resmi yazıyla duyurulan süreçte başvuru takvimi netleşti.
Eğitimde "Dönem Sonu" Alarmı: e-Okul Veri Girişlerinde Yeni Kurallar ve Kritik Tarihler Millî Eğitim Bakanlığı, ortak sınavlar öncesi öğretmenlere e-Okul üzerinden kritik görevler tanımladı. Sınav tarihleri, not girişleri ve karne takvimi için net tarihler açıklandı.
MEB’de Sessiz Devrim Sinyali: İl Müdürleri Mercek Altında Millî Eğitim Bakanlığı’nda uzun süredir konuşulan bürokratik dönüşüm yeniden gündemde. Kulislerde, il müdürleri için performans ve sahaya etki odaklı yeni bir sürecin başlayacağı konuşuluyor.
Memur Maaşlarında Gizli Zam: 2026 Aile ve Çocuk Yardımı Ödenekleri Ne Kadar Olacak? Memur maaş katsayısına bağlı aile ve çocuk yardımları 2026'da artıyor! Eşi çalışmayan ve iki çocuklu bir memurun sosyal yardım geliri 3.000 TL’ye yaklaşacak. İşte yeni rakamlar!
1 Ocak 2026 Perşembe Resmi Tatil Mi? Okullar, Bankalar ve Devlet Daireleri Kapalı mı? 1 Ocak 2026 Perşembe Resmi Tatil Mi? Okullar, Bankalar ve Devlet Daireleri Kapalı mı? İşte Tüm Detaylar
2026 Üç Aylar Ne Zaman Başlıyor? Diyanet Takvimi ile Recep, Şaban ve Ramazan Başlangıç Tarihleri Üç aylar 21 Aralık 2025 Pazar (Bugün) itibarıyla başladı! Diyanet takvimine göre Recep, Şaban ve Ramazan başlangıç tarihlerini ve manevi rehberlik detaylarını hemen keşfedin.
2026 Asgari Ücret Zammı Netleşiyor: Masadaki Rakamlar ve Kritik Tarih Açıklandı! 2026 asgari ücret zammı için nefesler tutuldu! Masada %25 ve %32'lik iki güçlü senaryo var. Yeni maaşların 27.630 TL ile 29.000 TL arasında olması ve Aralık sonunda açıklanması bekleniyor.
AÖL Sınav Sonuçları Ne Zaman Açıklanacak? 2025-2026 1. Dönem Soru ve Cevap Anahtarı Yayınlanma Tarihi AÖL 1. dönem sınav sonuçları 20 Ocak 2026'da açıklanacak. Soru ve cevap anahtarları ise 24 Aralık 2025'te MEB üzerinden yayında olacak. İşte puan hesaplama ve sorgulama ekranı!
Özel okul ücretlerine yeni zam düzenlemesi!! Özel okul ücretlerini yeni zam düzenlemesi. Özel okula yeni başlayacak olan öğrenciler için başlangıç sınıflarına zam sınırı getirildi. İşte detaylar:
Norm kadro fazlası öğretmenin atamaları için yeni takvim! MEB’den yeni yazı MEB, 2025 yılı norm kadro fazlası öğretmen belirleme takvimini açıkladı. 18-22 Aralık tarihlerindeki tespit sürecinden sonra atama yetkisi ilk kez Bakanlığa geçiyor. İşte detaylar!
EGM’den Yılın Son Personel Bombası: 3 Büyük İlde 500 Hizmetli Alımı Başlıyor! Emniyet Teşkilatı bünyesinde görev almak isteyen binlerce aday için beklenen duyuru geldi! İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü, 2025 yılı 5. Dönem personel alımı kapsamında Ankara, İstanbul ve İzmir illerinde istihdam edilm
YÖK’ten Tarihi Karar: Üniversite 3 Yılda Bitecek, 175 Bölüm Tamamen Kapatıldı! YÖK, üniversite sisteminde köklü değişikliklere gidiyor. Kontenjanlar azaltılıyor, bazı bölümler kapatılıyor, lisans eğitimi 3 yıla düşerken staj süreleri uzatılıyor.
Yılbaşında 9 günlük tatil planı nasıl yapılır? 2026 yılbaşı tatili için 9 günlük fırsat kapıda! 1 Ocak'ın Perşembe olmasıyla, 4 günlük izin kullanarak uzun bir mola vermek mümkün. İşte 2026 resmi tatil takvimi ve izin rotası. Yılbaşında dokuz günlük tatil planı nasıl yapılır?

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.