10924,53%-1,34
42,20% 0,24
48,86% 0,30
5429,94% 0,77
9007,06% 0,59
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Türkiye genelindeki tüm okullarda eğitim kalitesini yükseltmek, öğrencilerin üzerindeki baskıyı azaltmak ve öğretmen-veli ilişkilerinde dengeyi sağlamak amacıyla yeni dönemde geçerli olacak köklü değişiklikleri resmen duyurdu.
Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), yeni eğitim-öğretim dönemine girerken okulların işleyişine dair 10 maddelik köklü değişiklik içeren bir genelge yayımladı. Alınan kararlar uyarınca, ders sırasında cep telefonu kullanımı kesinlikle yasaklandı, ilkokullarda yazılı sınav uygulamasına son verildi ve tartışmalara neden olan 'sınıf annesi' uygulaması resmen kaldırıldı. Ayrıca, MEB onayı olmayan yardımcı kaynak kitap ve deneme sınavları da yasaklanarak, eğitimde şeffaflık ve standartlaşma hedeflendi. Velilerin okula randevusuz girmesi ve öğretmen seçme talepleri de sona erdi.
MEB'den Eğitim Sistemine Neşter: 10 Maddelik Genelgeyle Okulların Yapısı Değişti!
Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), eğitim kalitesini artırmak, öğrencilerin gelişimini merkeze almak ve okulları dış etkenlerden korumak amacıyla yeni eğitim-öğretim dönemi öncesinde bir dizi köklü düzenlemeyi hayata geçirdi. Bakanlık tarafından tüm okul yönetimlerine gönderilen genelgeyle yürürlüğe giren 10 kritik kural, öğrenci, öğretmen ve veli ilişkilerini baştan sona yeniden tanımlıyor.
Bu kapsamlı reformun temel amacı, öğrenme ortamında disiplini sağlamak, finansal baskıyı azaltmak ve eğitim süreçlerini resmîyet sınırları içinde tutmak olarak belirlendi.
Eğitimde Yeni Dönem Başlıyor
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2025-2026 eğitim-öğretim yılında geçerli olmak üzere, Türkiye genelindeki okullarda uygulanacak bir dizi yeniliği resmen yürürlüğe koydu.
Bakanlık tarafından okul yönetimlerine gönderilen genelgeyle birlikte, eğitimde kaliteyi yükseltmek, öğrenciler üzerindeki psikolojik baskıyı azaltmak ve okul ortamını daha huzurlu hale getirmek amacıyla 10 maddelik kapsamlı bir düzenleme paketi açıklandı.
Amaç; daha sade, adil, öğrenci merkezli ve denetlenebilir bir eğitim sistemi kurmak.
Yeni düzenlemelerle hem öğretmenlerin üzerindeki idari yük hafifletilecek hem de velilerin eğitim sürecindeki rolü daha sistematik hale getirilecek.
MEB’in aldığı en dikkat çekici kararlardan biri, ders sırasında cep telefonu kullanımının tamamen yasaklanması oldu.
Bu kararla birlikte öğrencilerin derse odaklanmasının artırılması, sınıf içi disiplinin korunması ve teknoloji bağımlılığının önlenmesi hedefleniyor.
Bakanlık, okullarda telefonun sadece acil durumlarda öğretmen kontrolünde kullanılabileceğini belirtti.
Son yıllarda sayısı artan dış kaynaklı deneme sınavlarına da sınırlama getirildi. Artık okullarda yalnızca MEB tarafından onaylanan deneme sınavları yapılabilecek.
Bu adımla öğrencilerin farklı yayınevlerinin sınav sistemleri arasında kafa karışıklığı yaşaması engellenecek, sınav adaleti ve standardizasyon güçlendirilecek.
Bakanlık, onaysız yardımcı kaynakların öğrenciler arasında fırsat eşitsizliğine yol açtığı gerekçesiyle bu alanda sıkı denetime geçti.
Artık hiçbir öğretmen veya yönetici, öğrencilere belirli bir yayınevine ait kitap aldırmayacak.
Yalnızca MEB’in resmi müfredatına uygun kaynaklar kullanılabilecek. Bu sayede hem veliler gereksiz harcamalardan kurtulacak, hem de öğretim materyallerinde birlik sağlanacak.
Öğretmenlerin öğrencilere özel yayınevleri veya özel eğitim kurumlarının materyallerini önermesi de yasak kapsamına alındı.
MEB, bu düzenlemeyle eğitimde ticari yönlendirmelerin önüne geçmeyi ve öğretmenlerin tamamen pedagojik rehberlik rolüne odaklanmasını amaçlıyor.
Veliler Artık Randevu ile Okula Girecek
Okul güvenliği ve eğitim bütünlüğü açısından önemli bir adım daha atıldı:
Veliler ve diğer ziyaretçiler, okullara artık sadece randevu alarak kabul edilecek.
Bu uygulama ile hem öğretmenlerin ders planı aksatılmayacak hem de okul yönetimi kontrollü bir ziyaret sistemiyle daha düzenli çalışacak.
Velilerin çocukları için belirli öğretmenleri veya sınıfları tercih etme talepleri artık dikkate alınmayacak.
Yeni dönemde sınıf dağılımları tamamen okul yönetimleri tarafından yapılacak.
MEB, bu kararla okullarda adalet duygusunu pekiştirmeyi ve öğretmenler üzerindeki veli baskısını ortadan kaldırmayı hedefliyor.
Yeni sistemle birlikte ilkokul kademesinde yazılı sınav uygulaması tamamen kaldırıldı.
Öğrencilerin akademik başarısı artık süreç odaklı, gözlem ve gelişim raporlarıyla değerlendirilecek.
Böylece küçük yaşta sınav kaygısı yaşayan öğrencilerin eğitimden soğumasının önüne geçilecek.🚫 “Sınıf Annesi” Dönemi Sona Erdi
Yıllardır tartışılan “sınıf annesi” uygulaması da artık tarihe karıştı.
MEB, bazı okullarda bu uygulamanın öğretmen-veli ilişkilerinde dengesizlik ve ayrımcılık yarattığı gerekçesiyle tamamen kaldırılmasına karar verdi.
Yeni dönemde velilerin okul içi süreçlere katılımı sadece resmî veli toplantıları ve okul-aile birliği üzerinden sağlanacak.
Kişisel verilerin korunması çerçevesinde öğrencilerin fotoğraf ve videolarının veli izni olmadan paylaşılması yasaklandı.
Okullarda çekilen görseller sadece eğitim amaçlı, MEB onaylı platformlarda kullanılabilecek.
Bu düzenleme, özellikle sosyal medya kullanımında etik sınırların korunmasını hedefliyor.
Son olarak, teknolojinin yanlış kullanımını önlemek amacıyla öğretmenlerin WhatsApp gruplarından ödev veya duyuru paylaşması da yasaklandı.
Bundan sonra tüm ödev, duyuru ve bilgilendirmeler resmî okul portalları veya MEBBİS tabanlı sistemler üzerinden yapılacak.
Amaç, hem kişisel verilerin korunması hem de eğitimde dijital disiplini sağlamak.
MEB yetkilileri, yeni düzenlemelerin temel hedefinin “öğrenciyi merkeze alan, sade, etik ve güvenli bir eğitim sistemi” oluşturmak olduğunu belirtiyor.
Bakanlık, bu adımların yalnızca bir başlangıç olduğunu, önümüzdeki dönemde dijital dönüşüm ve ölçme-değerlendirme alanlarında da yeni uygulamaların hayata geçirileceğini duyurdu.
Eğitim camiası, bu kararların sahadaki yansımalarını merakla bekliyor. Öğretmenler açısından disiplinin artması beklenirken, veliler açısından da daha adil ve düzenli bir okul sistemi hedefleniyor.
Bu kararlar, aslında MEB’in “yeniden denge” arayışının bir sonucu.
Bir yandan dijitalleşen dünyaya uyum sağlanırken, diğer yandan geleneksel eğitim değerleri korunuyor.
Dersin merkezine yeniden “öğrencinin gelişimini” koyan bu yaklaşım, uzun vadede Türkiye’deki eğitim anlayışını daha istikrarlı bir zemine taşıyabilir.